Irkçılıkta Israr Etme; Irkçılığını İtiraf Et!

Irkçılıkta Israr Etme; Irkçılığını İtiraf Et!

Avrupa Parlamentosu’ndan 118 Milletvekili, Avrupa’da ırkçılık yapıldığının itiraf edilmesini istedi. Biz de, Dayatma Hastalığı başlıklı bir yazımızda, bazı insanların “ırkçılık yapmıyoruz” iddiası ile ırkçılık yaptıklarından bahsetmiş ve içlerindeki ırkçılığı itiraf etmelerini istemiştik.

ABD’de başlayan ırkçılık karşıtı gösteriler sonrasında, şimdi tüm dünya ırkçılığa karşı duyarlı hâle gelmiş görünüyor. Ama bu duyarlılığın sadece “sivil”ler arasında kalma ihtimali de var. Yani, işe alım, konut bulma, siyaset, yasalar ve yasaların uygulanması gibi hayatın tam da gerçekliğinde ne kadar yer alacağı hâlâ meçhul.

Ben bu vesile ile İslam tarihinden iki ırkçılık örneğine verilen tepkileri aktarmak istiyorum.

Ebû Zer ve Bilal-i Habeşi

Bilindiği gibi Allah Resûlü (s.a.v.) her türlü ırkçılığı yasaklamıştı. Ama Ebû Zer (r.a.) bir gün Bilal-i Habeşî’ye (r.a.) kızmış ve Bilal’i annesi ile aşağılayarak “Ey siyah derili kadının oğlu.” demişti. Bilal’in durumunun Resûlullah’a bildirmesi üzerine Efendimiz şöyle buyurdu: “Sen onu, annesi ile ayıpladın mı? Nasıl böyle yaparsın? Muhakkak ki sen kalbinde câhiliye olan bir adamsın. Muhammed’e kitabı indirene yemin olsun ki hiç bir kimsenin bir başka kimseye üstünlüğü yoktur.  Üstünlük ancak amelledir.”

Allah Resûlünün bu uyarısı karşısında Ebû Zer yere yatarak “Yazıklar olsun bana! Bilal yüzüme basmadıkça yerden kalkmayacağım.” diyerek özür dilemiş ve hatasını anlamıştır.

Sa’d bin Ebi Vakkas ve Selman

Bir başka olay da Sa’d bin Ebi Vakkas’ın (r.a.) ashabın Selman-ı Farisî’ye (r.a.) itibarını kıskanması olayıdır.

Sa’d, Selman’a sen de kim oluyorsun ki, diyerek küçük görmek için: “Hey sen! Soyunu sopunu bir saysana” dedi. Selman: “Benim Müslüman bir babam olmadı. Ama ben İslam’ın oğlu Selman’ım. Allah beni İslam’la nimetlendirdi. Bunun için ben İslam’ın oğlu Selman’ım.” dedi. Sa’d, Hz. Ömer’e (r.a.) baktı. Ömer öfkelenmişti. Ömer de: “Kureyş biliyor ki, babam Hattab, câhiliye döneminde onların en büyüğü idi. Ancak ben, İslam’ın oğlu Ömer, İslam’ın oğlu Selman’ın kardeşiyim. Allah’a yemin olsun ki, bu yaptığın karşılığında sana bir ceza verseydim, bu ceza tüm âlemlerin duyacağı bir ceza olurdu.”

Rivayet edilir ki, bundan sonra Sa’d, Selman’dan hep nasihat istemiştir.

Kim ki ırkçılık yapıyorsa, bunu kabul etmediği müddetçe kendi ırkçılığının zararsız olduğunda ısrar edecektir.