Ramazan Ayında Öğrencilerin Okulda Oruç Tutması

Ramazan ayını çocuklar nasıl algılıyorlar? Bir farkındalık oluyor mu? Okulda buna dair gözlemlerinizden ve tecrübelerinizden bahseder misiniz?

Biz yetişkinler evde ve çevremizde ramazanı nasıl algılıyor ve yaşıyor isek çocuklar da o kadarını yaşıyor ve okulda çevresine yansıtıyor. Konu bağlamında sınıf içi etkileşimin sonucu olarak ramazanın başlangıcından yeni haberi olanlar olduğu gibi hem sınıf öğretmenlerine hem de branş öğretmenlerine ramazanın başlangıcını hatırlatan öğrenciler de var. Okullarda farklı ailelerde yetişen çocuklar bir araya geliyor. Durum böyle olunca ramazana ve oruca dair çok farklı düşünceler ve uygulamalar ortaya çıkıyor.

Tecrübelerime dayanarak şunu ifade edebilirim: İlkokullarda ramazan orucu, Müslümanların kollektif bir ibadeti ve ortak bir heyecanı olarak algılanırken (öğrencilerin çoğunluğunun oruç tutmadığı/tutamadığı hâlde) ortaokul seviyesindeki çocuklar bu ibadetin ferdi mükellefiyet boyutuna yönelik izahlarda bulunurlar. Mesleğim gereği farklı okullarda görev yaptım, yapıyorum. İlkokullarda oruç tutan-tutmayan tartışması yaşandığına şahit olmamakla beraber ortaokullarda dolaylı münakaşaların ve öğrenciler tarafından yönlendirici soruların muhatabı olduğum olmuştur.

Genel olarak bir heyecan ve farkındalık zamanı olarak okullarda ramazan ayı eskiye göre daha durgun ve sade bir zaman dilimi hâline geldi. On yıl öncesinde öğrenciler ortak iftar/teravih gibi etkinlikleri ve bayram kutlamalarını kendileri organize ederlerdi. Hem son yıllardaki pandemi şartları hem de giderek artan yalnızlık alışkanlığı ortak faaliyetlere mesafeli durmayı da beraberinde getirdiği kanaatindeyim.

AİLE | 28 Nisan 2021 Çocuklara Sorumluluk Bilinci Kazandırmanın Yolları 28 Nisan 2021

Çocuklar için yetişkin olma yolunda atılan en önemli adımlardan biri oruç tutmak. Peki, oruç tutmak isteyen bir çocuğa okula gittiği için oruç tutturmamak doğru mudur?

Bir çocuğun herhangi bir isteğini makul bir gerekçe olmaksızın geri çevirmek veya çocuğun anlayacağı dil ile gerekçelendirmekten kaçınmak kaba bir eğitim hatasıdır. Oruç ibadetinde de bu durum değişmez. Okula gittiği için oruç tutmasına izin verilmeyen bir çocuğa dolaylı olarak şunu öğretmiş oluruz: Yetişkin birey olduğunda zahmetli bir işin olursa gerekçen elinde. Böylece bireyi terleten her iş oruç tutmamanın mazereti hâline dönüşür.

Şimdilerde derste oruç konusunu işlerken, oruç farziyetinden geçici veya kalıcı muaflar listesine öğrencilerin inşaat veya fabrikada çalışanları da eklediklerini görüyorum. Bu öncesinde yanlış yönlendirilmiş/bilgilendirilmiş olmanın bir sonucudur. Oruç tutturmamanın gerekçesi okul veya benzeri bir durum olmamalı. Çocuğu en iyi tanıyan onun velisidir. Çocuğunun oruç tutup-tutamayacağını en iyi ebeveyni bilir. Çocuk/genç ait olduğu inanç toplumunun bir parçası olduğunu oruç tutarak göstermek ve bunu hissetmek isterse ona gereken kolaylık gösterilmelidir.

*Mustafa Tütüneken, İslam Din Dersi Öğretmenidir.
@camiahaber

Orucun çocuğa getirilerinden ve öğrencilerinizin oruç ibadeti hakkındaki düşüncelerinden bahseder misiniz?

YAZARLAR | 23 Şubat 2022 İhsan Bilinci 23 Şubat 2022

Oruç ibadeti en başta iman öğretiminin pratik bir yoludur. İlkokullarda oruç tutan öğrencilerimle yaptığım görüşmelerde hiçbirinin orucunu gizlice bozduğunu duymadım. Dayanamayıp orucunu bozmak zorunda olanlar olmuş. Bunu da açıktan yapmışlar. Ama ebeveyni veya çevrelerini aldatarak “Gizlice yedim” diyen olmadı. İçlerinden bazıları böyle yapmış olsalar dahi bunu söylemenin ne denli yanlış olduğunu bilerek benimle paylaşmamış olabilirler. Zira çocuklar orucun Allah ile kul arasında özel bir ibadet olduğunu hissediyorlar. Kendi odalarında yalnız kaldıklarında dahi Allah’ın durumlarından her an haberi olduğunu bilerek oruçlarına sadık kalan çocuklar, susuzluk ve açlık hissini yaşadıkları her anı aynı zamanda Allah’ı anarak geçirir. Bu çocuk dünyasında gaybe imanın önemli bir pratiğidir. Oruç ibadeti, söz verip arkasında durma; bir işin bitimine kadar çabalayıp sabretme; kendini başkasının yerine koyma gibi hasletleri öğreten eşsiz bir tecrübedir. Neden oruç tutarız sorusuna ilkokul çocuklarının ilk cevabı, “Fakir fukarayı daha iyi anlamak için” olur. 8’inci sınıftan itibaren bu cevaplar şu şekilde zenginleşir: “Allah’ın nimetlerinin kadir kıymetini daha iyi bilme, anlama.” Her arzunun insani temel ihtiyaç gibi gösterildiği günümüzde “arzuları dizginleme” cevabı da sıkça verilen cevaplardan. Bu yeti gençler için çok önemli. Yukarıda bahsettiğim aidiyet hissinin pekişmesi de ayrıca vurgulanması gereken bir kazanımdır.

