Saçma Bir Romandan Bilgece Bir Laf: “Oldukça Cahilimdir, Ama Epey Okurum”
- HAYATSürmanşet 2
- 10 Haziran 2023
Bu kitap ile ilgili olarak yazayım mı yazmayayım mı diye epey düşünmedim değil. Fakat, başlığa aldığım bölüm biraz da bana kendimi hatırlattığı için yazmayı uygun gördüm. Ancak burada hemen işaret etmek isterim ki, bu kitabı illa da alıp okuyasınız diye tavsiye etmek de istemiyorum. Yazarına da haksızlık etmek istemem ama bana göre saçma sapan bir kitap olmasının ötesinde bir edebî değerini de görmüyorum.
O zaman ne diye durup dururken böyle bir “saçma sapan” kitaptan alıntı yapıp başınızı ağrıtıyorum!? Bu konuda hiç haksızlığınız yok; aksine sonuna kadar haklısınız.
Evvel emirde söylediğim gibi kitabın içindeki: “Oldukça cahilimdir, ama epey okurum.” cümlesi hem kısmen bana beni hatırlatıyor hem de okumanın önemine işaret ediyor. Bir de cahilliğini biliyor olması da hoşuma gidiyor. Bu işin takdir ettiğim yönü.
ABD OKULLARINDA YASAKLANAN KİTAP
Bu kitaptan bahsetmek isteyişimin bir başka nedeni de kitabın muhtevası sebebiyle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki okullarda yasaklanmış olması, yasaklara uymayan okul müdürlerinin de görevlerine son verilmesidir. Yani kitap, Amerikan toplumunu biraz sarsmışmış!
Peki ne olmuş da bu kitap Amerikan toplumu için zararlı bulunmuş?
Nesiller çatışmasını körüklemiş, “Ergenlerin, ebeynlerine güvenmemelerini” öneriyormuş. Bu yüzden de romandaki kişiler daha çocuk da olsa, ergen de olsa yetişkin de olsa ağızlarına, burunlarına gelen küfürleri, hakaretleri savunmaktan da çekinmiyor muş? Evet aynen de öyle.
Şimdi oralara gitmeden hangi kitaptan bahsettiğimizi açık eylemek şart oldu tabiî. Kitabın orijinal adı “Catcher in the Rye”. Yazarı ise genellikle J. D. Salinger olarak bilinen Jerome David Salinger. Bu kitap Türkçeye önce Fransızca tercümesinden ne alakası varsa “Gönülçelen” diye çevrilmiş. Daha sonra da orijinal ismine biraz çağrışım yapacak şekilde “Çavdar Tarlasında Çocuklar” şeklinde Türkçeleştirilmiş.
Aslında bazen kitapların isimlerinin tercümesinin o kadar da önemi yoktur. Amma bazı kitaplar vardır ki sadece isimleri ile muhtevasını geçerler. Bu kitap bir nevi böyle bir kitap sayılabilir. Zira İngiliz edebiyatında “Catcher in the Rye” insanların birbirlerine yakınlaşmalarını çağrıştıran bir terim olsa da yazar Jerome David Salinger bu terimi “Ergenlikten yetişkin/erişkinliğe geçiş”i anlatmak için kullanır.
KİTAP AHLÂKİ DEĞERLERİN DEĞERSİZLİĞİ ÜZERİNE KURULU
Kitabın orijinalindeki küfür ve hakaret dili hakikaten o kadar basit anlatılmış ki, bazen İngilizceyi yerel olarak bilmeyen ve sonradan öğrenen biri olarak gerçekten de anlamakta zorluk çekersiniz. Ama Türkçesi o kadar da kötü yazılmamış. Hatta, tercümanımız, bazen İngilizcedeki küfürleri ya atmış ya da tabir caiz ise, namuslu hâle dönüştürerek biraz kaba ifadelere indirgemiştir. Dolayısıyla kitabın Türkçesini okuyan bir kimse, bu kitapta o kadar küfürlü ve kaba saba cümle ve ifade bulmakta zorlanabilir.
Amerikan toplumunu, Amerikalı ebeveynlerini kızdıran şey bu küfürlerden ziyade olayın baş kahramanının açık açık ergenlik döneminde ve evlilik öncesinde cinsellik arayışında olmasıdır. İşin içine bir de eşcinsellik katılmamış mı!?! Ahlaki değerlerin değersizliği, daha küçük yaşta içki içmeye teşvik, yalan söylemenin faziletleri hatta, cinsel ilişkiyi bırakın cinsel istismar ve saldırın dahi övüldüğü bu kitap, işte bu yüzden Amerikan toplumundan tepki görür. Ne var ki, tepki gördüğü kadar da okundukça okunur.
Şimdilerde hayal bile edilemeyen Amerikan toplumu daha 70’li yıllarda bu konuları işleyen bir kitabı ders kitabı olarak okutan okul müdürlerinin işlerine son verecek durumdaydı. Şimdi ise, olay, Jerome David Salinger’in romanının baş kahramanının istek ve arzularının da çok çook ötesine geçmiş durumda. Yani Amerika yasaklattığı romanın ötesinin ötesine geçtiği gibi, roman aynı zamanda tüm dünya toplumlarının düştüğü durumu da anlatan bir roman olarak karşımıza çıkmaktadır.
NE YAPARSIN Kİ YAZAR ÖYLE YAZMIŞ!
Yazar Jerome David Salinger kitabı önce tefrikalar hâlinde 1945–46 yıllarında yayımlamış, daha sonra da bir araya toplayarak 1951 yılında romanlaştırmış. Önce “Bu kitap yaşı büyükler için” demiş, amma, bir kısım eğitmen, öğretmen ve psikologlar, yerleşik aile değerlerine karşı çıktığı için bu kitabın mutlaka ergenlik çağındaki gençlerin okumasını tavsiye etmişler. Yani neredeeen nereyeeee!
İşte 70’lerin sonlarına kadar Amerikan ebeveynleri bu kitabı ergenlik çağındaki evlatları için, “aile ve ahlak değerlerini yıkan” bir kitap olarak değerlendirmişler.
Keşke, kitap bu saçma sapan yönleri değil de “Oldukça cahilimdir, ama epey okurum./ I’m quite illiterate, but I read a lot.” cümlesindeki hikmet üzerine kurulu olsaydı.
Ama ne yaparsın, elden ne gelir! Yazar öyle dilemiş, öyle yazmış.