Tamam Kabül: Bu Dünyanın Ecinnileri Biz Müslümanlarız
- YAZARLAR
- 8 Mayıs 2024
Dostoyevski’nin Ecinniler kitabını okudunuz mu bilmiyorum. Fakat hatırlarsanız, Dostoyevski özellikle Rusya’nın batı tarafında kalan Almanya, Fransa ve İngiltere’nin temsil ettiği “Batı Dünyası”nın Rusya’daki temsilcilerini tavsifen “Ecinniler” tabirini kullanmış.
Tam o tabiri kullanmamış ama, eskiden kullanılan Türkçede ecinniler, şimdiki Türkçede ise cinler diye tercüme edilen “Bessı” demiş. Bizim yeni yetmeler de hoş hani. Bakmışlar, ecinni Arapça cinlerin çoğulu imiş, öyle olacağına böyle olsun demişler, yeni Türkçede cinler yapmışlar kitabın adını. Hâlbuki, eskiden kullanılan ecinni (ecünnü diye de söylenir) cinler denilse de manası cinlerden daha da ziyade “kötülüğü temsil eden görünmez güçler”dir. Cin ise malum veya hiç malum değil, herkesin bildiği o 3 harfliler.
HAYAT Yabancı Dillerin BerbatlığıNeyse ki, konumuz o değil. Konumuza döner olursak, Almanya’da yine gündemde “Müslümanlar” var. “Kalifat” çağrılarını bir tarafa bırakın, Alman anayasası ile Kur’ân-ı Kerîm’i mukayese edecek kadar fıkıh, hukuk, felsefe ve sosyoloji birikimi ile donanmış Müslüman ilkokul çocuklarını tartışıyoruz. Ve bu çocuklar bu yaşta Almanya’da bu toplumun ecinnileri, yani toplumsal kötülüğün kaynakları olarak görülüyorlar.
Medyayı takip edenleriniz bilir. Şimdiler de bir İslam din dersleri anketi yapılıyor. Fakaat, anket yapılmadan sonuçlarını biliyoruz.
Bu nasıl olur demeyin. Zira, anket bir olayın tespiti için yapılmıyor. Tam aksine, kafalarda oluşmuş olan Müslümanlar aleyhindeki kalıp ön yargıların mevcut şeklinin doğru olduğunun ispat edildiğinin bilimselleştirilmesi adına yapılıyor.
Bunu nereden mi biliyoruz? Valahi medyanın yalancısıyız. Bir anket şirketi, geçen sene bir okulda Müslüman öğrencilere aynı soruları soran bir anket yapmış, Müslüman ilkokul öğrencileri demiş ki “Kahrolsun Alman anayasası, Kur’an bize yeter.” Araştırmayı yapan kurum “Bu temsili bir araştırma değil” uyarısı yapmış. Ama yemezler; Ecinni ecinnidir.
Yapılacak olan anket de aynı soruları sorarak aynı konuyu yeniden bilimselleştirecek. Bu profesör, bir de şöyle sormuş siz buna ne dersiniz diye: “Her Müslüman’ın görevi, kafirlerle savaşmak ve İslam’ı dünyaya yaymaktır.”, “Kadınlar eşlerine karşı gelirse, erkekler onları hafifçe dövebilir.”, “Dinimin emirlerini takip etmek, yaşadığım devletin yasalarından daha önemlidir.”
Şimdi bizim minik çocuklar, felesefe, hukuk, fıkıh ve sosyolik birikimleri ile bu ankete cevap verecekler, ve toplumun “Ecinnileri” olduklarını ispat edecekler.
Üstelik, araştırmayı yapacak olan profesör, Avusturya’da aynı soruları sorarak hazırladığı araştırması ile sicillenmiş, Avusturya Sosyoloji Cemiyeti tarafından da “Bu ne saçma bilimsellik” diye uyarılmış.
Yani demem odur ki, yahu bize bildiğimiz sonuçları yeniden ortaya çıkaracak anketlerle gelmeyin. Tamam anladık, bu dünyanın ecinnileri biz Müslümanlarız. Yalakalığa da gerek yok, ecinniliğimizi kabul ediyoruz.
Da… Siz kimsiniz? Önce kendinizi tanıtın, maske takmadan görelim!