Eşler Arasında Mahremiyet Sınırları Olmalı mı?

Eşler Arasında Mahremiyet Sınırları Olmalı mı?

“Eşler arasındaki mahremiyet anlayışı nasıl olmalı? Eşimizle aramızda sınırların olması doğru mu? Yeni evliyim ve bazı zamanlarda sınır anlayışım değişebiliyor ama aynı zamanda da mutlu bir evliliğimizin olmasını arzuluyorum.”

Öncelikle mahremiyet dediğimizde aklımıza cinsellik ile ilgili sorular veya konular gelir. Mahremiyet ve cinsellik arasında ince bir fark vardır. Cinsellik nikâh yoluyla çiftlerin arasında yaşadığı, Arapça ‘cima’ dediğimiz birliktelikten bahseder. Bunun da ölçüleri vardır. Diğeri ise; aslını Arapça’dan alır. Mahremiyet kavramı “Kutsallık, dokunulmazlık, kişiye özel olmak, saygı ve hürmet duyulması gereken şey” anlamına geliyor.  Hem sosyal hem dinî anlamda birbirine benzeyen anlamlar, dinin insanın diğer varlıklarla ve insanlarla olan ilişkilerine önem vermekte ve bunun için de ölçüler belirlemektedir. Böylece anlamamız gereken şey şudur; mahremiyet, bir insanın “kendisine saygı” ve “karşı tarafa duyduğu saygı” olarak tarif edilebilir. Özellikle eşler arasındaki mahremiyetin sağlıklı bir şekilde muhafazası için en temel değerin, birbirlerinin hakkına yer vermekle başlar. Eşinize ve kendinize alanlar bırakmanız evliliğinize güzellikler katacak, evliliğinizin olgunlaşmasına katkı sağlayacaktır.  Büyük bir günah veya aile temelini sarsacak bir konu yok ise, konuları kurcalamak veya debeştirmek  doğru değildir. Karşı tarafın koruduğu alana müdahale demektir. Diğer taraftan ise karşı tarafın bize güvendiği bir konu veya bilgi paylaşımı var ise, bunu korumak yine evlilikte önemlidir.

“Onlar sizin elbiseniz, siz de onların elbisesisiniz. ” (Bakara suresi, 2:187)

Kur’an  eşleri birbirlerinin elbisesi olarak tarif eder. Örneğin‚ elbisenin anlamı ve çağrıştırdıkları üzerinden eşimizi anlamaya çalışabiliriz.

Başkalarına elbisenizle görünürsünüz. Elbisenizin temizliği, sağlamlığı, rengi ve şıklığı dışarıya verdiğiniz mesajdır. Elbisenizin güzelliği ile kendinizi önemsediğinizi ve önemli olduğunuzu ifade edersiniz. “Elbisemden bana ne?” deme gibi bir durumumuz yoktur. Kendinizi elbisenizle tanıtırsınız; o kimliğiniz olur, kişiliğinizi ortaya koyar. Elbisenizde olabilecek her türlü kusur, size mal edilir; kişiliğinizden kaybettirir.

Bütün bu değerlerin korunması için evlilikte ince sınırlar önemlidir.