İsrâ – Miraç Hadisesi Ve Namaz
- YAZARLAR
- 23 Şubat 2022
İsra ve Miraç olayı üç aylardan Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşen Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’nin mucizelerindendir.
İsrâ ve miraç hadiseleri nedir, neden sadece Miraç Kandili deniyor?
İsra ve miraç olayları Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’ın mucizelerindendir. İsrâ, Peygamber Efendimizin Mekke’de bulunan Mescid-i Haram’dan Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya gecenin bir yarısında seyahat etmesidir. Miraç ise, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Mescid-i Aksâ’dan yedi kat semaları aşarak Allah katına yükselmesidir. İsrâ ve miraç olayları, tariflerden anlaşıldığı gibi, Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya gidişle başlamış oradan da yükseklere çıkış şeklinde devam etmiştir. Ancak bizim Türkçe kaynaklarımızda her iki olaya birden miraç adı verilmiştir ve o şekilde anılmıştır.
Gündem Üç Aylarda Yapılacak İbadetler Neler?İsra ve Miracı inkar edenlerin durumu nedir?
Bu iki büyük mucizenin isrâ bölümü Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılmıştır: “Kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.”(1) Miraç mucizesinin sübutu ise, Buhârî ve Müslim gibi en sahih hadis kaynaklarında rivayet edilmiştir. Ehl-i sünnet ve’l-cemaat itikadına göre, “Miraç haktır. Nebi (s.a.v.), gecenin bir yarısında seyahat ettirildi ve uyanık hâlde iken Allah’ın dilediği kadarıyla semalara yükseltildi ve kendisine ikram edildi. Allah vahyetmek istediklerini ona vahyetti.”(2)
Buna göre isrâ kısmı, Kur’an ayetiyle sabit olduğu için iman etmek gerekir; inkâr eden kâfir olur. Miraç kısmı ise, sünnetle sabit olduğu için zanna dayanır (3) ve kabul etmeyen kâfir olmaz.
Namaz miraçta mı farz kılındı?
İslam âlimleri beş vakit namazın miraç gecesinde farz kılındığına dair icma (söz birliği) etmişlerdir. Bu kanaati destekleyen rivayetlerden bir tanesi, Enes (r.a.) hadîs-i şerifidir. “Hz. Peygamber (s.a.v.)’e isrâ gecesi, namaz elli vakit olarak farz kılındı. Sonra azaltıldı ve beş vakte düşürüldü. Sonra şöyle seslenildi: Ey Muhammed, şüphesiz bizim nezdimizdeki söz bir değişikliğe uğramaz. Senin için bu beş vakit namaz, elli vakit namazın karşılığıdır.”(4) İbn Kesîr tefsirinde İsrâ gecesinde beş vakit namazın farz kılındığı, rükünlerini, şartlarını ve namaza dair diğer bilgilerin peyderpey beyan edildiği, sonra Cebrâil (a.s.)’ın namaz vakitlerini tayin eylediği anlatılır. (5)
(1) İsrâ suresi, 17:1
(2) Akaid-i Tahaviyye, Mirac bahsi, s. 3.
(3) Ramazan Efendi, Şerhu’l Akaid, s. 289.
(4) Buhârî, Salat, 76, Enbiyâ, 5; Müslim, İman, 263; Ahmed b. Hanbel, 5/ 122, 143.
(5) İbn Kesîr Tefsiri, 7/164.