İnfaka Dair İki İbretlik Olay

İnfaka Dair İki İbretlik Olay

“Allah, insanların hayra harcadığı her şey için onun yerine başkasını verir.” (Sebe’ suresi, 34:39)

İnfak, İslam dininin zekât gibi farz ibadetler ve vergi gibi kanuni yükümlülükler dışında mükellefin kendi imkânları ölçüsünde ve belirlediği miktarda ihtiyaç sahiplerine yaptığı maddi yardımları ifade eder. Her iyilik bir infak olsa da daha çok zekât dışı mali yardımlar için kullanılır. Malda zekât dışında haklar da vardır. Ayet, “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ere­mezsiniz.” (Âl-i İmran, 3:92) buyurur. İnfak medeniyetin dinamiğidir.

İnfak konusunda iki ibretlik olay anlatmak isterim.

Allah, insanların hayra harcadığı her şey için onun yerine başkasını verir (34/39). Hz. Peygamber bunu bir örnek ile anlatır:

Sizden önceki ümmetlerden bir adam çölde gidiyordu. Filanın bahçesini sula diye buluta talimat veren bir ses işitti. Bulut da gidip suyunu bir taşlığa boşalttı. Su mecrasını bulup akarken bu defa adam suyu takip etmeye başladı. Su bir adamın bahçesine vardı. Bir de baktı ki bir adam suyu bekliyor ve geldiğinde tarlasına çeviriyor. Ona, olayı anlatıp sen ne yapıyorsun da daha dünyada âdeta cennet hayatı yaşıyorsun dediğinde adam: Ben bu bahçenin ürününü hasat ettiğimde üçe ayırırım. Üçte birini ihtiyaç sahiplerine dağıtırım, üçte birini ailemin geçimine ayırırım, üçte birini de ihtiyaç sahiplerine dağıtırım der. (Müslim, “Zühd”, 45).

Bunun tersini de Kur’ân anlatır. Kazancını kimseye koklatmayan, paylaşmayanlar dünyada malının hayrını görmez, günahı da boynunda kalır. (Nisâ suresi, 4:37)

Salih bir adamın bir bahçesi vardı. Bahçe zengin ve bol ürün verir, adam da bol bol dağıtırdı. Allah da ona yağmur, hiç değilse bir çisenti verir bahçe coşardı. Adam öldü, bahçe üç oğluna kaldı. Onlar da hiç fakire bir şey vermeme konusunda anlaşıp gece yarısı herkes uykuda iken bahçe için yola koyuldular. Geldiklerinde bahçeyi tanıyamadılar ve yollarını şaşırdıklarını zannettiler. Çünkü Allah bahçeyi batırmıştı. Kötü niyetleri yüzünden, Allah’ın kendilerini cezalandırdığının farkına varıp tövbe ettiler, ama iş işten geçmişti (Kalem suresi, 68: 17-33).

Paylaşmak hem nimeti korur hem arttırır, imkanlar ölçüsünde paylaşmak lazım!

Doğrusunu en iyi Allah bilir.