Söz Söyleme Âdâbı

Söz Söyleme Âdâbı

Konuşmak insana özgü ve onun kalitesini gösteren bir eylemdir. Bir başka ifade ile dili insanı ele verir. Hz. Peygamber (s.a.v.) hadis-i şerifinde konuşmanın amacını belirlemiş ve şöyle buyurmuştur: “Sizden kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî, “Rikâk”, 23; Müslim, “Îmân”, 74). Bu hadis iki şeyi öne çıkarmaktadır: Birincisi, ilke olarak sözün yerinde, zamanında ve kıvamında söylenmesidir. İkincisi de insan, konuşmasıyla ya bir iyiliğe işaret etmeli ya da bir kötülüğü engellemeyi hedeflemelidir. Az önceki hadisten alimlerin çıkardığı sonuca göre insan düşünmeden önce sözünü tartmalıdır. Şayet sözünde bir hayır varsa konuşmalı, kötülük varsa sözünü yutmalıdır. Hayırda ve kötülükte eşit ise sünnete uygun olan yine de susmasıdır.

Kur’ân-ı Kerîm’de, insanın söylediği her bir sözün sorumluluğunu hatırlatmak üzere, onun sağında ve solunda oturmuş iki meleğin ağızdan düşen ne varsa kaçırmaksızın kaydettiği hatırlatılır (Kâf suresi, 50/17-18). Sağdaki iyilikleri, soldaki kötülükleri yazar ve hesap günü geldiğinde bu kayıtlar açılıp sahibinin önüne konulur, iyi olanların sevabını alır, kötü olanların da günahını üstlenir.

Kategori Yok | 8 Mayıs 2024 Fransa’da Çifte Vatandaşlık İçin Şartlar Neler? A’dan Z’ye Bilinmesi Gerekenler 8 Mayıs 2024

Hz. Peygamber (s.a.v.) güzel ve tatlı sözün sadaka olduğunu bildirir (Müslim, “Zekât”, 56). Bunun anlamı Allahın rızasını kazandıran ve insanları rahatlatan, kalplerine sevinç dolduran, onların işine yarayacak her türlü sözdür. Kelime-i tevhid, zikir anlamındaki kelime ve cümleler, selam vermek, dua etmek, teşekkür etmek, müjde vermek, teselli etmek, bir hatasını hatırlatıp ondan dönmesini sağlamak, bir arayışta bulunana yol göstermek, hatasını kabul edip özür dilemek, iki kişiyi barıştırmak, insana bilmediğini öğretmek… gibi salih amel kabilinden olan bütün sözler sadaka kapsamındadır. Allah’a yükselen sözler bunlardır (Fâtır suresi, 35/10).

Sözlerin en güzeli de Allah ve Rasûlünün sözdür ve mü’minler, insanlardan çıkan sözler içinde onlara uygun olanların peşinden giderler (Zümer suresi, 39/18).

Azgınlık ve taşkınlığa davet eden, gıybet, iftira, gereksiz soru, adaba aykırı fıkra, gizli halleri araştırma ya da hiçbir şeye faydası olmayan, genel anlamda insanları inciten sözler sahibinin dünyada ve ahirette başını derde sokan özelliğe sahiptir.  Hz. Peygamber (s.a.v.) arayı açacak tartışmalar ve kırıcı şakalaşmalardan kaçınılması; yerine getirilemeyecek sözlerin verilmemesi konusunda uyarıda bulunmuştur (Tirmizi, “Birr”, 58).

Mahareti bulunanlar için sözün büyüleyici özelliği vardır (Buhârî, “Nikâh”, 48). O sebeple bu gücünü kullanarak insanların tercihlerini etkileyecek manipülasyonlarda bulunmamak gerekir.

Hz. Peygamberin şu hadisi birçok şeyi özetlemektedir: “Kim bana dilinin ve cinsel dürtülerinin iffetini korumayı garanti ederse ben de ona cenneti garanti ederim.” (Buhârî, “Rikâk”, 23, “Hudûd”, 19; Tirmizî, “Zühd”, 61).

En doğrusunu Allah bilir.