IGMG: “Ürün Tedarik Zinciri Mesuliyet Kanunu Geciktirilmemelidir”
- ALMANYAGündemMANŞET
- 2 Aralık 2020
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş ürün tedarik zinciri mesuliyet kanununun daha fazla geciktirilmemesini istedi. Altaş konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında “Federal Hükûmet’e, ürün tedarik zinciri yasasını daha fazla ertelememe çağrısında bulunuyoruz. Bütün tüketicileri de alışverişlerinde daha bilinçli ve sorumlu olmaya davet ediyoruz.” dedi.
IGMG Genel Sekreteri Altaş’ın basın açıklaması şöyle:
“Şirketlerin tüketicilere sattıkları ürünleri tedarik ettikleri süreçte insan hakları standartlarına dikkat etmeleri tabii bir zorunluluktur. Ancak bu standartların yerine getirilip getirilmediğine dikkat edilmediği herkesin malumudur. Çocuk işçi çalıştırılması, çevre kirliliği ve işçi sömürüsü maalesef bugün dünyanın birçok bölgesinde sıradan hâle gelmiştir. Federal Hükûmet’in bu konuyu neden sürekli hasır altı ettiğini anlamak mümkün değildir.
Temiz ve şeffaf tedarik zinciri, mesuliyet durumunu açık ve net şekilde ortaya koyan bağlayıcı yönergelerin yürürlüğe koyulması talebinde bulunuyoruz. Çünkü insan haklarının Almanya içinde veya yabancı bir ülkede ihlal edilmesi arasında bir fark yoktur. Çocuk işçilerin hangi ülkede çalıştırıldığı, doğanın hangi ülkede kirletildiği konusunda bir ayrım gözetilemez. Bu konuda hassasiyetle uygulanması ve muhafaza edilmesi gereken değerler ve kurallar vardır. Nerede ve kim tarafından ihlal edildiğine bakılmaksızın, bunlara riayet edilmesini sağlamak görevimizdir.
Çekilen acıların ve oluşan hasarın daha da büyümemesi adına, Federal Hükûmet’e Çalışma Bakanı Hubertus Heil ve Kalkınma Bakanı Gerd Müller’in hazırladıkları yasa taslağının mümkün olan en kısa süre içerisinde hayata geçirilip yürürlüğe koyulması çağrısında bulunuyoruz. Tam manasıyla temiz ürünler istiyoruz.
Aynı zamanda tüketicileri de daha bilinçli ve daha sorumlu alışveriş yapmaya, her ne kadar ucuz ürünler cezbetse de fiyatlara eleştirel yaklaşmaya davet ediyoruz. İnancımıza göre üçüncü bir kişinin hakkının doğrudan çalınması ile gizli kapaklı ve oldukça şüpheli ürün tedarik zincirleri vasıtasıyla çalınması arasında bir fark yoktur. İnsan haklarına riayet edilmeyen şartlarda üretilmiş olan bir ürün, güzelce paketlenip market raflarında bize sunuldu diye bu lekeden temizlenemez; ne bu dünyada ne de ahirette.”