Tevbe-i Nasuh ile Rabbe Yönelmek
- HAYATSürmanşet 1
- 26 Mart 2021
Dünya hayatında insanın önünde iki seçenek vardır. Ya Allah’ı razı edecek olan iyi işlere yönelecek ya da nefsinin esiri olacak. Allah, insanın yapacağı yanlışlıklardan dönebilme, dolayısıyla cezadan kurtulabilme kapısını da açık bırakmıştır ve kullarından içtenlikle ve kararlılık içinde tövbe etmelerini istemektedir.
İnsanın fıtratında olan günah işleme meyline karşılık Allah kuluna bundan korunma ve kurtulma yollarını öğretmiştir. Tövbe yapılan kötülükten, işlenen günah ve kabahatten kurtulup, manevi kirlerden temizlenme yoludur. Hz. Âdem (a.s.) cennetten çıkarılmasına sebep olan davranışından hemen sonra yaptığı yanlışlığın farkına varmış, Allah’a yönelmiş, pişmanlıkla tövbe etmiş günahının bağışlanmasını isteyerek, insanlığa bu hususta ilk rehberliği yapmıştır (Bakara suresi, 2: 37). Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de kendisinin dahi günde bazen yetmiş bazen daha fazla Allah’tan mağfiret talebinde bulunduğunu belirterek her kulun, Allah’a yönelerek tövbe etme gereğini hatırlatmıştır. Peygamber Efendimiz’i örnek alan altın nesil, sahabe efendilerimiz de içine düştükleri hatalı durumlardan biran önce kurtulabilme adına tövbe kapısına yönelmiş ve Allah’tan mağfiret talebinde bulunmuşlardır (Buharî, Megazî, 79). İslam’da tövbe; birisi Allah, diğeri kul yönünden iki farklı anlam taşır. Allah yönünden tövbe, yapılan kötülüğü, işlenen günahı veya kabahati affedip bağışlamaktır. (Şamil İslam Ansiklopedisi, 6. cilt) Allah’u Teâlâ, Tevvab ismi mucibince kuluna tövbe etmeyi ilham eder ve samimi olarak tövbe edenleri affeder. Kul yönünden tövbe, yaptığının kabahat ve günah olduğunu bilip, onu bırakıp terk ederek Allah’a dönmek, O’ndan af dilemektir. Bu tövbe de nasuh tövbesi olmak zorundadır.
NASUH TÖVBESİ NEDİR?
Nasuh tövbesi Kur’ân-ı Kerîm’de geçen bir ibaredir. Nasuh; ihlâs ve iyilik manasına gelir. Saf ve halis bala, aslı nasih denilir. Sökülmüş bir elbise, dikildikten sonra, nasahat’us- sevb ifadesi kullanılır (Tefhimu’l Kur’an). Bu bakımdan nasuh bir tövbe, saf halis bir niyet ile sadece Allah için yapılan tövbedir. Günah işlemeye, kötülük yapmaya muktedir iken Allah için günah ve şer işlerden, kerih fiiliyattan vazgeçmektir. Günahlar bir tercihtir, tövbe ise bu tercihten Allah için vazgeçmek, iradesini Allah’tan yana kullanmaktır. Nasuh tövbesi günahı, Allah’a olan saygıdan dolayı bırakmak, Allah’ın gazabından korkarak yine Allah’a sığınmaktır. Katıksız saf tövbe kalbin işidir. Kalbi günahtan temizlemektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) nasuh tövbesini “Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması, Allah’a tam rücu’ edip, tıpkı sütün memeye dönmediği gibi, kişinin tekrar günaha dönmemesidir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/446) şeklinde tanımlamıştır.
İMAM GAZZÂLÎ’YE GÖRE TÖVBE NASIL OLMALI?
İmam Gazzâlî samimi bir tövbe için kişinin iki şeyi bilmesi gerektiğini söyler; ilki kişinin yanlış yaptığını ve günah işlediğini bilmesidir. İkinci madde de ise İmam Gazzâlî tövbe etmenin farz olduğunu belirtmiştir. (Tevbe Risalesi İmam Gazzâlî) Bu bağlamda müminin yanlış ve günah işlediğini bilmesi ancak ilimle olur. Kişi, Kur’ân ve sünnet doğrultusunda ilim sahibi değilse, yanlışın ve günahın farkına varmayabilir.
Nasuh tövbesinin İmam Gazzâlî’ye göre 4 unsuru vardır;
- Tövbe etmenin Allah’ın emri olduğunu düşünmek. Tövbeyi sadece Allah için yapmak. Örneğin alkolü sağlığa zarar verdiği için bırakmak iyi bir şey olmakla beraber tevbe sayılmaz. Allah’ın haram kıldığı bir şey olduğu için bırakmak ise tevbe olur.
- Pişmanlık duymak. Bu pişmanlık günahı fiilen bırakmayı sağlayacak güçte olmalıdır. Bundan daha aşağısı pişmanlık sayılmaz. Bundan yukarısı ise fazilettir. Nitekim Allah Resulü, önemine binaen, “Tevbe pişmanlıktır!” (İbn Mâce, Zühd 30; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/376, 423) buyurmuştur. Pişmanlık tövbenin kendisidir. Pişmanlık olmadan tevbe yapılamaz.
- Günah işlemeyi bırakmak.
- Bir daha o günaha dönmemeye karar vermek. Burada dikkat edilecek husus, eğer işlenmiş olan günah, kul hakkı ise ayrıca o kişiden helallik alma zorunluluğunun olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir.
TÖVBE ETMEK ALLAH’IN HİDAYETİ İLE MÜMKÜNDÜR
Tevbe etmek Allah’ın hidayeti ile mümkündür. İman nasıl bir nasip işi ise, tövbe de Allah’ın nasip etmesi ile olur. Nasuh tövbesi sadece Allah’ın yasaklarından sakınıp, günah eylemlerden kaçınmak değildir, aynı zamanda kalp ve zihni tüm kötülüklerden arındırmak, hep güzel olan hatta en güzele yönelmektir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) çokça tövbe etmiştir.
Allah’u Teâlâ’nın rahmetinin ve mağfiretinin coştuğu rahmet mevsimindeyiz. Her önemli işin ayırt edildiği, ibadetin faziletinin büyük olduğu, ilâhi rahmetin yayıldığı, Allah’ın affının ve mağfiretinin bol olduğu, Resûlullah (s.a.v.)’a şefaat hakkının tamamının verilmiş olduğu nurlu dönemlerdeyiz. Müslümanlar olarak bu müstesna günleri fırsat bilip, Rabbimizin huzuruna durarak, af dileyelim. Bu günlerde yapılacak en önemli amel insanın Rabbinden af dilemesi ve O’na yönelmesidir. Af dilemek istiğfar, O’na yönelmek ise tövbedir. Öyle ise durmayalım, Rabbimize yönelelim…