Türk Gencinden Örnek Başarı: Hem Hafız Oldu Hem Tıbbı Kazandı
- Gençlik
- 10 Ocak 2020
Almanya’nın Duisburg kentindeki İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Duisburg Mevlana Camii’nde bulunan ve 2016 yılında 12 öğrenciyle başlayan hafızlık kurumunda an itibarıyla beş sınıfta 83 öğrenci yaklaşık 10 eğitimci tarafından eğitim görüyor. Bu kapsamda bu sene itibarıyla icazetini almış 4 hafızdan biri olan ve aynı zamanda tıp fakültesini kazanan Furkan Toprak ile Camia olarak bir söyleşi gerçekleştirdik.
Furkan, bize kendinden bahseder misin?
İsmin Furkan Toprak, 19 yaşındayım, Köln’de doğdum, büyüdüm. 2018 senesinde lise eğitimimi tamamladım. Lisede son sınavlarım döneminde sık sık Kur’an dinlemeye başladım. Çok hoşuma gitti. Sınav için hazırlık yaparken biraz kafam doldu, kafamı boşaltmak için Kur’an’ı açtım ve Kâf suresinin birinci sayfasını ezberledim bir oturuşta. Bana inanılmaz bir enerji verdi. Zaten ondan sonra da hafızlığıma başladım.
Hafızlık süreci nasıl geçti?
Hafızlığımı yaklaşık 14 ay içerisinde tamamladım. Ayrıca tıp fakültesi sınavına girdim. Yani hem ezberlerimi yaptım hem tıp sınavı için çalıştım.
Hem hafızlık hem de tıp sınavları için için çalışmak zor olmadı mı?
Kur’an dersinde başta zorlanırsın da Kur’an dersinden sonra diğer ders o kadar kolay geliyor ki. Ben tıp sınavına 6,5 hafta içinde hazırlandım. Çok şükür başarılı oldum. Bir ezber dersi vardı tıp sınavında, orada Almanya birincisi oldum.
“HAFIZLIK DERSE ENGEL OLMAZ, TAM AKSİNE DESTEK VERİR”
Hafızlık kesinlikle derse engel olamaz, alıkoymaz, tam aksine destek verir, çünkü hafızlık zihni açıyor, bunu ben bizzat yaşadım. Tıp aslında çok zor bir bölüm biliyorsunuz ama benim hiç korkum yok, çünkü altyapımı hafızlık sürecinde kazandım ve bana özgüven verdi.
Öğrencilere ne önerirsin? Nasıl daha başarılı olabilirler?
Hafızlık, çalışmalara bereket katıyor. Misal bir arkadaşım var, hem Kur’an yarışması birincisi hem okul birincisi oldu. Yaklaşık tüm gününü Kur’an dersine ayırıyor ama yine de okulda başarılı oluyor ve hiç bir sıkıntı çekmiyor. Yani hafızlığı zaman kaybı olarak göremeyiz.
“ALLAH HİÇBİR ZAMAN SALİH KULLARINI MAHCUP ETMEZ”
Kendilerine hem din dersi hem de okul dersi için zaman ayırsınlar. Dengeyi bulabilirlerse en başarılı duruma o zaman gelirler. Sonuçta Allah rızası için bu çalışmalara başlıyoruz. Allah da hiçbir zaman salih kullarını mahcup etmez.
Furkan Toprak’ın hafızlık hocası Talip Toplu:
“CAMİ MERKEZLİ BİR HAYAT SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ”
Ben Türkiye’den Almanya’ya normal bir cami hocası olarak geldim. Allah (c.c.) bize Avrupa’nın göbeğinde Kur’ân-ı Kerîm’e hizmet etmeyi nasip eyledi. Bana da sorsalardı “Avrupa’da hafızlık olur mu?” diye, olumsuz bakardım, ama gerçekten buradaki teşkilatın bir kurum hâline gelmesi ve özellikle de buradaki insanların sahip çıkmasının bizlere yüklediği sorumluluktan dolayı cami merkezli bir hayatı sürdürmek zorundayız.
“ZEKÂ ÇALIŞTIRDIKÇA AÇILIYOR”
Avrupa’da hafızlık yapmak okulların ihmal edilmesi anlamına gelmiyor. Bütün öğrencilerimizde bunu yaşayarak, okullardan gelen tepkilerde de bunu görüyoruz, aşağı yukarı bütün öğrencilerimiz Avrupa’daki okulların en zeki öğrencileri. Zekâ çalıştırdıkça açılıyor. Kur’an’ı harf harf beynine nakşediyorsun. Beyin çalıştıkça ister istemez açılıyor artık. Normalde misal bir öğrenciye Türkçe metin verdiğin zaman ezberleyemiyor. Ama bizim hafızlık yapan öğrencimize verdiğin zaman 1-2 defa bakması yetiyor. Çünkü artık beyin onu tanıyor tabir-i caizse. Gençlerimiz teşvik edilmeli. Hafızlık bir engel değil okuldaki başarı için.
“ÖĞRENCİLERİMİZ OKULLARININ DA BİRİNCİSİ”
Öğrencilerimiz okulu en güzel şekilde, en başarılı şekilde yürütüyorlar, çünkü bunların ders notlarını da istiyoruz, bakıyoruz. Okullarının da birincisi, ahlak olarak da en iyi öğrencileri ve aynı zamanda hafızlıklarını da en güzel şekilde yapan öğrenciler. Ben burada özellikle öğrencilerin velilerini tebrik ediyorum, çünkü bu bir fedakârlık işidir, bu bir cesaret işidir, bu beyinde bazı olumsuz tavırların kırılma işidir. Ben hepsine buradan teşekkür ediyorum. Rabbime hamd olsun. Bundan sonraki hedefimiz ise hafız profesör doktor. Furkan’la öyle anlaştık.