“Recep Allah’ın Ayıdır”

“Recep Allah’ın Ayıdır”

Dinî kültürümüzde recep, şaban ve ramazan ayları olarak bilinen, Hicri Takvimin 7, 8 ve 9. aylarına üç aylar denilmektedir. Üç ayların fazileti ile ilgili birçok rivayet nakledilmiştir, fakat bu ayları önemli kılan şey üç ayların üçüncüsü olan Ramazan-ı Şerîfi müjdeliyor olmalarıdır.

Ayrıca dinî kültürde mübarek sayılıp kutlanan Regaib, Miraç, Berat ve Kadir gecelerinin bu aylarda yer alması üç aylara ayrı bir önem verilmesine, ibadet, dua, zikir ve hayırlı işlerle daha fazla meşgul olunarak, dinî duyarlılığın daha yoğun olarak yaşanmasına zemin hazırlamıştır.

ÜÇ AYLARI ORUÇ VE NAMAZLA İHYA ETMEK

Gerek üç aylar gerekse zikredilen mübarek geceler ile ilgili İslam uleması arasında günümüze kadar gelen tartışmalar yapılmıştır. Gerek ayların gerekse gecelerin kutsallığı sorgulanmış bir kısım ulema tarafından, ramazan ayı ve Kadir Gecesi haricindeki ay ve gecelerin kutsal sayılması ve onlara özgü ibadetler ihdas edilmesi bidat sayılmıştır. Bir diğer ulema grubu da gerek üç ayları gerekse bu aylar içindeki zikredilen geceleri kutsal saymış bu ayları ve geceleri oruç ve namazla ihya etmek gerektiğini sünnetin bir gereği olarak vurgulamışlardır.

HARAM AYLAR NEDİR?

Recep ayı Kur’an’da zikredilen dört haram aydan birisidir. Recep ayının “haram aylar” arasında sayılması ona şüphesiz belli bir özellik kazandırmaktadır. Zira Kur’an’da şöyle buyurulmaktadır: “Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, doğru hesaptır.”[1] Bu ayette belirlenen haram ayların Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu bizzat Peygamber Efendimiz tarafından ifade edilmiştir.

Ayet-i kerîmede ifade edilen “din-ul kayyime” ifadesi için de Zemahşeri “İbrâhim ve İsmâil’in dini” açıklamasını getirmiştir. Yani bu uygulama Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil’den bu tarafa devam eden bir uygulamadır ve Araplar da bu uygulamayı bu ikisinin dininden almışlardır.[2]

Ayrıca “Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaşmak büyük bir günahtır…”[3] ayetindeki “haram ay” tabirinden maksadın Recep ayı olduğunu el-Beğavî gibi müfessirler söylemişlerdir.[4] Bu ay içerisinde savaşmanın büyük bir günah olması yapılacak hayır ve hasenatın da büyük ecirleri olacağı anlamına gelmektedir. Bu ayet-i kerîmenin mefhumu muhalifinden çıkan bu anlam yine müfessirler tarafından vurgulanmıştır.

HARAM AYLARDA AMEL-İ SALİH

Örneğin Katâde şöyle demiştir: “Haram aylarda amel-i salih işlemenin ecri (diğer aylarda işlenenlere göre) daha büyüktür. Her ne kadar diğer zaman ve durumlarda da zulüm işlemek büyük bir günah ise de bu aylarda yapılan zulmün günahı daha büyüktür.”[5] Çokça bilinen ve zikredilen bir rivayette Enes b. Mâlik (r.a.)’den şöyle aktarılmaktadır: “Recep ayı girdiğinde Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle derdi: “Allah’ım! Recep ve şabanı bize mübarek kıl ve bizi ramazana ulaştır.”[6] Her ne kadar senedinde zayıflık var ise de bu hadis, recep ayının fazileti hakkında rivayet edilenler içinde itimada en fazla şayan olandır. İbn Hacer de bu hadisi, recep ayı hakkında varit olan zayıf rivayetler meyanında zikretmiştir.

Halk arasında meşhur olan, “Recep Allah’ın ayıdır; şaban benim ayımdır; ramazan ise ümmetimin ayıdır.” şeklindeki hadis, Hasan-ı Basrî (rhm)’ın aradaki sahabî raviyi atlayarak doğrudan Hz. Peygamber (s.a.v.)’den aktardığı bir rivayettir ki, hadis usulünde böyle rivayetlere “Mürsel hadis” denir. Aynı hadisin mürsel olmayan bir diğer şekli daha vardır. Enes b. Mâlik (r.a.) kanalıyla gelen bu rivayetin de zayıf olduğu rivayet edilmiştir.[7]

RECEP AYINDA HANGİ İBADETLER YAPILMALI?

Muteber hadis kaynaklarında bu aya ait özel bir ibadetten bahsedilmemektedir. Ne recep ayının oruçlu geçirilmesine yönelik ne de Regaip ve Miraç kandillerinde kılınacak namaz veya tutulacak oruçla ilgili olarak sahih kaynaklardan gelen bir rivayet yoktur.

Bununla birlikte Hz. Peygamber (s.a.v.)’den, “Haram aylar ”da oruç tutmaya teşvik eden sahih rivayetler nakledilmiştir. Ebû Dâvûd ve İbn Mâce tarafından nakledilen bu rivayetlere istinaden Sahabe ve Selef’ten İbn Ömer (r.a.), Hasanu’l-Basrî ve Ebû İshak es-Sebî’î gibi bu ayda oruç tutan kimselerin varlığı bilinmektedir. Ancak bu durum Recep ayının tamamını oruçlu geçirmenin faziletli olduğu anlamına gelmez. İmam Ahmed bin Hanbel bu ayların tamamını oruçlu geçirmeyi hoş karşılamamış, İmam Şafi ramazan ayı dışında tamamını oruçlu geçiren bir ayı doğru bulmamış, şayet yapılacaksa iki ay birleştirilerek yapılmasını salık vermiştir.

(Ev sohbetleri, Dinî Kültürümüzde Üç Aylar)

 

 

[1] Tevbe suresi, 9:36.

[2] Keşşâf, II, 261; Tefsîru’l-Beydâvî, Şeyhzâde Haşiyesi ile birlikte, II, 432.

[3] Bakara suresi, 2:217.

[4] Tefsîru’l-Beğavî, I, 190.

[5] Taberî, Camiu’l-Beyân, VI, 366

[6] Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, IV, 18.

[7] İbnu’l-Kayyım, el-Menâru’l-Münîf, 95.