Hayatlı Dindarlık

Hayatlı Dindarlık

Dindar birey, inandığı dinden yararlanarak dünya görüşünü oluşturur. Artık, sistemli, tutarlı, bütünlüklü bir üst bakış oluşturmuş olur. Hayatının bütün safhalarında tutum ve davranışlarını, bu üst bakışın öngördüğü şekilde belirlemeye çalışır. Günlük hayatında karşılaştığı her tekil olay ve olgu karşısında nasıl bir tutum takınıp hangi davranış kalıbını ortaya koyacağını bu üst bakış doğrultusunda, dünya görüşü çerçevesinde oluşturur. Dindarlığının öngördüğü biçimde veya onunla çelişmemeye özen göstererek tavır alır ve davranır. Haliyle, onun hayatı bütünüyle onun dindarlığının izlerini ve rengini taşır, kokusunu verir. Hayatına bakarak, onun dindarlık anlayışını herkes rahatlıkla keşfedebilir.

Tahkîkî (anlamlandırılmış bilgi ve bilince dayalı) imandan beslenen böylesi bir dindarlığın hayata yansımasında, bölük pörçüklük, karmakarışıklık, tenakuzlar, tutarsızlıklar gibi hastalıklı hâller kolay kolay görülmez. Dindarlık, onun için bir aksesuar değil bir yaşama tarzıdır; birilerine görünme meselesi değil, bir “var olma” meselesidir.  “Olma” yönünde köklü bir tercihte bulunma işidir. Böyle dindarın hayatını izleyenler, görünürlüğüyle çelişen aldatıcı bir unsurun onun hayatında olabileceğine ihtimal veremezler, ona içtenlikle güven duyarlar. Çünkü, söyledikleriyle yaptıkları, özüyle sözü uyumludur. Mevlana’dan ilhamla şöyle diyebiliriz: O, “olduğu gibi görünür, göründüğü gibi olur.”  O, “Yapmadıklarınızı niçin söylersiniz?” şeklindeki ilahî uyarının bilincindedir (Saf suresi, 61:2); bu konuda özenlidir.

Hayatla bütünleşen dindarlık, bireyi besleyip insani yetilerini geliştirmektedir. Böylesi dindarlık edinen birey, dindarlık kalitesi oranında kaliteli ve güçlü olabilir. O oranda, varlık dünyasını ve hayatı doğru anlamlandırıp kaliteli bir hayat inşa edebilir. Dolayısıyla bu dindarlık, Kur’an’ın ifadesiyle, “insana hayat verir” (Enfal suresi, 8:24); hayat karartmaz. İnsana, “Oh be! Dünya varmış !” dedirtir. Çünkü bu bilinçli dindarlık, hayatta aklı selim sahibi olarak doğru adımlar atma, alana döşenmiş mayınlara basmadan yol alma, hendeklere yuvarlanmadan, kayalara toslamadan yürüme imkânı sağlar. Hayatta karşılaşılan sorunlara sağlıklı yaklaşıp çözüm üretme,  ortaya çıkan zor durumlarla sühuletle baş etme gücünü sağlar. Böylece, ahiret hayatının güzelliğini de üretir.

Ramazan, Müslüman’ın bütün organlarına gerçek orucu tutturmak suretiyle kendi kendini eğiterek bütün  kirlerden arındırıp geliştireceği bereketli bir aydır. Bu bilinçle hayatlı dindarlık edinmek ümidiyle hayırlı ramazanlar!