Okullarda çocuklara oruç ile alakalı sorular yöneltilir. Veliler çocuklarına orucu nasıl anlatsa daha faydalı olur? Ailelere ne tavsiye edersiniz?

Müslümanların günlük, haftalık, yıllık ve ömürlük ibadetlerinin olduğunu, inancımıza göre Rabbimizin bizleri O’nu daima hatırımızda tutmamız için ibadetleri zamana serpiştirdiğini belirtebiliriz. İbadetlerin çeşit ve niceliğini Allah belirlemiştir. “Neden aç kalıyorsunuz bunun yerine başka bir iyilik yapsanız” vs. diye sorulduğunda cevap ne olursa olsun, yeni soruların ardı arkası kesilmez. Sabah namazı niye dört rekât? Neden daha az değil? soruları gibi. Velilerimiz oruç ibadetinin şekli ve süresi konusunda bireysel cevaplardan kaçınmalıdırlar. Zira bu cevaplar çocukların hafızasında yegâne doğru cevap olarak kalır ve yetişkinlikte ibadetler konusunda İslam’ın kulluk anlayışına uygun olmayan çıkarsamalara gidebilirler. İbadetler insan açısından günlük yeme içme gibi bir ihtiyaçtır. Allah açısından ise emirdir.

Okullarda Müslümanların dinî bayramlarına, dinî özel günlerine karşı öğretmenlerin ve diğer öğrencilerin tavrı nasıl?

Benim bulunduğum Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde çocukların bayram günlerini tatil olarak kullanma hakları var. Dolayısıyla bayram günü okula gelmeyen öğrenci ile öğretmenlerin bir sorun yaşadığına şahit olmadım. Öğretmenlerin ekseriyeti bu durumu zaten kendi çalışma defterlerine kaydederler. Bayram sonrası çocukların bayram anısı anlattığını biliyorum. Öğretmenlerin birçoğu bu konuyu sınıfta konuşur ve öğrencilerini tebrik ederler. Geçmiş zamanda yapılan bazı yanlışların tekrarı az da olsa mümkün olmakla birlikte, artık dinî bayramlar okulların ders müfredatında yer alan konulardır.

Ramazan ayında okulda oruç konusu her yıl gündeme geliyor. Çocuklar kaç yaşından itibaren oruç tutsun? Ayrıca çocukları oruca nasıl alıştırabiliriz?

Bazı velilerin çocuklarına oruç eğitimi vermeden oruç tutmalarını dayattıklarını görüyoruz. Bu çocuklarda ters bir tepkiye neden olabilir. Öncelikle yaş sınırı üzerinden ibadet başlangıcı belirleme yanlışına düşülmesin. 10 yaşındaki bir çocuk bedensel özelliği sebebiyle oruca dayanıklı olabilir ama 16 yaşındaki kardeşi öyle olmayabilir. “O senden küçük yapabiliyor da sen niye oruç tutmuyorsun” gibi kıyaslamalardan uzak durmak gerekir. Hem ilkokul hem de ortaokulda çalışıyor olmanın avantajı olarak yaşadığım bir örneği paylaşmak isterim: 16 yaşındaki abla kilo sorunu olan bir lise öğrencisi ve kardeşi 10 yaşında normal yapılı bir ilkokul öğrencim idi. Mütedeyyin, sade bir ailenin iki çocuğu. Ramazanı yaz aylarında geçiriyoruz. Abla oruçlu fakat hâlsiz bir durumda. Sahur yapmamış. Hâliyle orucun zorluğunu anlatıyor çevresine. Öğlen vakti son teneffüse çıkmamış ve öğretmeni ısrar edip çıkıp temiz hava almasının iyi geleceğini söylemiş. Oruçlu hâlin verdiği psikoloji ile öğretmenin kendisini oruçlu tuttuğu için cezalandırmak istediğini düşünmüş ve çıkışmış. Öğretmen, hep iyi niyetli işinde uzman birisi. Benden yardım istedi. Öğrenciyle konuştum. Ama konuşmaya dahi gücü kalmamış gibiydi. Öğrenciyi komşusu olan başka bir öğrencinin refakatiyle eve gönderdik. Ertesi gün konuyu konuşmak üzere davet edilmediği hâlde anne okula geldi. Anne büyük çocuğunun tencere yemeği yemediğini, sahura da kalkmadığını belirtti. Küçük kardeş ise evde ne pişerse onu yiyen çocuklardan imiş. Daha disiplinli ve uysal.

Çocukların durumunu en iyi ebeveynleri bilir. Ona göre de çocukları yönlendirmek ve verdiğim örnekteki gibi sıkıntılı durumlarda öğretmenlerle iletişime geçip konuşmakta fayda vardır. Ailelere kısa ve serin günlerde ailece sünnet oruçlar tutmalarını tavsiye ederim. Böylece hem ailecek yapılan bir ibadet çocuğa zevk verecektir hem de ramazana hazırlanmış olacaktır. Özellikle bu zaman diliminde besin değeri yüksek lifli besinler tercih edilmeli. Besin değeri az yiyeceklerle beslenen çocukların oruçları zor geçer. Çocukları sahura kaldırmaya teşvik etmeli ve ibadetlerin insanlar için ihtiyaç olduğu vurgusu da sıkça yapılmalıdır.