Taliban’ın Afganistan’da Kadınlara Üniversite Eğitimini Yasaklaması
- YAZARLAR
- 7 Ocak 2023
Afganistan’da iktidarı ele alıp ona “İslam Emirliği” adı veren Tâlibân yine “İslam” adına kız çocuklarının üniversitelere gidişini yasaklamayı başardı. Fakat, işin hakikati şu ki, Tâlibân’ın böyle bir yasağı, uygulama imkânı yok. Çünkü dayanak olarak gösterdikleri “İslam şeriatı”nda böyle bir kaynak bulmakta oldukça zorlanacakları bir yana, kendi içinde de yasağa karşı şiddetle direnenler var.
Geçen yıl ağustos ayında Afganistan’da iktidarı kucağında bulan Tâlibân bu süre zarfında “kız/kadın” eğitimi veya toplumsal katılımı meselesinde hep ikili politikalar yürüttü. Bu ikili politikalar da gösteriyor ki, Tâlibân içerisinde bir grup, kadınları/kızları toplumsal hayatın dışına itip evlerine hapsepmeyi “şeriat/İslam” olarak kabul ediyor. Ama bir grup da, kadınlara fazla toplumsal fonksiyon ön görmese de en azından belirli şartlar içerisinde eğitim almaları veya toplumsal hayata katılmalarını “İslam’a/şeriata” aykırı görmüyor.
YAZARLAR Taliban’a Sövmeli mi, Sevmeli mi?Nitekim, eğitim bakan vekili, bu görüşte olduğu için apar topar görevinden alındı. Pek çok eyalette Tâlibân komiteleri kızların okuması için gerekli iznin verilmesini isteyen toplantılar yaptı. Hükûmette de çoğunluk kızların okumasından yana. Buna karşılık, her şeye müdahale eden ama hiçbir şeyden sorumlu olmayan Tâlibân liderliğinin dediği oluyor.
Bu arada, Afganistan’da tüm bakanlıkların vekaletle yürütüldüğünü hatırlamakta fayda var. Çünkü Tâlibân bütün iktidar aparatını kullanma yetkisine sahip ise de kendisi dahi hâlâ Afganistan’da iktidarda olduğunu kabullenemedi. Bu yüzdendir ki, eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzayi ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Abdullah Abdullah ve hatta doğrudan hükûmette olmasa bile Gülbeddin Hikmetyar aktif bir şekilde kendi iktidarlarını, Tâlibân iktidarına rağmen sürdürüyorlar. Burası işin detayı.
Kızların eğitimi meselesine tekrar dönersek. Tâlibân’ın dış dünyaya bakan yüzüne bakarsanız, kızların eğitimine geçici süre ara verildi. Bu geçiciliğin ise 3 ana sebebi var. Birincisi, kadın-erkek ayrı sınıf veya okullarda okumayı mümkün kılacak alt yapının bulunmaması. İkincisi, kadınların yabancı erkeklerle buluşup konuşmaktan uzak durmamaları, üçüncüsü de yanlarında mahrem bir erkek bulunma imkânının olmaması. Bu şartların ortadan kalkması mümkün olmayacağına göre, Tâlibân içerisindeki sorumsuz üst düzey grubun politikaları yürürlükte kalacak gibi görünüyor.
MANŞET “İz Bırakan Hayırlı Kadınlar” AnıldıVe Tâlibân bu 3 gerekçeye de “İslam/Şeriat” kaynağını göstererek insanları susturmayı tercih ediyor. Ama, hiç kimseyi de ikna edemiyor. Kimi insanlar, Peygamber Efendimiz’in ashabın kadınlarından Semrâ bint Nuheyk ile Şifâ bint Abdullah’ı Medine Çarşısı baş denetçisi yapmasının ne anlama geldiğini soruyorlar. Ki, bu görev o zamanda Medine’de en üst resmî görev idi.
Bu arada, Tâlibân’ın yasak için gösterdiği 3 gerekçenin de şartlara bağlı yasaklar, yani umumî ve sürekliliği olan yasaklar olmaması sebebiyle, kendini de inandırması zor olacak.