Hangi Anne-Babaya İhsanla Muamele?
- YAZARLAR
- 20 Eylül 2021
İslam, her anne-babaya kayıtsız şartsız ihsanla muamelede bulunmayı emretmiş olmasına rağmen (İsrâ suresi; 17: 36.; Nisâ suresi; 4: 36), böyle bir soru ortaya atmak anlamsız.
Ne yazık ki, böylesi yersiz soruyu sormama yol açan anne-baba algılarıyla sıkça karşılaşıyoruz. Sözgelimi, ebeveyni ile ilişkilerini güzel yürütmeyen tanıdığımı uyarıp, her hâlükârda onlarla ilişkilerini ihsanla (iyi ve güzel biçimde) sürdürmesinin farz olduğunu söylediğimde şöyle bir savunma yapmıştı: “Onlar bana doğru dürüst anne-babalık yapmadılar. Her şeyimi kendim çalışarak elde ettim.” En kötü anne-babanın bile evlatları için nelere katlandıklarını fark etmemiş olan bu tanıdığıma şunu söyledim: “Sence iyi anne-babalık yapmadılarsa bu, onların sorunudur; hesabını Allah’a onlar verecekler. Her şeye rağmen onlara güzel evlatlık yapmak ise, senin görevin. Bunun hesabını Allah’a sen vereceksin. Onların, görevlerini iyi yapmamış olmaları, senin için mazeret olamaz. Evlatlık görevini, salt Allah emrettiği için zevkle yerine getirmen, dindarlığın gereğidir. Bunun karşılığını, Allah dünya ve ahirette fazlasıyla verecektir.”
İslam’dan iyice uzaklaşmış cinsiyet kültürümüz de, anne-baba algımızı sakatlamış. Sakatlanan cinsiyet kültürümüzün kurbanı olanlar, kız çocuklarına oğulları kadar değer vermiyorlar. Evlendikten sonra da o kızların anne-babalarına ihsanla muameleyi layık görmüyorlar. Erkeğin anne-babası dikkate alınırken, kadının anne-babası yokmuş gibi davranılıyor; en azından ikinci, üçüncü… sırada dikkate alınmaya değer görülüyorlar. Böyle bir kadın ve anne-baba anlayışı İslam’a yakıştırılamaz; zira İslam’a göre her ikisinin anne-babası, ihsanla muameleyi hak etmektedir.
Bayram günü bir televizyon programında hocaya telefonla bir erkek, şu soruyu sormuştu: “Bayramda anne-babalarımızı ziyaret edeceğiz. Ancak, önce benim anne-babamı mı yoksa hanımınkileri mi ziyaret etmeliyiz?” Müslüman’a asla yakışmayan bu densizce soruyu soran patavatsız, böyle bir cinsiyet algısından ve ona bağlı olarak kadın, eş ve anne-baba anlayışından kurtulmadıkça, İslam’ın güzellikleriyle buluşabilir mi?
Yanlışın, yanlış/lar üretme gibi tabiatı vardır. Nitekim, İslam’ın onaylamadığı cinsiyet kültürü, günümüzde aynı yanlışın benzerlerini tersinden yaptırıyor. Bu defa erkeğin anne-babası yok sayılıyor. Bu hoyratlıklar, aile içi ilişkileri bütünüyle zehirliyor. Hele, dindarlık iddiasıyla bunlar yapılıyorsa, zehirlenen aile ortamı, gençlerin evlilikten ve/ya dinden soğumalarına neden olabiliyor. Cinsiyet kültürümüzü ve bu arada anne-baba anlayışımızı İslamileştirmeden, bu yanlışlardan kurtulamayız.