IGMG Genel Sekreteri: Almanya’da Irkçılık Konulu Rapor Sonrası Gereken Adımlar Atılmalı

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Almanya Federal Hükûmeti Irkçılıkla Mücadele Sorumlusu Reem Alabali-Radovan tarafından 11 Ocak 2023 tarihinde sunulan “Almanya’da Irkçılık” konulu durum raporu hakkında bir açıklama yaptı. Mete, “Irkçılık raporu mevcut durumu güzel bir şekilde özetliyor ve çok sayıda probleme değiniyor. Geriye sadece Federal Hükûmet’in kendi hazırlattığı bu raporu ciddiye alması ve sorunların çözümü için gereken adımları atmasını beklemek kalıyor.” ifadelerini kullandı.

“Müslümanlar en az kabul gören azınlıklar arasında yer alıyor”

Sözlerinin devamıda, Federal Hükûmet’in Almanya’da ırkçılığı ele alan raporun, problemi apaçık bir şekilde gözler önüne serdiğini belirten Genel Sekreter, “Müslümanlar Almanya’da en az kabul gören azınlıklar arasında yer alıyor. Bilhassa başörtülü Müslümanlar iş piyasasında sıklıkla ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Başörtülü Müslüman kadınların aynı nitelikte, başörtüsü takmayan ve tipik Alman ismine sahip diğer kadınlara göre 4,5 kat daha fazla başvuru yapması gerekiyor. Yüksek nitelik gerektiren mevkilere başvurularda ise 8 kat daha fazla başvuru yapmak durumunda kalıyorlar.” diye kaydetti.

“Müslümanlara ait kuruluşlara 54 saldırı resmî kayıtlara girdi”

Bir diğer büyük sorunun ayrıcaMüslümanlara ve kuruluşlarına yönelik saldırılar olduğunu ifade eden Mete, “Rapora göre 2021 yılında 730’u aşkın İslam düşmanlığı motivasyonlu suç, Müslümanlara ait kuruluşlara ve temsilcilerine 54 saldırı resmî kayıtlara girdi. Bunlar haricinde, ırkçı fişleme gibi çok sayıda sorunlu alanla alakalı araştırmaların eksikliğine raporda dikkat çekiliyor.” diye konuştu.

“Hükûmet’in bu kötü tabloyu düzeltme adına gerekli adımları atmasını bekliyoruz”

Federal Hükûmet’in kendi hazırlattığı bu raporu ciddi şekilde ele alıp bu kötü tabloyu düzeltme adına gerekli adımları atmasını beklediklerini aktaran Ali Mete son olarak şu ifadeleri kullandı: “İlk olarak başörtülü Müslümanların devlet görevi alamaması ayrımcılığına son vererek, örnek teşkil edebilirler. Müslüman karşıtlığı motivasyonuyla işlenen suçların daha ciddi şekilde soruşturulması ve ceza hukukundaki caydırıcılık ilkesinin oluşması adına faillerin gereğince cezalandırılması da Federal Hükûmet’in adım atması gereken bir diğer alan. Zira bu tür vakaların aydınlatılmasındaki oran geçmişte olduğu gibi bugün de çok düşük. Bir diğer adım da Federal Polis Kanunu’nda ırkçı fişlemeye olanak sağlayan düzlemin ortadan kaldırılması olabilir. Federal Hükûmet’in Irkçılıkla Mücadele Sorumlusu Reem Alabali-Radovan’a bu önemli raporu hazırladığı için şükranlarımızı sunuyoruz. Bununla birlikte, raporda sadece daha önceden de bilinen araştırma ve anket sonuçlarının özetlenmesindense yeni bulguların gün yüzüne çıkarılmasının daha doğru olacağı kanaatimizi belirtmek isteriz.”(c)