İslam’da Kurban Kesmenin Hükmü Nedir?

İslam’da Kurban Kesmenin Hükmü Nedir?

Kurban kesmenin hükmü nedir? Kurbanın dinen meşruiyeti, Yüce Allah tarafından Kur’ân-ı Kerîm’de çok açık biçimde ifade edilir. Hac suresinde, her ümmete kurban kesmenin meşru kılındığı, bunun sebebinin de Allah adının anılması olduğu belirtilir: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu hâlde yalnız Ona teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele! Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir.” (Hac suresi, 22:34)

Kurbanın dinen meşruiyetinde Müslümanların ittifakı bulunmakla birlikte, bayram kurbanının bağlayıcılık derecesini ifade eden dinî hükmü fakihler arasında tartışmalıdır. Bazı mezhep ve fakihler Kurban’ın vacip ya da müekked sünnet olduğunu ifade etmişlerdir.

Kurban Kesmenin Hükmü Nedir?

Kurbanın Dinî Hükmü Vaciptir Diyenler: Hanefî mezhebinde Ebû Hanîfe ve bir rivayette Ebû Yûsuf tarafından savunulan, mezhepte de ağırlık kazanan görüşe, Rebîa, Leys bin Sa‘d, Evzâî, Süfyân es-Sevrî gibi bazı müçtehitlere ve İmam Mâlik’ten bir rivayete göre vaciptir.

Kurbanın Dinî Hükmü Sünettir Diyenler: Fakihlerin çoğunluğuna göre, kurban ibadeti müekked sünnettir. Şia’dan Câferiyye ve Zeydiyye de bu görüştedir. Ancak, İbn Hazm, kurbanın dinî hükmünü, “sünnet-i hasene” olarak nitelendirir; dolayısıyla İbn Hazm’a göre, Kurban ibadetinin terkinde bir sakınca yoktur.

Kurban’ın Vacip Oluşu

Hanefîler, Kur’an’da Kevser suresinde Hz. Peygamber’e hitaben, “Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” buyrulmasının ümmeti de kapsadığı ve gereklilik bildirdiği görüşündedir. Ancak bu ayetin bayram kurbanına delaleti kesin değil, Hz. Peygamber’e hitaptan dolayı zannîdir. Dolayısıyla, ayetin “kurban kes” şeklindeki delaleti, ancak Mekke döneminde Hz. Peygamber için vücûb ifade edebilir. Hz. Peygamber bu durumu şöyle anlatır: “Üç şey bana farz kılındı, size farz kılınmadı: 1) Kuşluk namazı, 2) Udhiye kurbanı, 3) Vitir namazı.” 

Binaenaleyh Hz. Peygamber’e vacip olan, aksi sabit olmadıkça ümmetine de vaciptir. Zira Allah Resulü (s.a.v.), İslam’ı yaşama hususunda ümmete örnektir (kudve).

Hz. Peygamber’in Sözleri ve Uygulamaları

Ayrıca Resûl-i Ekrem’in birçok hadisinde hâli vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiştir. Abdullah İbn Amr İbnu’l-Âs (r.a.) şöyle anlatır: “Resûlullah (s.a.v.): ‘Kurban gününü bayram olarak kutlamakla emrolundum. Onu, bu ümmet için Allah bayram kılmıştır.’ buyurdu.”

Hz. Peygamber “Durumu uygun olup da kurban kesmeyen bizim musallâmıza (namazgâhımıza) yaklaşmasın.” şeklinde, kurban kesmeyenlere karşı sert ifadeler kullanmaktadır. Bu hadiste, mükellefiyet şartlarına sahip olduğu hâlde kurban kesmeyenler hakkında ağır bir tehdit söz konusudur. Fıkıh usulü ilminin ilkeleri bakımından bu tarz bir tehdit (va‘îd), ancak vacibin terki hâlinde söz konusu olur. Şu hâlde Resûl-i Ekrem’in böylesine ağır bir tehditte bulunması, kurban kesmenin vacip olması sebebiyledir. “Kurban kesiniz; zira o, babamız İbrâhim (a.s.)’ın sünnetidir.” hadisinde de kurban emredilmiştir; karîneden soyut mutlak emir, amel bakımından vücûbu gerektirir.

