Müslüman Alimlerin Eserleri 450 Yıldır Leiden Üniversitesi’nde

İslam alimlerinin eserleri 450 yıldır Hollanda’daki Leiden Üniversitesi Kütüphanesi “Doğu El Yazmaları” ve “Basılı Eserler Koleksiyonu”nda yer alıyor. Eserlerin her biri diğerinden kıymetli olarak kabul ediliyor. 450 yıldır korunan koleksiyondaki 30 bin yazmadan, 6 bin kadarı İslam coğrafyasından toplanarak, koleksiyona katıldı.

Küratör Arnoud Vrolijk, bilim tarihi araştırmacısı Hüseyin Şen ve Orta Doğu ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Görevlisi Ömer Koçyiğit, bilim, tarih ve edebiyat alanında kaleme alınan, aralarında tek nüsha olarak korunmuş yazma eserlerin de bulunduğu koleksiyonu anlattı.

“Koleksiyon Hollandalı bilim adamlarının İslam dünyasına 450 yıllık ilgisini gösteriyor”

Vrolijk, Arapça el yazması koleksiyonlarının, bilim tarihi için zengin bilgi kaynağı olduğunu belirterek, “Koleksiyonumuz İslam dünyasının genel olarak bilimin gelişimine katkısı konusunda hem akademisyenleri hem de kamuoyunu bilinçlendiriyor. Aynı zamanda Hollandalı bilim adamlarının 450 yıl boyunca, İslam dünyasının dinine ve tarihine olan tutarlı ilgisini de sembolize ediyor.” dedi.

Çeşitli ülkelerden araştırmacıların, koleksiyonu incelemek üzere kütüphaneyi ziyaret ettiğini aktaran Vrolijk, en değerli ve kırılgan eserler dışında neredeyse bütün yazmaların, ziyaretçiler tarafından incelenebildiğini dile getirdi.

Arnoud Vrolijk, el yazmalarının bir kısmının talep edilmesi halinde dijitalleştirildiğine de işaret ederek, bu eserlere “digitalcollections.universiteitleiden.nl” adresinden ulaşılabileceğini kaydetti.

Yazma eserler koleksiyonu geleneği Joseph Scaliger’ın davet edilmesiyle başlıyor

Doktora eğitim sırasında 6 yıl Leiden Kütüphanesi’nde çalışmalar yürüten akademisyen Ömer Koçyiğit de kuruluşundan 15 yıl sonra, 1590’da Fransız dil bilimci Joseph Justus Scaliger’ın üniversiteye davet edilmesiyle Leiden’da el yazmaları geleneğinin başladığını aktardı.

Koçyiğit, o yıllarda Doğu’nun çok önemli ve zenginlik göstergesi olarak görüldüğüne değinerek, “Birçok insan Doğu yazmalarını koleksiyon olarak toplamaya çalışıyordu. Thomas Erpenius, ilk kez 1613 yılında Arapça öğrettiğinden dolayı Leiden Üniversitesi’nden maaş almaya başlamıştır. Bu tarih Leiden’da Arapça çalışmalarının başlangıcı olarak kabul edilmiştir ve 2013 yılında 400. yıl dönümü kutlanmıştır.” diye konuştu.

Akademisyen Ömer Koçyiğit doktora eğitimi sırasında 6 yıl Leiden Kütüphanesi’nde çalışmalar yürütttü. @aa

“Güvercin Gerdanlığı” tek nüsha halinde Leiden’da bulunuyor

En önemli koleksiyonu 1645’te İstanbul’a gönderilen ve 20 sene İstanbul’da yaşayan Hollandalı diplomat Levinus Warner’ın oluşturduğunu vurgulayan Koçyiğit, “Warner, 1665’te vefat ettiğinde, koleksiyonundaki bin kadar el yazmasını Leiden Üniversitesi’ne bağışladığından, bu eserler İstanbul’dan Leiden’a gemilerle taşınıyor.” ifadelerini kullandı.

Koçyiğit, Warner koleksiyonunda çok değerli eserler olduğuna dikkati çekerek, 30’dan fazla dile çevrilmiş İbn-i Hazm’ın “Güvercin Gerdanlığı” eserinin de tek nüsha halinde üniversite koleksiyonunda bulunduğunu aktardı. 1700’lü yıllarda “Warner Koleksiyonu Mirası” diye bir pozisyon oluşturulduğunu söyleyen Koçyiğit, günümüzde Arnoud Vrolijk’in bu pozisyonda yer aldığını kaydetti.

Marmara Üniversitesinde görev yapan Koçyiğit, başta Prof. Dr. Halil İnalcık, Prof. Dr. Zeki Velidi Togan ve Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver olmak üzere, çok sayıda akademisyenin Türkiye’den Leiden’a giderek koleksiyondaki yazmaları incelediğinin altını çizdi.

“Descartes yazmaları incelemek için Leiden’a geldi”

Hollanda doğumlu bilim tarihi araştırmacısı Hüseyin Şen ise Leiden koleksiyonuna, oryantalist ve matematikçi Jacobus Golius’un getirdiği yazmalara işaret ederek, “Golius çok bilinçli bir şekilde bilim yazmaları toplamış. Hatta Rene Descartes özellikle Jacobus Golius’un Leiden’a getirdiği el yazmalar için Leiden’a gelmiş ve bir dönem orada yaşamıştır.” diye konuştu.

Şen, Leiden Üniversitesi’ndeki özellikle bilimle alakalı yazma eserlerin Avrupa’daki ön yargıları kırabileceğini vurgulayarak, “Ben buna çok şahit oldum. Mesela bir Hollandalıya ‘Bakın bu Leiden Üniversitesindeki bir optik yazması ve burada Kemalettin Farisi ilk defa tarihte gökkuşağının nasıl oluştuğunu doğru bir şekilde açıklıyor’ diye anlattığımda şaşırıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Hollanda’nın Haarlem kentinde ön yargıları kırmak için bir vakıf kurduklarını aktaran Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Leiden Üniversitesi’ndeki yazmalarda bulunan Müslüman alimlerin icat ettiği bazı aletleri 3 boyutlu yazıcıyla tekrar yapıyoruz. Bunu okul müfredatına nasıl adapte edebiliriz, sadece kuru kuru anlatmak değil de çocukların dünyasına nasıl sokabiliriz diye düşünüyoruz. Şu an da El-Biruni’nin bir mekanik ay takvimini çalışır vaziyette 3 boyutlu yazıcıyla yaptık. Amacımız çocukların hem maziden esinlenmeleri ve hem de geleceğe özgüvenle bakabilmeleridir.” (c/aa)