Kurban Kavramı ve Kurban Bayramı Takvimi
- HAYATMANŞET
- 20 Temmuz 2021
Kurban sözlükte, “yaklaşmak” anlamına gelir. Fıkıh dilinde, bu sözlük manasına uygun olarak, “Allah’a yaklaşmak için kesilen hayvan” anlamında kullanılır. Kur’ân-ı Kerîm’de “mensek”, “nüsük” ve “zibh” kelimeleri, bazen kurban manasına gelmektedir. Kurban kelimesi, geniş anlamda bütün kurban çeşitlerini, dar anlamda ise sadece udhiye (bayram) kurbanını içine alır. Bu kurbana “dahiyye” veya “edhât” da denir.
Yüce Allah’ın verdiği sonsuz nimetler, şükür vesilesidir: “Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. O hâlde, Rabbin için namaz (bayram namazı) kıl, kurban kes.” (Kevser suresi, 108:1-2) Bu ayetteki “inhar” kelimesinin kökü olan “nahr”, sayısı ona kadar çıkarılan ve aralarında “hayvanı boğazlamak, boğazından kesmek” anlamı da olan birçok anlama gelmektedir.
Kurban
Kurbanı ifade eden kelimeler özetle şunlardır:
Dahiyye/Udhiye: İslami literatürde ibadet amacıyla kesilen hayvana udhiye (dahiyye) denir. Udhiye adlandırması, hayvanın Kurban Bayramı’nda kuşluk vakti (duhâ) kesilmekte oluşuyla açıklanır.
Nesîke/Nüsük/Mensek: Genelde “ibadet” anlamında olan nesîke, nüsük ve mensek, özelde kurbanı ifade eder. Akîka kurbanı için de, nesîke ifadesi kullanılır.
Zibh/Zebîha: Eti için kesilen hayvana zebîha denilir.
Hedy: Hac ve umrede kesilen kurbanlara, genel olarak “sevk edilip götürülen, sunulan, armağan edilen şey” manasında hedy denir.
Eyyâm-ı nahirde (kurban kesimi günlerinde) Allah’a yaklaşmak için, ibadet niyetiyle ve özel usulle (tezkiye) kesilen özel hayvanlara, udhiye (bayram kurbanı) denir. Kurban deyince, dilimizde, diğer türleri bir yana bırakılarak, sadece udhiye (bayram) kurbanı anlaşılır.
Kurban bayramı günlerinde, üç tane vacip işlem vardır: 1) Teşrik tekbirleri, 2) Kurban Bayramı namazı, 3) Bayram kurbanı.
1) Teşrik Tekbirleri:
Teşrik, “et kurutma” anlamındadır. Minâ’da eskiden beri kesilen kurbanların etleri kurutulduğu için, bu günlere “eyyâm-ı teşrîk” (et kurutma günleri) denmiştir. Bu günlere özel farz namazların ardından getirilen tekbirlere de “teşrik günlerinde getirilen tekbirler” anlamında, “teşrik tekbirleri” denir.
Teşrik tekbirleri, bütün namaz kılanlar tarafından namaz sonrasında ona hürmeten uygulanacak vacip işlemler arasında yer alır. Teşrik tekbirleri vaciptir. Bu tekbirlerin vacip oluşunun delili, Bakara suresinin 203. ayeti olan “Sayılı günlerde (teşrik günlerinde) Allah’ı anın (telbiye ve tekbir getirin.)” ayeti ile, Hac suresinin 28. ayeti olan “Belirli günlerde kurban ederken, O’nun adını ansınlar.” ayetidir. Teşrik tekbirlerinin, namaz sonunda selamdan sonra ara vermeden hemen getirilmesi gerekir.
Arefe günü sabah namazından itibaren başlayan ve bayramın 4. günü ikindiye kadar 23 vakit süren teşrik tekbirleri, her farz namazdan sonra seslice getirilir. Bu günler geldiğinde, bütün davranışlarda daha dikkatli ve duyarlı olmak gerektiğini vurgulamak üzere, halk arasında “tekbirler başladı/tekbir günlerindeyiz” hatırlatması yapılır. Her farz namazdan sonra bütün namaz kılanlarca tekrarlanan teşrik tekbirleri, bayram duygularını paylaşma işlevini yüksek düzeyde sağlamaya yöneliktir
Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Teşrik günleri yeme-içme ve Allah’ı zikretme günleridir.” Farz namazlarda selamdan sonra yalnızca bir defa tekrarlanan teşrik tekbirlerinin sözleri şöyledir: “Allahu Ekber, Allahu Ekber. Lâ İlâhe İllallahu Vallahu Ekber. Allahu Ekber ve Lillâhi’l-Hamd.”