İcmâ-ı Ümmet

Hicretin ikinci yılından bugüne kadar bütün Müslümanların kurban kesmeleri, bir icmâ-ı ümmet (Müslümanların ortak hükmü) meydana getirmiştir. Kurban Bayramı günleri sevinç, kardeşlik, dayanışma ve paylaşma günleridir. 

Kurban kesmenin hükmü konusunda, bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler, Hz. Peygamber’in devam ettirdiği kurban kesme uygulamasının, her bir Müslüman açısından taşıdığı bağlayıcı hükmünün belirlenmesine çalışmıştır. Bunları topluca değerlendiren Hanefî mezhebine göre, gerekli şartları taşıyanların kurban bayramında kurban kesmesi vaciptir.

Vacip terimi Hanefîlerce farz derecesinin hemen altında, ama sünnet derecesinin hemen üstünde, “sübûten sünnet, itikâden vacip” veya “amelî farz” (uygulaması zorunlu) olarak değerlendirilir. 

Kurban’ın Sünnet Oluşu

Bazı fakihler, kurban kesmenin bağlayıcılığını sünnet (mendup) derecesinde belirtmişlerdir. Ancak, sünnetin derece ve niteliği hususunda farklı değerlendirmeler yapmışlardır.

a. Sünnet-i Müekkede

Fakihlerin çoğunluğuna göre, kurban ibadeti müekked (kuvvetli) sünnettir. Kurban kesmenin sünnet olduğunu ileri sürenler, şu delillere dayanırlar: Kur’an’da bu konuda açık bir emir yoktur. Kevser suresindeki ayetin kurbana delaleti zannî olmakla birlikte, kurbana delalet ettiği kabul edilse bile, bu ayette kurban kesme emredilmemekte, namaz başta olmak üzere bütün ibadetlerde olduğu gibi kurbanın da sırf Allah adına kesilmesi emredilmektedir.

Bu görüşte olanların bir dayanağı da “Üç şey bana farz kılındı, size farz kılınmadı: 1) Kuşluk namazı, 2) Udhiye kurbanı, 3) Vitir namazı.” hadisidir. Bu hadis, kurbanın ümmete zorunlu olmadığını gösterir. Ayrıca, “Kurban bana farz kılındı (yazıldı), size ise farz kılınmadı.” hadisi de bunu pekiştirir. Ayrıca Hz. Peygamber “Zilhicce ayı girer ve içinizden birisi kurban kesmek isterse, saçından ve bedeninden herhangi bir şey koparmasın.” buyurmuş, kurban kesmeyi kişinin iradesine bırakmıştır. İradeye bağlı olan şey vacip olamaz. Resûl-i Ekrem’in devamlı yapmış olması, kurbanın sünnet olmasıyla da açıklanabilir. Ayrıca bu yöndeki sahabe uygulamasından hareket ederler. Nitekim bazı sahâbîler bazen kurban kesmemişlerdir.

b. Sünnet-i Hasene

İbn Hazm, bayram kurbanının dinî hükmünü, “sünnet-i hasene” (güzel sünnet) olarak nitelendirir; dolayısıyla yapılırsa güzel olur, ama terkinde bir sakınca yoktur. Bunun anlamı, bayram kurbanı kesmenin uyulması güzel sünnet olduğu hususudur

Bayram Kurbanının Sebebi

Kurbanın vacip olmasının sebebi vakittir. Vakit tekrar ettikçe, bir Müslüman şartlarını taşıdığı hâlde, ömrü boyunca Kurban Bayramı’na ulaştıkça, kendisine kurban kesmenin vacip olması da tekrar eder. 

Kaynak: İnsanlık Tarihinde ve İslam’da Kurban, Prof. Dr. Vecdi Akyüz. PLURAL Yayınları.

https://plural-publications.eu/plural-publikationen/fachpublikationen/insanlik-tarihinde-ve-islamda-kurban/