“Müzikli” Teravih Olur mu?
- HAYATSürmanşet 1
- 16 Nisan 2022
İşin aslı biraz kışkırtmak biraz da tam aksine tefekkür etmek için bu başlığı seçtim. Teravih bir namaz oluğuna göre, namazın müzikli olması kabul edilebilir bir şey olamaz değil mi? Ama biraz da tefekkür dedik ya, işte o zaman neredeyse teravihin tamamının bir musiki yani müzik olduğunu tespit edebiliriz. Yani müzikli teravih!
Her şeyden önce burada bir fıkıh meselesi tartışmadığımızı, meramımızın, tarihsel süreçte gelişen bazı olguların Müslümanların hayatını nasıl şekillendirdiğini ve bu şekillenmedeki incelikleri tefekkür etmeye davet olduğunu da hatırlatmak isterim. İş böyle olunca biraz daha rahat yazmak, daha rahat konuşmak mümkün oluyor.
KUR’AN DA MUSİKİYE GÖRE OKUNUR!
Şimdi gelelim şu bizim müzikli teravihimize.
Müzik, çok basit ifadesi ile çeşitli seslerin birbiriyle uyumlu ve ritmik düzenlemesi olduğuna göre, Kur’ân-ı Kerîm’i güzel okuma şeklimize baktığımızda aslında çok iyi bir müzik yaptığımız da ortaya çıkar.
Kur’an’ın musikisi her şeyden önce, tecvid kurallarına bağımlıdır. Her bir harfin kendine özgü sesi, harflerin veya kelimelerin birbirine olan bağlantılarının seslendirilişi sadece Kur’an’a özgü bir okuyuş şeklidir.
Bir de buna Kur’an ayetlerinin muhtevasına, yani manalarına göre seslendirilmesini eklersek, Kur’anî bir musiki şöleni ile karşılaşırız.
Diyebilirsiniz ki, buna ne musiki ne de şölen denilir. Bu konuda sizi ikna etme gayeretim olmaz. Ama, ben Kur’an okunduğunda etkilendiğim zamanların daha çok Kur’an’ın bu şekilde okunduğu anlar olduğunu söylemek isterim.
“MÜZİKLİ” TERAVİH NAMAZI
Burası bir girişti. Gelişme ve sonucuna gelince.
Osmanlı toplumunda Enderun diye bir teravih namazı kılınma geleneği vardı. Tabii bu gelenek her yerde yaygın değildi. Zaten ilk oluşumu da saray ve üst düzey idarecilerin teravihleri ile ortaya çıkmıştı. İşte bu teravihler tam bir musiki şöleni idi. Baştan da dedim ya, bunun şölen, hem de musiki şöleni olup olmadığını tartışmayacağım. Lakin hakikat bu idi.
Ben böyle bir teravih namazı kılamadım. Bundan 12 yıl öncesinde İstanbul, Dünya Kültür Başkenti olduğunda o yıl bir grup Kur’an ve ilahi okuyucusu Enderun Teravihi uygulaması başlatmış, bu Enderun Teravihi’nin bir de CD’sini çıkarmıştı. Ben o CD’yi dinledim. Mest oldum.
ENDERUN TERAVİH NASIL KILINIR?
Anlatılanlara göre söyle kılınırmış Enderun Teravih Namazı: Müezzin daha kamet esnasında kameti bir musiki makamıyla okur. Bu okuyuşuyla imam efendiye, okuyacağın ayetleri bu makama uyan ayetlerden seç ve bu makama göre öyle devam et, demek ister, imam efendinin okuma şeklini tespit edermiş. İmam efendi de, namazda okuyacağı ayetleri o makamdan devam ettirir.
Selam verildiğinde ise müezzinlerden bir topluluk Peygamber Efendimiz’e verilen selam ve okunan salat sonrasında bir ilahi okuyor. Camiyi inşa ettiren şahıs ile müezzinlerin piri Peygamber Efendimiz’in müezzini Bilal-ı Habeşî de unutulmadan.
Elbette ki hepsi de musikinin makamlarına göre. Derken, her bir dört rekâtta değişen makam ve okunan ilahilerle teravih namazı bitirilir. Bu arada teravih namazının aynı zamanda her iki rekâtta selam verilerek
de kılındığını hatırlatalım. Musikiden anlayan bir kimse, eğer
camiye geç gelse, bu okuyuş sayesinde, imamın kaçıncı rekâtı kıldırdığını bilebilirmiş.
MİHRABİYE OKUYUŞU
Namaz sonrasında imam efendi “Miharbiye” sini de aynı şekilde duygulu ve dokunaklı makamlarla okur.
Mihrabiye nedir diye soracak olursanız, o da Osmanlı’nın çok güzel bir geleneği olarak günümüze gelmiştir. Hani imam efendinin namaz kıldırdığı yere mihrab denilir ya o mihrabda okunan Kur’ân-ı Kerîm’e de mihrabiye denilir.
Fakat mihrabiyenin asıl farkı, okunan ayetlerin ahlak, adalet, tevazu ile uyarıcı ve ikaz edici ayetlerden oluşmasıdır.
Şimdi siz böyle bir namaz kılsanız, müzikli mi kılmış olursunuz, müziksiz mi?
Osmanlı’da Enderun Teravih Namazı, müezzinlerin belirlediği makama göre kıldırılan namaz ve aralarda okunan ilahilerle şenlendirilirdi. Selam sonrasında namazda ayetler başka bir makamda okunurdu.
Bana göre, siz onaylamasanız da bu şekildeki bir namaz, namaz ibadetini, namaz vazifesini yerine getirmenin yanı sıra, aynı zamanda huşu ve heyecan dolu bir musiki şölenidir de.