Kitabı Yalayarak Okumak!

Kitabı Yalayarak Okumak!

Johannes Gutenberg’in, matbaanın ilk şeklini daha kullanışlı hâle getirerek kitapların dünyasında yeni bir ufuk açtığı gibi, bilgisayar teknolojileri de başka bir ufka doğru yol aldı. Şimdi kitapsız kitaplarla dolu olan bilgisayarlarımız, tabletlerimiz ve telefonlarımız var. İstediğimiz bilgi veya mevcut kitaplara istediğimiz yer ve zamanda anında erişebiliyoruz. Belki eskisinden daha fazla kitap okuma imkânımız oluyor. Ama, gerçekten de bu şekilde bilgisayardan okuduklarımızın bizim idrakimizi ne kadar besleyebildiği, okuduklarımızı ne kadar anlayabildiğimiz işin bir başka yönüdür.

Geçenlerde PISA araştırması denilen bir araştırmada, okul çocuklarının eskiye oranla, okuduklarını daha az anladıkları, yorumlamada sıkıntı çektikleri, bilgi ve düşünceleri birbirinden daha az ayırabilir hâle geldikleri tespit edilmiş.

Bunun başlıca iki sebebi varmış ki, birincisine kesinlikle, ikincisine çoğunlukla katılıyorum. Eğer okulda öğretmenler dersleri, konuları öğrencilere özenle anlatırlarsa, öğrencileri ile ilgilenirse öğrencilerin anlama, kavrama ve farklı düşünceleri birbirinden ayırma kabiliyeti gelişiyormuş. İşte ben buna kesinlikle katılıyorum. Çünkü, öğrenci-öğretici/eğitimci işte bu şekilde ortaya çıkıyor. Eğer öğrenci (tâlib/talebe) kendisine öğreten birisinden bazı şeyler öğrenemeyecek ise, orada o öğretmenlere/eğitmenlere zaten gerek yoktur. Bu yüzdendir ki, öğretmenin kalitesi öğrencilerinin başarısında ortaya çıkar. Hani okullarda öğretmenler, başarısız öğrencilerin notları için ana-babalara “bu notlar aslında sizin notlarınız” derler ya.

İkincisi ise “analog” kitapları okuyan öğrenciler, anlama ve kavrama bakımından daha öndeymişler.

Raporu hazırlayanlar her hâlde “analog” kelimesini özellikle kullandılar gibime geliyor. Zira her şeyi ile dijitalleşen günümüzde bu kelime, modası geçmişliği, işe yaramazlığı, hantallığı ve yavaşlığı ifade ediyor. Ama, aslına bakarsanız, elle tutulur, gözle görülür, başkasına tarif edilebilir, şekli/şemâli, boyutu ve ağırlığı olan gibi anlamlara gelen bu kelime ile araştırmacıların demek istediği şey, “bir şeyleri kavramak istiyorsanız, kitabı yalayarak okuyacaksınız” şeklindedir.

Tabiî bu ifademin yarı şaka, ama yarı ciddi olduğunu söylemem gerek. Zira bazen kitabın sayfalarını açmak için önce parmağınızı yalar, sonra da sayfayı açarsınız. Dolayısıyla kitabı da yalamış olursunuz. İtiraf edeyim, yaladığım kitapların çoğu, bunca zamana rağmen hâlâ kafamda. Ama bilgisayardaki kitaplarımı kafama aktaramadım.