İtalya’da Haziranda Başlayan Kuraklık, Yazın Geri Kalanı İçin Büyük Endişe Kaynağı

İtalya’da Haziranda Başlayan Kuraklık, Yazın Geri Kalanı İçin Büyük Endişe Kaynağı

İtalya’da azalan yağışlar ve son dönemdeki yüksek hava sıcaklıkları sebebiyle henüz haziran ortasında baş gösteren kuraklık, özellikle tarımsal üretimde sulama da dahil olmak üzere pek çok alanda yazın geri kalanı için ciddi endişe kaynağı oldu. Kuzeyden güneye uzanan coğrafi yapısı itibarıyla, genelde güneydeki bölgeleri kuraklık sıkıntısı çeken İtalya’da bu yıl, kuraklığın özellikle güneye göre daha çok yağış alan ve daha çok su kaynağı olan kuzey bölgelerinde baş göstermesi alarm zillerinin daha kuvvetli çalmasına yol açtı. Kuzeydeki Alp Dağları’ndan doğup, doğuda Adriyatik Denizi’ne dökülen ülkenin tarımsal üretiminin ana damarlarından olan en büyük ırmağı Po’da su seviyesinin son 70 yılın en düşük düzeyine inmesi ve tatlı su kaynağı olan göllerde suların çekilmesi ülke gündemindeki yerini koruyor. Bazı bölgelerin kuraklıkla mücadele için tedbirler aldığı ve acil durum ilan etmeye hazırlandığı İtalya’da, kuraklık meselesini yakından takip eden uzmanlar, değerlendirmelerde bulundu.

“Su eksikliği nedeniyle durum çok kötü”

İtalya Ziraatçılar Derneği (Coldiretti) Ekonomik İşler Sorumlusu Lorenzo Bazzana, durumun son derece kötü olduğunu belirterek, “Su eksikliği nedeniyle durum çok kötü. Su eksikliği, sıcak havaların görüldüğü bu dönemle bağlantılı. Havalar çok sıcak, henüz haziran sonundayız ve daha sulama sezonunun da başlarındayız. Haziran bitecek, ardından temmuz ve ağustos var. Yani önümüzde çok önemli ve çok sıcak aylar var, endişemiz tamamen bununla alakalı.” dedi. Bazzana, kuraklığın etkileri konusunda, “Bir tahminde bulunmak zor. İtalya’nın aldığı yağış oranında yüzde 50’lik bir düşüş var. Çok yüksek sıcaklıklar var bu dönemde. Sadece bu hafta 40 derece civarında özelikle güney ve hatta kuzeyde de.” değerlendirmesinde bulundu. Bazzana, kuzeydeki su eksikliği ve bu nedenle bazı yerleşim yerlerinde suyun kullanımında gidilen kısıtlamalar sebebiyle tarımsal üretimin etkilendiğine dikkati çekerken, “Şu ana kadar bu durum nedeniyle 3 milyar avroluk zarar hesaplamış durumdayız.” diye konuştu. Su eksikliği nedeniyle 10 bin hektarlık pirinç alanının soya ile değiştirildiğini aktaran Bazzana, ekimine başladıkları mısırların son aşamada sulanamaması gibi farklı ürünlerde riskler ve getireceği zararlarla karşı karşıya olduklarını dile getirdi.

“son 70 yıldır hiç bu kadar düşük seviyede olmamıştı”

Ülkenin en büyük akarsuyundaki duruma da değinen Bazzana, “Po Nehri, son 70 yıldır hiç bu kadar düşük seviyede olmamıştı, bu kesinlikle çok kritik bir durum.” ifadesini kullandı. Po’nun Adriyatik’e kavuştuğu yerde deniz suyunun nehir yatağından içeri girmesinin bir sorun olduğuna dikkati çeken Bazzana, bunun tarım yapmayı imkansız hale getirdiğini ve ekili alanları mahvetme riski taşıdığını anlattı. Bazzana, İtalya’nın yüzde 28’inin çölleşme riskiyle ilgili olarak, “Tarihsel açıdan orta ve güney bölgelerin kuraklık bakımından daha kırılgan olduğunu iyi biliyoruz. Bu yıl ise orta ve güney bölgeler yine bir şekilde yağış aldı ve barajların geçen yıllara göre daha dolu olduğunu görüyoruz. Kuzey bölgeler ise bu yıl daha çok acı çekiyor. Yüzde 28’lik çölleşme olasılığının kuzeye kıyasla esas olarak güney ve orta kesimdeki bölgeleri ilgilendirdiği açık. Bu sene, bunun tersini söylese de öyle.” değerlendirmesini yaptı.

Kuraklığa karşı alınabilecek önlemler konusunda Bazzana, dört yıl önce sundukları bir proje olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: “Yağmur yağdığında suyu biriktirmek gerekiyor çünkü aslında yağmur yağmıyor değil. Yağmur belki aylarca yağmıyor, 3 gün yağıyor ama bunu biriktirebilmeliyiz ki yeri geldiğinde, su hiç olmadığında bundan faydalanabilelim. Yağmur yağdığında bu suyun depolandığından ve denize doğru gitmediğinden emin olmalıyız çünkü bu sular bir kez denize ulaştıktan sonra bir daha kullanılamaz.”

“Tiber Nehri ve Bracciano Gölü de zor durumda”

İtalyan Çevre ve Jeoloji Derneği Lazio Bölgesi Üyesi Ilaria Falconi de “2017 yılında susuzluk sebebiyle yaşanan ağır kuraklık durumunu 2022’de yeniden yaşıyoruz. Mayıstan itibaren kaydedilen yüksek sıcaklıklar sebebiyle yağmursuz geçen bir boşluk dönemi oluştu.” dedi. Ülkenin kuzeyinden geçen en büyük akarsu olan Po Nehri gibi başka su kaynaklarının da sıkıntılı bir dönemden geçtiğine işaret eden Falconi, “Lazio bölgesinde Tiber Nehri ve Bracciano Gölü de benzer şekilde bu bakımdan zor durumda.” dedi.

Susuzluk ve kuraklık krizlerini ele almak için kısa dönemde acil çözümlerin yanı sıra uzun süreli planların da yapılması gerektiğini belirten Falconi, “Su şebekelerinin bakımlarına yatırımlar artırılmalı, tesisat altyapıları iklimsel ve demografik koşullara göre ayarlanmalı, kaynaklara ilişkin izleme faaliyeti yürütülmeli, su kaynakları bilinçli tüketilmeli ve yer altı suyu bilinçli şekilde kullanılmalı, bölgelerde iklim değişikliğine duyarlı ve ekosistemleri koruyacak planlar devreye alınmalı.” diye konuştu.(AA)