Ne İçin İnşallah Ne İçin Maşallah Demeli?

Ne İçin İnşallah Ne İçin Maşallah Demeli?

İleride yapılacak bir işi konuşurken bunu “inşallah” diyerek Allah’ın dilemesine bırakmak, dikkat çekici ve hoşa giden ya da hayranlık uyandıran bir şey gördüğünde de onun varlığını Allah’a bağlayarak “Allah dilemiş de olmuş” anlamında bir beğeni ifadesi olarak “maşallah” demek mümin olmanın gereklerindendir.

DİLİN TESBİHİ 

O sebeple bu iki ifade müminin dilinin tespihidir. Zira Allah Teâlâ her şeyin yaratıcısı sahibi ve malikidir, her şey onun elindedir ve O, sürekli yaratma hâlindedir. Dolayısıyla inşallah ve maşallah ifadeleri bir mümin için Allah’ın evrendeki hâkimiyetinin ikrarı, O’na teslimiyetin ifadesidir.

ALLAH’IN DİLEMESİNE BAĞLAMAK

Bir insanın ileriki bir zaman diliminde yapmayı planladığı ya da yapacağını söylediği işlerden bahsederken o tarihte hayatta olup olmayacağını, herhangi bir engelin çıkıp çıkmayacağını, o işte başarı kapısının açılıp açılmayacağını, kendisi için hayırlı olup olmadığını bilmesi mümkün olmadığından ve yine Allah’ın o iş ile ilgili takdiri konusunda bilgisi bulunmadığından o işi Allah’ın dilemesine bağlayarak inşallah demesi gerekir.

VAHYİN GECİKMESİ

Bunu söylemediği takdirde o işi yapmasını engelleyecek bir olay ile karşılaşabilir. Kendisine Ashâb-ı Kehf’in kıssası sorulduğunda Hz. Peygamber’in inşallah ifadesini unutup “size yarın cevap vereceğim” demesi üzerine vahyin on beş gün gecikmesi üzerine bu uyarının geldiği nakledilir.[1] Ancak burada kastedilenin Hz. Peygamber dışında birisi olduğu yönünde yorum yapanlara göre Hz. Peygamberin sözünde “inşallah” ifadesini ihmal etmesi ihtimal dahilinde değildir. Zira o, Allah’ın dilemesi ve iradesi olmadan hiçbir şeyin var olmayacağını bilir.

PEYGAMBERLERİN SÜNNETİ

Dolayısıyla “inşallah” ifadesinin Hz. Peygamber tarafından söylenmesi, diğer insanlara bildirme ve öğretme amaçlıdır.[2] Nitekim peygamberlerin ileride yapacakları işler ya da olmasını ümit ettikleri olaylar ile ilgili inşallah ifadelerini kullanmaları peygamberlerin sünnetlerindendir. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Yûsuf’un,[3] Hz. Mûsâ’nın,[4] Hz. Şuayb’ın,[5] Hz. İsmâil’in[6] ve Hz. Peygamberin inşallah ifadesini kullandıkları örnek olarak zikredilir.

BEĞENİ İFADESİ OLARAK MAŞALLAH

 Bir beğeni ifadesi olarak maşallah ifadesinin kullanılması da müminin özelliklerindendir. Nitekim Hz. Peygamber, hoşa giden bir şey görüldüğünde “mâşallah lâ kuvvete illâ billâh” (Allah dilemiş de olmuş, bütün güç ve kuvvet O’na aittir) denilmesini istemiş böyle bir ifadenin o şeye zararı önleyeceğini söylemiştir.[7] Yine Hz. Peygamber, Allah’ın aile, mal, çocuk gibi nimetler ihsan ettiği bir kulun bu ifadeleri söylemesi hâlinde onların ölüm dışında afetlerden korunacağını söyler.[8]

Hz. Peygamber: “Sübhanellahi ve bihamdihî lâ kuvvete illa billahi mâşâallahü kâne ve mâ lem yeşe’lem yekün (bana verdiği sayısız nimetlerinden dolayı Allah’a hamd ederek onu her türlü noksan sıfatlardan uzak tutarım. O’na hakkıyla kulluk ancak O’nun yardımı iledir. Allah’ın dilediği olur dilemediği olmaz) kelimelerini sabahleyin söyleyeni Allah, akşama kadar korur, akşam vakti söyleyeni de sabaha kadar korur.” buyurmuştur.[9]

Sonuç olarak “inşallah” ve “maşallah” ifadeleri, insanı merkeze alan ve insanın özgürlüğünü dinden bağımsızlaşmak olarak gören modern zihniyete karşı Allah’ı merkeze alan ve O’nun rızasını her şeyin üzerinde tutan, gerçek özgürlüğü Allah’a bağlanmak olarak gören dindar müminin dilinin tespihidir.

Doğrusunu Allah bilir.

 

[1] İbn Kesîr, Tefsîr, Kahire, 1420, V, 149.

[2] Mâtürîdî, Te’vîlât, Beyrut 1426, VII, 159.

[3]  Yusuf suresi, 12:99.

[4] Kehf suresi, 18:69.

[5] Kasas suresi, 28:27.

[6]  Sâffât suresi, 37:102.

[7] Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, VI, 213.

[8] Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, VI, 212.

[9] Ebû Dâvûd, “Edeb”, 101.