Anlamı şöyledir: “Allah yücedir, Allah yücedir. Allah’tan başka ilah yoktur, Allah yücedir. Allah yücedir, hamd de yalnızca Allah’adır.”
Teşrik tekbirleri namazların hemen sonrasında, namaza aykırı bir davranışta bulunmadan okunur. Selamdan sonra konuşma veya camiden çıkma gibi namazdan kopuş durumunda teşrik tekbiri getirilmez. Cemaatle namaza sonradan yetişenler kaçırdığı rekâtları kıldıktan, sehiv secdesi yapanlar ise sehiv secdesini yapıp selam verdikten sonra teşrik tekbiri getirirler.
Teşrik tekbiri getirilmesi gereken farz namazlardan birisi kazaya kalırsa, teşrik günleri dışında bile kaza edilse, namaza bağlı olarak teşrik tekbirlerinin de kazası gerekir. Başka zamandan kalan kaza namazı teşrik günlerinde kılınırsa, namazın ardından teşrik tekbiri getirmek gerekmez.
2) Kurban Bayramı Namazı:
Bayram namazlarına, vücut temizliği yapılarak ve temiz elbiseler giyilerek çıkılır. Hz. Peygamber Ramazan Bayramı namazına bir şeyler yemeden çıkmazdı. Özellikle birkaç hurma yemeyi tercih ederdi. Kurban Bayramı’nda ise, namazdan dönünceye kadar bir şey yemezdi. Bayram namazına giderken bir yoldan gider, dönerken başka bir yoldan dönerdi. Hz. Peygamber bayram günlerinde oruç tutmayı yasaklamıştır.
Bayram günlerine namaz kılınarak başlanır. Bayram namazlarının kılınması vaciptir. Bayram namazıyla mükellef olmak için, namazla mükellef olma şartlarını taşımak gerekir. Cemaat, cuma namazında olduğu gibi, bayram namazında da şarttır. Bayram namazının vakti, güneşin doğmasından sonra zevâle kadardır. Ancak, gelenek olarak bayramın ilk günü güneşin doğumundan yaklaşık bir saat sonra, Kurban Bayramı namazı kılınır.
3) Bayram Kurbanı Kesimi:
Bayram namazından çıktıktan sonra kurban kesimi başlar, bayramın 3. günü akşam gün batımına kadar sürer. Şâfiîlere göre, bayramın 4. günü gün batımına kadar kurban kesilebilir.
Kurban Bayramı günlerinde yapılacak bu ibadetler şöylece gösterilebilir:
9 Zilhicce (Arefe günü) teşrik günlerinin başı: Sabah namazından itibaren teşrik tekbirleri başlar. (23 vakit; bayramın 4. günü ikindiye kadar) Vasiyetsiz kabir kurbanının bugün kesilmesi daha efdaldir.
10 Zilhicce (Bayramın ilk günü) eyyâm-ı nahirin başı: Kurban Bayramı namazı. Teşrik tekbirleri sürer. Bayram kurbanı kesilir.
11 Zilhicce (Bayramın ikinci günü): Teşrik tekbirleri sürer. Bayram kurbanı kesilebilir.
12 Zilhicce (bayramın üçüncü günü) eyyâm-ı nahirin sonu: Teşrik tekbirleri sürer. Bayram kurbanı gün batımına kadar kesilebilir. Gün batımıyla birlikte kurban kesim süresi biter.
13 Zilhicce (Bayramın dördüncü günü) eyyâm-ı teşrikin sonu: Teşrik tekbirleri, ikindinin son vaktinde biter. Almış olduğu kurbanı kesmeyen zengin yükümlü, kurbanlık hayvanı veya bedelini sadaka verir. Almış olduğu kurbanı kesmemiş fakir yükümlü, kurbanlık hayvanı canlı olarak sadaka verir. (Şâfiîler, bugün de gün batımına kadar kurban kesebilir.)
14 Zilhicce (bayram ertesi): Bayramla ilgili herhangi bir namaz veya namaz işlemi yoktur.
Kaynak: İnsanlık Tarihinde ve İslam’da Kurban, Prof. Dr. Vecdi Akyüz. PLURAL Yayınları.
https://plural-publications.eu/plural-publikationen/fachpublikationen/insanlik-tarihinde-ve-islamda-kurban/