Mevsimlerden Baharı Getiren Kutlu Misafir: Ramazan
- HAYATSürmanşet 2
- 23 Mart 2022
Bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen zaman diliminin huzuru ile evlerimize, oruç ile bedenlerimize, ruhumuza misafir olmasının heyecanı sardı dört bir yanı.
BURASI DÜNYA
Dünya gündeminin salgın ve savaş gibi iki büyük felaket ile art arda değil, hatta eş zamanlı sarsıldığı bu günlerde, odağımızı ramazan ayına vererek hislerimizi yoğunlaştıramamış olmamız muhtemel şimdiye kadar; çünkü evet, burası dünya ve biz bazen zannediyoruz ki, bizden öncekilerin imtihan olundukları sadece post modern dünyanın ayrıcalıklı olan coğrafyasında yaşayabilme lütfu sunulduğu için bizleri es geçecek.
GÖNÜL KAPILARIMIZI AÇALIM
Bu yanılsamanın her ne kadar farkında olsak da elimizde olmadan etrafımızı saran rahmet ikliminin farkında olmayabilir, hissetmekte zorlanabiliriz. Oysaki bu kutlu misafir hatalarımıza rağmen bizi es geçmeyecek, bizim de kapımızı çalacak, içeri girecek yuvamızda ve ruhumuzda ilahi esintileri estirecektir, yeter ki biz gönül kapılarımızı sonuna kadar açalım.
MİSAFİRİ TEMİZ ZİHİNLE AĞIRLAYALIM
Fiziksel çevremizin ruhumuzu ne kadar etkilediğini unutmayarak temiz çevre, ev, kıyafet ve belki de bunlardan daha önemli olarak berrak, temiz zihinlerle ağırlamaya çalışalım misafirimizi. Güzel kokularla, el emeği dokunuşlarla bu özel günleri daima zihnimizde diri tutmak için görsel ayrıntılarla evimize ufak dokunuşlarla dokunalım. Eve dönüş yollarını bile farklılaştırarak, aynı yolları tercih etmeyerek zihnini diri tutan Peygamber Efendimizi (s.a.v.) örnek alarak özenelim hayatımızın ayrıntılarına.
CENNET MÜJDESİ GETİREN GÜNLER
Unutmayalım ki buruk olan bizleriz, buruk olan insanlığın gafleti, cehaleti, dalaleti; asla ramazan değil, ki o yine tüm rahmetini heybelerine doldurarak gelecek yanı başımıza. Cennet müjdesi getirecek bin aydan hayırlı olan sayılı günleri ile. Her şeye rağmen “Ben geldim” diyecek, “Bakın! Ruhunuza baharı getirdim, yeşertin parmak uçlarınızdaki dua çiçeklerini, seccadenizin üzerine damlasın pırlantalar göz pınarlarınızdan, arının arındırın, sevindirin ufak kalpleri, pamuk elleri her fırsatta, yaratılana bakın rahmet penceresinden, okuyun kâinat kitabını ve kâinata kitap olan Kur’an’ı. Haydi şimdi yeniden başlama vakti.”
HAYATI İBADET ŞUURU İLE YAŞAMAK
Cennet hasretini canlı tutan şey bu dünyayı daha iyi bir dünya hâline getirme gayreti belki de. İkram edilen bir hurma, bir bardak su da dahi ilahi rıza aranmalı, her şeyi O’na (c.c.) ulaşmak için bir vesile kılmalı, hayatı ibadet şuuru ile yaşamanın adımlarını atmaya çalışmalı mübarek ramazanla birlikte. Ütopik hedefler ile ramazanın başında kendini yorarak en kıymetli gece olan Kadir Gecesi’nin bulunabileceği günlerde dünyalığa kaymak yerine, daha iyi olması gerekilen tek kişinin bir önceki günkü hâlimiz olduğunu bilerek, kendimiz ile yarışmalı, karınca misali damlamızı hor ve küçük görmeden İbrahim’in (a.s.) ateşine taşımalıyız.
HER ŞEY BİR RAMAZAN VAKTİ BAŞLAMIŞTI
Her şey bir gün bir kişi (s.a.v.) ile bir ramazan vakti başlamıştı. O ki yapayalnız bir yetim iken bulunup barındırılmıştı, fakat veda ederken hutbesinde karşısında yüzbinlerce insan vardı. Karamsarlığa düşerek vazgeçmemek için en büyük hazine imanımızda gizli. Kıyamet kapıda iken ekilen fidanın sırrı tam olarak da burada belki. Yüce Mevla yeniden başlamak için bir fırsat daha verdi. Adım adım, gün be gün artan bir heyecanla; son on günde zirveyi yakalayarak, ülfete düşmeden çiçek çiçek toplama vakti sevapları kutlu baharın yakasından. Toplayalım ki tohum olsunlar ardında kalan zamanlara ramazan ile edindiğimiz alışkanlıklar, bereketi sürsün bir daha gelene kadar, sürsün son nefese kadar. Dua dua ömrün vefa etmesini dileyelim diğer ramazana kadar.