Miladi Takvim ve Hicri Takvime Göre Bir Yıl Kaç Gündür?

Miladi Takvim ve Hicri Takvime Göre Bir Yıl Kaç Gündür?

Vallahi, şimdi işimiz öyle kolay ki, her şeyi anında soracak arama motorlarımızdan başımızı kaldıramıyoruz. Bir yıl kaç gündür? gibi. Helal olsun, her sorduğumuz soruya bir cevap vermekten de geri durmuyor bu motorlar. Lakin, arama motorlarının verdikleri her bilginin bir de bilinmeyen bilgisi var. Mesela, Ramazan ayı ne zaman başlıyor, ya da Avrupa’da Paskalya tatili ne zaman diye elinizdeki telefona birkaç soru sorduğunuzda doğru cevabı bulabilirsiniz. Biz şimdi bu bilgiye kolayca ulaşabilirken eski dönemlerde bu bilgilere ulaşmak o kadar kolay olmadığı gibi bu bilgilere sahip olmak da izne bağlıydı. Yani bizim işimiz şimdi çocuk oyuncağından da kolay. Fakat buradan hemen şöyle bir yanlışa düşmeyin: Eski insanlar bir şey bilmiyordu biz şimdi her şeyi biliyoruz gibi.

Yok, bir polemiğe girip eski insanları savunma niyetinde değilim. Ama demek istediğim şey, bugün bizim kendi bilgimiz dediğimiz şeylerin aslında, tarihsel süreçte biriken bilgilerin toplamından ibaret olduğudur. Yani bizim şu andaki bilgimiz neredeyse mirasa konmak gibi bir şey. Nereye gelmek istiyorum? Hani geçen gün yılbaşı diye bir şey oldu ve biz 2019 yılından 2020 yılına geçtik ya. Eski insanlar bugüne ulaşmak için neler çekti neler bir bilseniz!

Cicero’nun Hikâyesi

Mesela, Roma İmparatorluğu’nun ünlü devlet adamı Cicero kaç yıl yaşadı denildiğinde hemen bugün onun 63 yıl yaşadığını söyleyebiliriz. Ama buradaki soru, “Cicero’nun 63 yılı ile bizim 63 yılımız aynı mıydı?” şeklinde olunca oturup kalırız. Çünkü değildi.

Gelelim hikâyesine! Eski dönemdeki insanlar bugünün bizleri rahat etsinler diye, zamanı ölçme diye bir usul geliştirmişler. Kimisi demiş ki: Güneş her gün doğuyor ve batıyor. Dolayısı ile bizim için bir ölçü olabilir. Kimisi de demiş ki: Ay da her gün doğuyor ve batıyor, ama bazen görünmüyor. Bu da olur demişler. Kimisi her ikisini de karıştırıp yılın aylarını ve günlerini ölçen bir takvim yapmışlar. Takvimlere uymayan yerlerde de ilaveler veya eksiltmeler yapmışlar ki, dedikleri dediklerini tutsun istemişler.

Bunun Cicero’nun yaşıyla ne alakası olabilir gibi bir soru sorarsanız, cevabı şu olur: Cicero’nun ölmeye yakın yıllarında can yoldaşı (sakın dostu gibi anlamayın) Roma İmparatoru Julius Ceasar, hani şu bizim Sezar var ya işte o, takvimde bir sıkıntı olduğunu düşünür.

“Düzeltin bunu!” der. Zamanın bilginleri otururlar, doğru dürüst bir takvim ortaya çıkması için o zamanlar 355 günlük olan yıl önce 378 güne çıkarılır. Bu da yetmez üzerine ilave bir 67 gün daha eklenir ve o yılın yılı tam 445 gün sürer.

Aslında şu bizim Sezar’ın yaptığı iş bu takvim işini elinde bulunduranların geleneğidir. Peygamber Efendimiz’in Veda Hutbesi’ne kadar da Arap dünyasında, takvimlere ilaveler yapmak bir gelenek olmuştu. Sezar’ın yaptığı ile Arap müşriklerinin takvimde yaptığı değişiklikler hemen hemen aynı amacı taşıyordu. Mısırlılarda, Nil sularının taşması, Babilliler ile Hint ve Çinlilerde tarlaların ekildiği dönemlerin takvimlerde aynı mevsime gelmesi isteniyordu. Ancak eldeki takvimler buna uymayınca uyduruluyordu.

Hicri Takvime göre bir yıl kaç gündür?

Nitekim Araplar arasında, hac mevsiminin her zaman havaların serinlemeye başladığı dönemlerde olmasını isteme arzusu ile ilave aylar koymak yaygındı. Bazen de, arka arkaya gelen haram ayların, yani savaşılması yasak olan ayların uzun bir süre alması sebebiyle araya ilave bir ay daha konulurdu. Böylece, hac mevsimleri aynı mevsime gelir ve haram ayların arası açıldığı için de savaşa geçilebilirdi. Bu uygulamaya nesî uygulaması denilirdi.

Ne var ki Allah, Peygamber Efendimiz’e “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur…” (Tevbe suresi, 9:36) ayetini indirmesiyle bu uygulamadan vazgeçildi ve ayın hareketlerine göre düzenlenen takvimdeki süreler aynen kaldı. Bunun içindir ki, hicri takvim denilen bu takvimde aylar her sene 10-11 gün erken gelirler. Çünkü, gökteki, Arapça kamer denilen cisim olan ay yeryüzünden görünme şekline göre ortalama ancak her bir 29,5 günde aynı şekilde görünür. İşte bu 0,5 günlük süre dolayısıyla bazı aylar 30 bazı aylar da 29 gün çekerler.

Güneşin hareketine göre yapılan ve adına miladi takvim denilen asıl adı güneş takvimi olan takvimde de güneş, aynı yere gelişini ortalama 365 gün 6 saatte tamamlar. Bu ilave 6 saat dört yılda bir, 1 gün yaptığı için de her dört yılda bir şubat ayının son gününe ilave yapılır.

Dememiz odur ki, daha geçen gün bir yıl bitti yeni bir yıl başladı diye, rahat rahat konuştuğumuz mesele bu kadar da basit değildir. O eski insanlar olmasaydı belki şimdi biz o meselelerle uğraşıyor olacak, “gugul”umuzun kafası karışacaktı.

Benzer Haberler