İsveç’te Kur’an Yakıldı; Ama, İsveç Resmen Bu Olayın Taraftarı Değil
- GündemMANŞET
- 16 Eylül 2020
İsveç’te Kur’an yakma eylemini aslında Danimarka’da ırkçı bir partinin lideri olan Rasmus Paludan isminde biri başlattı. Aylardır her cuma günü, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın meclis dahil, birçok bölgesinde bu eylemi sürdürüyor. Müslümanların tepkisi sebebiyle, son zamanlarda maalesef eylemini polis korumasında yapmaktaydı. Mahkemeye verilmiş ve üç ay hapis cezası almıştır.
Aynı kişi Kur’ân-ı Kerîm’i yakma olayını İsveç’e taşımak için İsveç’in Malmö şehrinde Müslümanların en yoğun yaşadığı ve camilerin bulunduğu Rosengard mahallesinde, 14 Ağustos 2020 tarihinde bu eylemi gerçekleştirmek maksadıyla İsveç polisine müracaat etmişti. Olaydan haberi olan İslami cemiyetlerin polis ile yaptıkları yoğun görüşmeler neticesinde bu bölgede yapılacak eylemin çok kötü sonuçlar doğuracağı gerekçesiyle başvuru reddedilmişti.
Demek ki, başka bir bölgede eylemini gerçekleştirmek için tekrar müracaat etmiş ve Malmö’nün Müslümanların fazla bulunmadığı başka bir bölgesinde, 28 Ağustos 2020 tarihi için polisten izin almıştı. Polisin izin verdiğinin duyulması üzerine, Malmö’deki İslami cemiyetler ve camiler ciddi bir tepki gösterdiler. Olaya karşı yayınlanan bir bildirinin sosyal medyada duyurulması üzerine, İsveç genelinde büyük bir tepki oluşunca, polis verdiği izni iptal etti. Buna rağmen o gün Danimarka’dan Malmö’ye girmeye çalışan Rasmus Paludan’a İsveç polisi giriş izni vermedi ve 2 yıl İsveç’in güney bölgesine giriş yasağı koydu. Güneydeki başka şehirlere yaptığı müracaatlar da ret edildi.
Aynı gün, anılan şahsın arkadaşları Malmö’ye gelerek, korsan bir şekilde, merkezi bir meydanda ve Rosengard’da Kur’an’ı yaktı. Bunun üzerine, basına da yansıyan istenmeyen olaylar meydana geldi. Müslümanların olduğu bölgede, genellikle kimsenin olmadığı bisiklet yolunda, hızlı bir şekilde eylemi gerçekleştirip videoya alarak sosyal medyada yayınlamayı tercih ettiler.
ROSENGARD’DAKİ OLAY HEDEFİNE ULAŞTI
Esasen baştan beri bütün toplantılarına benim de iştirak ettiğim İslami cemiyetlerin ve imamların görüşü; Müslümanların bu olayı görmezlikten gelerek yokluğa mahkûm etmesi ve olay mahalline asla gitmemesi şeklindeydi. Çünkü adamların gayesi Müslümanları provoke edip, sonra olayı onların aleyhine kullanmaktır. Maalesef, Rosengard’daki olay da hedefine ulaşmış oldu. Olay, Malmö’deki ırkçı grupların, bir şekilde polisle hesabı olan kriminal gençlerin ve bazı şuursuz (özellikle genç) Müslümanların karışmasıyla basına yansıyan hâli aldı. Lastikler yakıldı, trafik lambaları ve panolar tahrip edildi vs.
Şahıs, hâlâ eylemini gerçekleştirmekten vazgeçmiş değil. Giriş yasağının olmadığı Stockholm’de Müslümanların çoğunlukta yaşadığı Rinkeby bölgesinde ve başka bölgelerde Kur’an yakma eylemi için müracaatları var. Ama, İsveç’in başkenti Stockholm’da, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı Rinkby bölgesinde sabah 5:45’de polisten istenen izin beklenmeden yine Danimarka’dan gelen 2-3 kişi Kur’ân-ı Kerîm yakma eyleminde bulundu. Polis, Danimarka plakalı mavi bir Skoda arabayı arıyor.
Bu olay üzerine başta Türkiye olmak üzere, halkı Müslüman olan bir çok ülkenin siyasi, ilmi makamlarından ve sivil toplum örgütlerinden İsveç’e karşı sert demeçler verildi ve kınamalar yapıldı.
İSVEÇ FİTNE TOPUNU KUCAĞINDA BULDU
İsveç, şahısların ifade özgürlüğü sınırını geniş tutmakta ve özellikle bunu İslam ve Müslümanlar aleyhinde yapılan eylemler için sığınacak bir şemsiye olarak görmektedir. Ama, ne yiğidi öldürelim, ne de hakkını yiyelim: İsveç resmî makamları bu eylemin taraftarı olmamış, tasvip etmemiş ve kendince de önlemler yapmış, eylemcileri göz altına almıştır. İsveç bu fitne topunu kucağında bulmuştur. Belki bütün Avrupa’da Müslümanların en rahat yaşadığı ve haklara sahip olduğu ülke İsveç’tir. İsveç resmî makamları da, halkı da İslam’a ve Müslümanlara saygılıdır. Elbette, her yerde olduğu gibi, İsveç’te de ırkçı, din (özellikle İslam) ve yabancı karşıtı insanlar vardır.
Eleştirilerin İsveç’ten çok Danimarka’ya yapılması gerekiyordu. Çünkü Danimarka’da bu eylemler, polisin korumasında bazen de Danimarka Meclisi’nde yapılıyor. Şubat ayının sonlarına kadar bu kişinin eylemlerinin Danimarka devletine maliyeti 18 milyon Danimarka Kronu idi. Anlaşılan İslam âlemi güçlendikçe bu eylemler de çoğalacaktır. Ama inanıyoruz ki, her toplumda vicdanın sesini dinleyen, “Hak” tan yana olan insanlar vardır.