Hasene 30 Ülkede Kumanya Dağıttı

Sayın Gülbahar kovid-19 salgını çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

Salgının hayatımızı temelden etkilediğini, gündelik alışkanlıklarımızı sorgulamaya sevk ettiğini söyleyebilirim. Kovid-19 virüs salgını aynı zamanda bize farklı sorumluluklar da getirdi. Kampanyalarımızı yaparken ihtiyaç sahibi insanların bulunduğu coğrafyayı ve bölgeleri haddizatında dikkate alıyorduk. Yaşadığımız ülkelerde de farklı mağduriyetlere karşı çalışmalar yaptık. Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan, yakınımızdaki ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalıştık. Kumanya kampanyası için Afrika ve Asya ülkelerine uçuşların durdurulması sebebi ile gözlemci gönderemedik. Yakınımızdaki mağduriyetlere hızlı bir şekilde yardımı elimizi uzatmaya çalıştık.

Avrupa’da salgın sürecinde ne tür faaliyetler yürüttünüz?

Avrupa’da farklı ülkelerde ihtiyaca binaen maske dağıtımlarımız oldu. Hazırlanan kumanya paketlerini de ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Evinden çıkamayan, alışverişe gidemeyen, maddi durumu iyi olmayan yaşlı insanlara kumanya yardımları ulaştırdık. Almanya’da ihtiyaç sahiplerine yardım yapan Tafel e.V. gibi yardım kuruluşları var. Bu kuruluşlardan ihtiyaç sahiplerinin istifade ettiklerini biliyoruz. Buralara da kumanya yardımında bulunduk. Hollanda’da da gıda bankalarına desteğimiz oldu. Hastanelerin kovid-19 sebebi ile yoğun mesai yapan sağlık personeline de, onları motive etme adına bölgelerimizin yemek desteği oldu. Hakeza Balkanlarda polis teşkilatı ve itfaiye mensuplarına da aynı motive edici, onların yanında olduğumuzu gösteren desteklerde bulunduk. Burada İslam Toplumu Millî Görüş Gençlik Teşkilatı mensuplarının “Komşuna el uzat” sloganı ile komşuların ihtiyaçlarını gideren çalışmalarını da takdirle karşıladığımızı belirtmek isterim. Bir camimizin bulunduğu binada oturan 80 yaşlarındaki bir Alman komşumuza yaptığımız gıda yardımının nasıl teşekküre ve duygulu anların yaşanmasına vesile olduğunu bu süreçte görmüş olduk. Yaşlılar dışarı çıkamıyor ve bir yardıma ihtiyaç duyuyorlar. Yine “İmkanın varsa ver, ihtiyacın varsa al” sloganı çerçevesinde başlattığımız aksiyonla da yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma bilincini ayakta tutmaya çalıştık. Viyana ve Köln’de iki pilot bölgede gerçekleştirdik. Bu aksiyonumuzu Yunanistan’da yaşayan, bizi daha önce tanımayan biri görmüş ve kendisinin Köln’de yaşlı anne-babası olduğunu, yardıma ihtiyacı olduğunu, onlara da yardım ulaştırıp ulaştıramayacağımızı sordu. Biz de anne-babaya ulaşıp onlara yardımları ulaştırdık.

Bu sıkıntılı süreçte Afrika, Asya, Ortadoğu’daki ihtiyaç sahiplerine kumanya paketlerini nasıl ulaştırıyorsunuz?

Türkiye’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere 10 milyon TL tutarında kumanya bağışı yaptık. Türkiye’deki derneğimiz Hasene Sosyal Yardımlaşma Derneği kanalıyla dağıtımı takip edilen kumanya yardımları 30 ilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. İstanbul’da yaşayan Doğu Türkistanlı 500 aileye de kumanya yardımında bulunduk. Yardımlarımızı Türkiye’deki yetkililer ile koordineli çalışarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Ayrıca Suriye’ye, İdlib ve çevresindeki çadır kentlerdeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere, 2 bin gıda kolisinden oluşan 2 tır yola çıktı.

Balkan ülkelerinde kumanya dağıtımlarımızı oradaki görevlilerimiz eliyle gerçekleştirdik. Kovid-19 salgınından önce de, güvenlik sebebi ile gözlemci gönderemediğimiz Myanmar, Yemen, Doğu Türkistan ve Sudan gibi ülkeleri öne çektik. Dünyanın genelinde alınan tedbirleri gevşetme noktasında bir rahatlama söz konusu. Şayet uçuşlar da açılırsa ramazan ayı içerisinde ülkelere gözlemci göndermeyi düşünüyoruz. Kendi ofislerimizin olduğu Nijer ve Somali gibi ülkelerde de dağıtımları gerçekleştirdik. Ama işin diğer bir boyutu; gıda dağıtmak için binlerce insanı evinden dışarı çıkaracaksınız, virüs salgınının farklı yerlere sıçraması gibi durumlar söz konusu olabilir. İnsanlara bir koli gıda yardımı yapmak maksadıyla farklı sıkıntılarla karşı karşıya da bırakmak istemiyoruz. Sağlık her şeyden önemli. Haberlerden takip ediyoruz, araştırmacılar sağlıklı tedbir alınamaz ise Afrika’da 190 bin kişinin salgından dolayı hayatını kaybedeceğini söylüyor. Bu sebeple sağlık ve güvenlik sebebi ile bazı ülkelerde dağıtım için bekliyoruz.

Zekât Fitre Kampanyanız nasıl gidiyor?

Kampanyamıza ilgi şu ana kadar güzel seyir takip ediyor. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma, gözlemci, gönüllü ve bağışçılarımıza teşekkür ediyorum. Zekât yılın her ayı için toplanabilmekle birlikte, ramazan ayının bereketi ve sevabı umularak bu ayda daha yoğun bir şekilde zekât bağışı alıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda toplanan zekâtlarla hangi çalışmaları yapmışız, bunları yayınladık. İnsanları zekât alan değil, zekât veren bir konuma getirmek için kalkındırma ve ayağa kaldırma projelerimiz bu kapsamda devam edecek. Bizler zekât verebilecek durumdayız. Bu sebepten dolayı Allah’a ne kadar şükretsek azdır. Bizler rahat ve huzurlu ortamlarda yaşıyoruz. Bunun kadrini bilmemiz lazım. Bu sebeple Allah’ın emri, kulun hakkına riayet etmemiz lazım.