“Ramazan Ayında Hayır Çalışmalarımızı Yoğunlaştırdık”

Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin ardından birçok hayır kurumu deprem bölgesinde yardımlarını ulaştırmaya devam ediyor. Hasene Vakfı da yardımlarını Ramazan ayında da sürdürüyor. Camia Haber olarak Hasene Vakfı Başkanı Halil Aydın ile Ramazan ayı içerisinde deprem bölgesinde yapılan çalışmaları ve yürütülen faaliyetleri konuştuk.

Halil Bey, Türkiye’de yaşanan deprem büyük yıkıma sebep oldu. Sizler de deprem bölgesinde bulundunuz, gözlemleriniz oldu. Yaşanan acıyı nasıl tarif edersiniz?

Öncelikle, tabi ki böyle bir acının tarifi olmaz. Derin bir üzüntü içerisindeyiz. Bu depremin ve bölgeye verdiği zararın etkileri yıllarca unutulamayacak boyutta. Bu depremle birlikte unutamayacağımız acı bir yük kaldı üzerimizde. Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah bir daha böyle bir acıyı milletimize yaşatmasın.

Bu süreçte sizi etkileyen, unutamayacağınız bir durumla karşılaştınız mı?

Bir gün yardım dağıtıyoruz, herkes aracın başına gelirken bir tane genç yan taraftan durgun bir şekilde bakıp duruyordu. Çok dikkatimi çekmişti. Kendisine “senin bir ihtiyacın yok mu?” dediğimde “var abi” dedi ama çekiniyordu istemeye.

“Bizim de evimiz vardı, yıkıldı. Her şeyimiz vardı fakat şimdi hiçbir şeyimiz kalmadı. Çadırda kalıyoruz ama buna rağmenAllah’a hamd ediyorum, hayata tutunmaya çalışıyorum”demişti. Çalışmalarımız esnasında bu ve bunun gibi ifadeler beni çok etkilemişti.

Hasene Vakfı olarak depremin yaşandığı andan itibaren harekete geçtiniz, yoğun bir çalışma içerisine girdiniz. Depremin ilk günlerinde yaptığınız çalışmalardan kısaca bahsedebilir misiniz?

Depremin haberini aldığımız ilk saatten itibaren çalışmaya başladık. Kriz masası oluşturduk, hızlı değerlendirme toplantıları gerçekleştirdik. Bölgeden aldığımız bilgiler ışığında ilk etapta nelere ihtiyaç var bunlar tespit edildikten sonra yardım planlamamızı yaptık, araçlara yardım malzemeleri yüklendi ve depremin ilk sabahı 8 ilimizden yardım malzemeleri bölgeye intikal etmeye başladı. En ücra köylere kadar ulaşmaya çalıştık ve ilk etapta gıda, su ve battaniye ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Daha sonra Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya’da lojistik merkezleri kurduk. Gönüllü ekiplerimizle bu merkezlere gelen yardım malzemelerini depremzedelere planlı bir şekilde dağıtmaya başladık. Deprem bölgesinden çıkıp çevre illere giden depremzedelere de şubelerimiz aracılığıyla ciddi yardımlar yapılıyor. Özellikle evleri yıkılanlara bizatihi yardımlar gidiyor. Örnek olarak Kayseri Şubemiz şu an 700 aile tespit etmiş ve bu ailelere hizmet götürüyorlar. Bunun gibi diğer şubelerimizde de bu çalışma devam ediyor.

Ramazan ayı içerisinde deprem bölgesinde ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz? Hangi illerde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Ramazan ayı başladığı ilk günden beri Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da olmak üzere dört ilde iftar çadırlarında her akşam ihtiyaç sahibi 10 bine yakın insana iftar veriyoruz. Yine bu bölgelerde ihtiyaç sahibi ailelere yönelik gıda kolisi, temizlik malzemesi, giyim ve hijyen ürünleri, su, vs. yardımları yapıyoruz. Ayrıca Kahramanmaraş’ta bulunan Abdülhamit Han Camii avlusuna kurulan 1.000 metrekarelik çadırımızda her gün çocuklara yönelik programlar, her akşam iftar akabinde teravih namazları kılınıyor ve değerli sanatçılarımızın katılımıyla etkinlikler düzenleniyor. Hasene Vakfı depremde sahipsiz kalan hayvanlarımızı da unutmadı. 8 ton kedi ve köpek maması bölge hayvanlarına dağıtıldı.

Depremin yaralarını sarmak muhakkak ki zaman alacak. Kalıcı projeler bağlamında da deprem bölgelerinde çalışmalarınız olacak mı?

Evet. Şüphesiz deprem bölgelerinde yapılan en güzel çalışmalar kalıcı çalışmalardır. Bu bağlamda Hasene Vakfı olarak Kahramanmaraş ve Adıyaman’da olmak üzere toplamda 2500 kişilik konteyner kentler oluşturuyoruz.

Deprem bölgesindeki insanların psikolojik ihtiyaçlarına dönük çalışmalarınız var mı?

Evet. Deprem bölgelerinde belki de en çok ihtiyaç duyulan konulardan biri de yaşanılan bu acı olaylar ve travmalar karşısında insanların özellikle de çocukların psiko-sosyal durumlarıdır. Bu konuda alanında uzman psikolog gönüllü arkadaşlarımızla bölgede çalışmalar yapıyor ve daha etkili projeler hazırlıyoruz.

Çalışmalara Avrupa’daki insanlarımız da Hasene Uluslararası İnsani Yardım Derneği ve Avrupa’daki diğer Hasene dernekleri üzerinden yoğun bir şekilde katkı sağlıyor. Bu konuda Avrupa’daki yardımseverlere neler söylemek istersiniz?

Tabi ki böyle bir büyük afet durumu karşısında gönüllülerimiz ve bağışçılarımızın yoğun ilgisi ve dayanışması bizi çok etkiledi. Avrupa’dan gelen arama kurtarma ekiplerimiz, doktorlarımız, gönüllülerimiz ile deprem bölgesinde depremin yaralarını birlikte sardık. Mobil fırınımız, mobil aşevlerimiz ve mobil kliniğimiz ile depremzedelerimizin yanında olduk. Eğitim merkezlerimizde eğitim alan minik öğrencilerimiz bile kumbaralarındaki paraları afet bölgesine bağışladılar.

Son olarak neler söylersiniz?

Tüm çalışmalarımızda bizlere gerek gönüllü olarak destek veren gerekse ayni ve nakdi yardımlarını ulaştıran tüm kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Rabbim herbirinden razı olsun.