Koronavirüs endişesiyle oruç tutmamak!

Koronavirüs endişesiyle oruç tutmamak!

Bakara suresinin 184. âyet-i kerîmesine göre, hasta ve seferde olanlarla, oruç tutamayacak kadar yaşlı insanların oruç tutmayabilir. Hasta ve yolcular tutamadıkları gün kadar oruçlarını kaza eder; oruca güç yetiremeyenler de her gününe bir fidye verirler demektedir.

Ancak hastaların veya yolcuların oruç tutmalarının daha hayırlı olduğu yine ayette belirtiliyor. Hasta ve misafirlere tanınan ruhsat hasta olursam korkusu taşıyanlara böyle bir ruhsat yoktur.

Bu durumda, şöyle bir soru da akla gelebilmektedir. Acaba, uzmanların, virüse karşı bol bol su için tavsiyesine uyarak, su içebilmek için oruç tutmasak olur mu?

Tıp otoriteleri sık sık su içilirse virüs bulaşmaz şeklinde ispat edilmiş bir raporun olmadığını ifade ediyorlar. Bundan dolayıdır ki, “Benim sık sık su içmem gerekir. Öyle ise orucu tehir ediyorum.” demek caiz değildir.

Bu günlerde cenazelerle ilgili çeşitli sorular da bizlere yöneltilmektedir. Koronadan ölenlerin cenazeleri yıkanamadığından, bazı cenaze sahipleri bunu bir ceza gibi algılayabiliyorlar.

Hakikatte ise, böyle bir düşünce doğru değildir. Bir hastalık bütün dünyayı kapsamı alanına almıştır. Bunun bir ikaz olması mümkündür, ama Allah’ın bu hastalara veya yakınlarına ceza verdiği anlamına gelmez. Uhud şehitleri ki, şehitlerin efendisi Hz. Hamza (r.a.) da dahil bunların cenazeleri yıkanmamış ve elbiseleriyle defnedilmişlerdir. Hastalık ve salgınlar nedeniyle ölen insanların da ahiret itibariyle şehit oldukları hadîs-i şeriflerde belirtilmiştir. Coronadan ölen kardeşlerimiz inşaallah şehittirler. Yıkanamamış olmaları bir üzüntü sebebi sayılmamalıdır.

Bu şehitliğin imanı zayıf olanlar veya görünürde İslam’a uygun bir hayat yaşamayanlar için de geçerli olmayacaği yönünde sorularla da muhatap oluyoruz.

Şehitlik makamı müminler için Allah’ın lütfettiği bir derecedir. İnsanların imanının zayıf veya güçlü olduğunu tespiti sadece Allah’a aittir.

Ehl-i sünnet ve’l cemaat inancına göre büyük günah işleyenler bile dinin farzlarını inkar etmedikleri sürece mümindir. Biz, samimi bir şekilde “la ilahe illallah” diyen birisinin cennete gireceğine inanıyoruz.