Hindistan’da Müslümanlar Geleceklerinden Endişeli

Hindistan’da Müslümanlar Geleceklerinden Endişeli

Hindistan’da yaklaşık 1 milyar 400 milyonluk nüfusun 200 milyondan fazlasını oluşturan Müslümanlar ötekileştiriliyor. 2014 seçimlerinde Hindistan Halk Partisi (BJP), Narendra Modi liderliğinde tek başına iktidara gelmiş ve geçen mayıs ayındaki genel seçimlerde vekil sayısını daha da artırmıştı. Mayıs ayından bu yana geçen 7 aylık dönemde ise BJP hükûmetinin attığı adımlar, Müslümanlar arasında geleceklerine yönelik endişelere yol açıyor.

Vatandaşlık Yasası Değişikliği

Komşu ülkelerden gelen 6 dinî gruba vatandaşlık yolunu açan ve aynı konumdaki Müslüman göçmenleri dışarıda bırakan “Vatandaşlık yasasında değişiklik öngören tasarı” geçtiğimiz ay kanunlaşmıştı. Kanun kapsamında ülkeye yasa dışı yollardan giren göçmenlerin vatandaş olmasını engelleyen 64 yıllık Vatandaşlık Yasası değişikliğine göre; özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dinî baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan’da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları hâlinde vatandaşlık elde edebilecek. Aynı pozisyondaki Müslümanlar ise yasanın dışında tutuluyor.

Değişiklik Müslüman Göçmenleri Dışarıda Bıraktı

Vatandaşlık Yasası’nda yapılan değişiklikle Hindistan’a Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’dan gelen 6 farklı dinî grubun vatandaşlık elde edebilmesinin önü açıldı. Ancak Müslüman göçmenler, bu değişikliğin dışında tutuldu. Hint hükûmeti; Hindu, Sih, Jain, Budist, Parsi ve Hristiyanların devlet dinine sahip Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’da dinî azınlık olduğunu, bu sebeple adı geçen üç ülkede dinî baskıdan kaçan azınlık gruplara vatandaşlık verildiğini savundu.

Dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke Hindistan’ın, 200 milyon Müslüman’ı ikinci sınıf vatandaş hâline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için attığı bir adım olarak görülen kanun, Müslümanların sınır dışı edileceği veya hapse atılacağı gerekçesiyle yoğun eleştirilere maruz kaldı.

“Yasanın Ayrımcı Olduğundan Endişe Duyuyoruz”

Tüm Hindistan Müslüman Meclisi Birliği (AIMIM) Başkanı ve Haydarabad Milletvekili Asaduddin Uveysi ise tasarının Hindistan anayasasının temel yapısını ihlal ettiği değerlendirmesinde bulunmuştu. Uveysi, tasarının anayasaya aykırı olduğunu ifade ederek, “Milleti bölme girişimidir. Tasarı, Müslümanları devletsiz hâle getirdiği için yeni bir bölünme (Hindistan’ın bölünmesi) getirebilir.” diye konuşmuştu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Jeremy Laurence, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında, “Hindistan’ın 2019 Yeni Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası’nın doğası gereği temelde ayrımcı olduğundan endişe duyuyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) da yaptığı açıklamada, tartışmalı değişikliğin yasalaşması durumunda ABD hükûmetinin “Hindistan İçişleri Bakanı Amit Şah ve diğer liderlere yaptırım uygulamayı göz önünde bulundurması gerektiğini” vurgulamıştı.

Öte yandan Hindistan’da Yüksek Mahkeme, federal hükûmetten, Vatandaşlık Yasası’nın iptal edilmesiyle ilgili yapılan yaklaşık 60 başvuruya cevap vermesini isteyerek, anayasaya aykırılık iddiasıyla açılan iptal davalarının 22 Ocak’ta görülmek üzere ertelendiğini duyurdu. İptal davası açan taraflar, göçmenlere vatandaşlık verilmesinde dinin kriter olamayacağını ve bunun Hindistan Anayasası’nın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia ediyor. Dava açanlar arasında muhalefetteki Hindistan Ulusal Kongresi Partisi de bulunuyor.