Ünlü Markalara “Uygurların Zorla Çalıştırıldığı Fabrikaları” Boykot Çağrısı
- DünyaMANŞET
- 24 Temmuz 2020
The Guardian gazetesinin haberine göre, aralarında Uluslararası Kölelik Karşıtı Örgüt (Anti-Slavery International), İşçi Hakları Konsorsiyumu (WRC) ve Uygur İnsan Hakları Projesinin de bulunduğu 180’den fazla insan hakları örgütü, Uygur Türklerinin fabrikalarda zorla çalıştırılmasıyla ilgili ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, insan hakları örgütleri, aralarında Gap, C&A, Adidas, Muji, Tommy Hilfiger ve Calvin Klein gibi ünlü markaların bulunduğu firmaları, Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikaları tedarik zincirinden çıkarmaya çağırdı. Gazetenin haberinde moda dünyasının neredeyse tamamının Çin’le çalıştığı bildirildi.
Bölgedeki zorla çalıştırma sisteminin, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana etnik ve dini bir azınlığın maruz kaldığı en büyük insan hakları ihlali olduğu vurgulanan açıklamada, önde gelen moda ve teknoloji markalarının bölgede işlenen insan hakları ihlallerinde suç ortağı olduğu belirtildi.
Her 5 tekstil ürününden biri Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikalarda
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uluslararası Kölelik Karşıtı Örgütü Yöneticisi Chloe Cranson, dünya genelinde üretilen her 5 tekstil ürününden birinin Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikalarda imal edildiğinin tahmin edildiğini bildirdi.
İşçi Hakları Konsorsiyumu (WRC) Direktörü Scott Nova, Uygur bölgesinde üretilen neredeyse tüm ürünlerde zorunlu iş gücü kullandığını öne sürdü.
Uygur İnsan Hakları Projesi Başkanı Ömer Kanat, küresel markaların Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikalarla iş birliğini sürdürmelerinin, Çin’in insan hakları ihlallerine katkıda bulunduğunu ve buna derhal son verilmesi gerektiğini kaydetti.
ABD, 20 Çinli kuruluş ve şirketi yaptırım listesine almıştı
Merkezi Avustralya’da bulunan düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) tarafından yayımlanan rapor, 2017-2019 yıllarında bir kısmı doğrudan toplama kamplarından alınan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden 80 binden fazla Uygur Türkü’nün, aralarında Apple, BMW, Dell ve Nike ile Gap, C&A, Adidas, Muji, Tommy Hilfiger, Calvin Klein, Huawei ve Dell’in bulunduğu 83 tanınmış markanın tedarik zinciri olduğu ileri sürülen fabrikalara zorla gönderildiğini ortaya koymuştu.
ABD Ticaret Bakanlığı, bu yıl Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden dolayı 20 Çinli kuruluş ve şirketi yaptırım listesine almıştı.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “eğitim merkezi” adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun “yeniden eğitim kampları” şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur‘un kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin’in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019’da Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor. (aa/c)