İsrailli 2 Bakandan, Hükümetin 6 Filistin STK’sını Terör Listesine Almasına Tepki
- DünyaMANŞET
- 24 Ekim 2021
İsrail’in Sağlık ve Çevre Bakanları, hükümetin 6 Filistin insan hakları kuruluşunu terör örgütü listesine almasını eleştirdi. Konuya ilişkin olarak, İsrail hükümetini oluşturan koalisyonun sol eğilimli partisi Meretz’ten bakan olan Sağlık Bakanı Nitzan Horowitz, suçlamalara ilişkin kanıt isterken, Çevre Koruma Bakanı Tamar Zandberg de “İnsan hakları savunuculuğu ve işgal karşıtlığının terörle ilişkilendirildiğini söyledi. Sağlık Bakanı Horowitz sosyal medya hesabından şöyle dedi:
“Bunlar tanınmış sivil toplum kuruluşları (STK) ve onları bu şekilde tanımlamak çok sorunlu bir durum. (Savunma Bakanı Benny) Gantz ile güvenlik kurumları bu karar hakkında halka kanıt sunmalıdır. İsrail, Filistinli STK’lara kısıtlamalar getirirken çok ama çok dikkatli olmalı, çünkü bunun siyasi alanda, dış ilişkilerde ve en önemlisi insan hakları alanında etkileri olacaktır.”
Çevre Koruma Bakanı Tamar Zandberg ise İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’a yaptığı açıklamada, “Genellikle insan hakları, sol ve işgal karşıtlığı terörle ilişkilendirilir ancak burada durum böyle değildir.” ifadesini kullandı.
İsrail hükümeti dün, Filistin Halk Kurtuluş Cephesine (FHKC) bağlı olduğunu iddia ettiği 6 Filistin insan hakları kuruluşunu terör örgütleri listesine aldığını açıklamıştı.
İsrail’in Jerusalem Post gazetesinin haberine göre İsrail Adalet Bakanlığı, Zamir Esirleri Koruma Kurumu, İnsan Hakları İçin Hukuk El-Hak, Bisan Araştırma ve Kalkınma Merkezi, Samidun Filistinli Esirleri Savunma Şebekesi, Tarımsal Çalışma Komiteleri Birliği ve Uluslararası Çocuk Haklarını Savunma Hareketinin Filistin Şubesini illegal ilan etmişti.
“Bizim terörist olduğumuzu söylüyor ama savaş suçlusu O”
Bu arada, İsrail’in terör listesine aldığı 6 Filistin insan hakları kuruluşu, çalışmalarını sürdüreceklerini duyurdu. Merkezi Ramallah’ta olan insan hakları örgütü El-Hak’ın Müdürü Şavan Cebbarin, İsrail’in söz konusu kuruluşları, illegal kabul etmesi ve terör örgütleri listesine almasını, güvenlik kaynaklı değil siyasi bir karar olduğunu söyledi ve çalışmaya devam edeceklerini bildirdi. Cebbarin, şunları kaydetti:
“İsrail’i iddia ettiklerini kanıtlayacak deliller sunmaya davet ediyoruz. Söz konusu karar, bu kurumları susturmak ve uluslararası düzeydeki çalışmalarını durdurmak amacıyla yürütülen karalama kampanyasının devamı niteliğindedir. Bunun öncesinde finansman sağlayanlara yapılan baskılardan öldürmekle tehdide varıncaya kadar türlü baskılar uygulandı. O nedenle, bu kararın şu an alınmış bir karar olmadığını, önceki karalama kampanyalarının devamı niteliğinde olduğunu herkes bilmeli.”
Cebbarin, hedef alınan kuruluşların, Filistin halkını temsil ettiğine ve programlarının da Filistinlilerin özgürlük ve bağımsızlığı ile suçlulardan hesap sorma üzerine kurulu olduğuna işaret ederek, İsrailli savaş suçlularından hesap sormaya devam edeceklerini ifade etti.
“Gantz bizim terörist olduğumuzu söylüyor ama savaş suçlusu olan O’dur. Gazze ve Batı Şeria’da eli kana bulanmıştır. Filistinli kadınları ve çocukları öldürmüş, mülklerini yıkmıştır. Asıl hesap sorulması gereken o, onun subayları, askerleri ve siyasilerdir.” diyen Cebbarin, uluslararası kurumlardan kendilerine destek verenlere teşekkür etti. (c/aa)