Zekâtın Bireysel, Toplumsal ve Mali Boyutu
- YAZARLAR
- 1 Mayıs 2020
“Onların mallarından zekât al ki böylece onları temizlemiş ve arındırmış olursun.” (Tevbe suresi, 9:103)
Zekât, İslam’ın rükünlerindendir. Zekât verenler büyük mükafata nail olacaklar, vermeyenler çetin bir azaba uğrayacaklardır.
Zekâtın dünyevi uhrevi faydaları vardır. İslam’ın ilk yıllarında Müslümanlarla mertçe mücadele yerine Müslüman gözüküp inkârını gizleyen münafıkların tanınmasına ihtiyaç hasıl oldu. Kur’ân-ı Kerîm namazı hakkıyla kılan ve zekâtı verenlerin münafık olamayacağını ölçü olarak koymuştur (Tevbe suresi, 9:5, 11, 13). Hz. Peygamber zekâtı, imanın kesin delili (Müslim, “Tahâret”, 1) olarak belirlemiştir.
Zekât, bedenin ateşten kurtuluşu, malların artması, temizlenmesi, kardeşlerle bağın kurulmasıdır. Toplumsal dayanışmanın harcıdır.
Zekât sadece insanın nefsini değil malını da temizler: “Onların mallarından zekât al ki böylece onları temizlemiş ve arıtmış olursun.” (Tevbe suresi, 9:103).
Hz. Peygamber aynı hususa şu şekilde işaret eder: “Cömert kimse Allah’a, cennete, insanlara yakın ateşten uzaktır. Cimri kimse ise Allah’tan, cennetten, insanlardan uzak, ateşe yakındır. Cömert cahil; cimri âlimden, Allah’a daha çok sevimlidir.” (Tirmizî, “Birr”, 40).
Hz. Peygamber cimriliği insan için stres kaynağı görür ve cimrileştikçe sıkan bir zırha benzetir. İnsan verdiği ölçüde rahatlar, huzur bulur (Müslim, “Zekât”, 75-77). Zekât vermenin ilk adımıdır.
Zekât muhatabın kalbini kazandırır. Söz gelimi vermenin en yaygın ve basit şekli olan hediye kalpten kini, düşmanlığı çıkarır (Tirmizî, “Velâ’”, 6), sevgi ve muhabbete vesile olur (Ebû Ya‘lâ, I, 9). “İnsan, iyiliğin kuludur.” sözü, iyiliğin kurduğu gönül bağına işarettir.
Zekât, malı korur. “Malının zekâtını verdiğinde ondan gelecek belayı savmışsın demektir.” (Hâkim, I, 547) hadisi aynı zamanda dünyada malın teleften korunması, bereketlenmesi şeklinde de yorumlandığı gibi “mallarınızı zekât ile sağlam kaleler içine alın, hastalarınıza sadaka ile şifa arayın, bela dalgalarını dua ile karşılayın.” (Taberânî, el-Kebîr, X,128) hadisi bunu açıkça ifade eder.
Malı değerli kılan, berekettir. Bereket, hayrın bolluğu, artması ve bunun da sürekli olması, sonuçta da mutluluğun doğmasıdır. Bereketi veren de sadece Allah’tır.
“Allah, zekâtı verilen malı arttırır, büyütür.”(Bakara suresi, 2: 276); “Allah rızası için zekâtını verenler o malı kat kat arttıranlardır.” ( Rûm suresi, 30:39).
En doğrusunu Allah bilir.