Virüsün Virüslerine Dikkat!
- YAZARLAR
- 30 Ekim 2020
Kovid-19, ya da, yeni tip koronavirüsü tanımlarken Amerikan Başkanı Donald Trump ısrarla Çin Virüsü der. Demek istediği şey şudur: Bu virüsü Çinliler üretti, Çin’den dünyaya yaydılar.
Trump’a inanıp inanmayabilirsiniz. Ancak, Trump kafası ile olayları yorumlayan, yüzlerce, hatta binlerce insan var. Bu insanlar hiç üşenmeyip virüs üzerinden yeni bir virüs üretmekte oldukça da mahirler.
Bu inanışa sahip olanlara göre, koronavirüs tam bir uydurma hikâyedir. Dünyayı elinde tutmak isteyen güçler, böyle bir korku senaryosunu hayata geçirerek, insanlığı toptan esir almış durumdadır.
İşe her şey burada başlıyor. “Dünyayı elinde tutmak isteyen o güçler kimler?” şeklindeki sorumuza, sanki herkes biliyormuş da sadece biz bilmiyormuşuz gibi, aptal aptal bakıp susuyorlar. Hadi söyle, söyle dediğimizde aldığımız cevaplar o kadar farklı düşmanları tasvir ediyor ki, “batsın bu dünya” gibi klasik bir lanet okumadan öte gidemiyoruz.
Hâlâ cevap alamadığımız sorumuza “Bu dünyayı idare etmek isteyen gizli güçler yok mu?” demek istiyorsun gibi karşı bir soru ile karşılaşmak tehlikesi de var. İşte, bu soru insanı o çok konuşulan koronavirüsten daha çok hasta ediyor.
Şöyle ki:
Dünyayı, idare eden, idare etmek isteyen, ele geçiren ve geçirmek isteyen bir değil bir sürü güç var. Bunların çoğu da açık, gizli değil. Virüs, insan üretimi, laboratuvar doğumlu da olabilir. Virüs bütün dünyaya kasten de yayılmış olabilir. Ama bizim şu andaki meselemizin hiç biri bunlar değil. Meselemiz, bizzat virüsün kendisi.
Almış başını gidiyor… Bana bir şey olmaz, benden bir şey bulaşmaz deyip de “bu dünyayı idare etmek isteyen bir sürü gizli güce” asker olmanın, virüs oğlu virüs olmanın hiç anlamı yok.
Çeşitli bilim adamlarının bu konuda söyledikleri şeylerin farklı olması da sizi yanıltmasın. Sanki her gün koronavirüs ile uğraşmışlar da hemen her şeye çare olacak çözüm bekliyoruz. Yok öyle şey. Duyduklarımızı, doğru anlamak istemiyoruz, anlamak istediğimiz şekilde duyuyoruz.
Doktorlar, bilim adamlarının bu zaman kadar üzerinde durduğu, maske, mesafe ve temizlik diye üç temel kuralın hiç birine inanmıyoruz. Ondan sonra da tanımadığımız bilmediğiniz gizli güçlerin boyunduruğu altına girmek için gönüllü asker oluyoruz. İşte bu daha korkunç.