Yaşlılara Yalnız Olmadıklarını Hissettirelim
- AİLESürmanşet 2
- 19 Mart 2021
BBC tarafından covid-19 salgının ilk dönemlerinde yapılan bir araştırma salgından en çok 80 yaş ve üstü grubun etkilendiğini ortaya koymuştu. Araştırmaya göre yaş ilerledikçe salgından etkilenme oranı da yükseliyor. Pandemi sadece hastalığa yakalananları değil, salgınla mücadele nedeniyle getirilen kısıtlamalar sebebiyle herkesin hayatını etkiledi. Ülkelere göre göre farklılık göstermekle birlikte dönem dönem getirilen sokağa çıkma yasakları, ev ziyaretleri yasağı gibi uygulamalar en çok da yaşlıları etkiledi.
Bir çok uzman yaşlıların ölüm korkusu ve kaygı nedeniyle psikolojik olarak da süreçten oldukça etkilendiklerine dikkat çekiyor. AA’daki bir habere göre İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Hökelekli, yaşlılık döneminde hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan birçok değişim olduğunu ve yaşlıların ölüm gerçeğiyle iç içe yaşadığını söyledi.
Ölümün son değil, yeni bir hayata açılan kapı olduğu düşünüldüğünde, ölüm korkusu ve kaygının yerini tevekkül ve ümide bırakacağını aktaran Hökelekli, şöyle konuştu: “Yaşlılar Allah’a daha içtenlikle inanır ve bağlanırlar. Yaşlı insanlar, geçmişteki hata ve günahlarının telafisi çabasına da girer. Yaşlı bireyler evdeyken dua, ibadet, zikir, hayır yapma gibi dinî uygulamalarını sıklaştırabilir. Evde olmak yaşlılar için sıkıcı ya da sıkıntılı bir durum değil, tam tersine rahatlatıcıdır. Onlara yalnız olmadıkları hissettirilmeli. Her yaşlının evi, ortamı, çevresi ve eşyalarıyla özel ve derin bağı vardır.”
YAŞLILAR PANDEMİDE CAMİDEN UZAK KALDI
Pandemiden dolayı camilerde pek çok ek hijyen tedbiri alındı zaman zaman da camiler kapandı. Yaşlıların camiyle olan bağı pandemi nedeniyle azaldı. Prof. Dr. Hökelekli de camilerin yaşlılar için ibadetin yanı sıra rahatlama, dertleşme ve haberleşme yeri olduğuna işaret ederek, bundan mahrum olmanın kendilerini üzdüğünü ancak koronavirüs tedbirleri kapsamında çeşitli uygulamaların gerekli olduğunu ifade etti.
Hökelekli, din görevlilerinin bu konuda aktif rol üstlenebileceğine de işaret etti. Hökelekli, imamların tanıdığı, bildiği cami cemaatinden kişileri arayıp sorarak, aralarındaki ilişkileri sıcak tutacak bir yol izleyerek, onlara yalnız olmadıkları izlenimini verebileceklerini belirtti.
“YAŞLILAR ARANMAYI BEKLER, BUNDAN MEMNUN VE MUTLU OLUR”
Hayati Hökelekli, her yaşlı bireyin evdeyken kendine göre uğraş ya da etkinlik bulabileceğini de aktararak, boş oturmanın kişiyi daha çok yoracağını söyledi.
Dost ve akrabaların yaşlıları sık sık telefonla arayıp hâl hatır sormaları, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmelerinin yerinde olacağını aktaran Hökelekli, “Yaşlılar bunu bekler, bundan memnun ve mutlu olur. Kendilerini yalnız bırakılmış, dışlanmış, önemsiz veya işe yaramaz hissetmezler.” dedi.
Hökelekli, 20 yaş ve altı kişilere ilişkin de tavsiyelerde bulundu. Gençlerin eğitimlerini aksatmaması gerektiğine değinen Hökelekli, her gün düzenli program içerisinde evde ders ve ödevlerin yapılması ve online derslere de mutlaka izlenmesi katılınması gerektiğine işaret etti. “Gençler anne-baba ve kardeşleriyle iyi iletişim düzeni içinde olmalılar. Ayrıca bu zorlu günlerin hasarsız geçmesi için sık sık dua ve temennide bulunulmalı, şefkat ve sevgi diliyle herkesi kucaklamalı.”
“YAŞLILARA BU DÖNEMDE YALNIZ OLMADIKLARI HİSSETTİRİLMELİ”
Uzman Klinik Psikolog Dilara Boztepe de yaşlıların dışarı çıkamadığı için psikolojik olarak yalnızlık, mutsuzluk, suçluluk duygusu ya da anksiyete hissedebileceğini ifade ederek, evden çıkmamalarının onların lehine olduğunun uygun ifadelerle anlatılması gerektiğini vurguladı.
Yaşlıların bu dönemde ücretsiz online psikolojik destek gruplarından faydalanabileceğini aktaran Boztepe, şu bilgileri verdi: “Çünkü yalnız olmadıklarını veya mevcut durumda yaşadığı zorlukları birebir uzmana anlatması onları rahatlatacaktır. Bu dönemde evde kitap okuyup, müzik dinleyebilir. Eski albümlere bakarak veya nostaljik programları açarak geçmişi yad edebilirler. Yaşlıların kaliteli zaman geçirmesine gençler de ön ayak olmalı. Onların bu dönemde hâlini, hatırını daha fazla sormalıyız. Yaşlılarımıza özellikle bu dönemde yalnız olmadıklarını hissettirmeliyiz.”
Uzmanların da işaret ettiği gibi bu dönemi en rahat bir şekilde atlatabilmek için yaşlılardan sadece mesafe olarak uzak kaldığımızı, asla yalnız bırakmak istemediğimizi ve bunun geçici bir süreç olduğunu belirterek onları rahatlatmak çok mühim. Yaşlı bireylerin, çocuklarının, torunlarının onları görmek istemediğini düşünmesi de ihtimal dahilinde. Yalnızlık korkusuyla baş başa kalmamaları için sık sık telefon ile ulaşmak, nasıl olduklarını, gün içinde neler yaptıklarını konuşmak kısaca iletişim halinde olarak onlara “gelemesek de yanınızdayız” mesajını vermek mümkün.
Bu yazıda bu süreçte Gönül Projesi kapsamında IGMG idareci ve cami imamlarının bilhassa yaşlıları arayıp sorması, gençlerin Komşuna El Uzat projesi ile evden çıkamayan yaşlıların alış veriş ihtiyaçlarını karşılamalarına de değinmeden geçmemek lazım. Zira uzmanların da işaret ettiği yaşlıları yalnız bırakmayın çağrısına en güzel cevaplardan oldular.