Halle Saldırganı Hakim Karşısında: “Bir Hayal Kırıklığını Daha Kaldıramayız”
- ALMANYAGündemMANŞETÜlkeler
- 21 Temmuz 2020
Almanya‘nın Halle kentinde iki kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının faili olan neonazi Stephan Balliet, olaydan 9 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Naumburg’da yapılması gereken dava, uygun salonunun bulunmaması nedeniyle Magdeburg Adliye binasındaki kütüphanede görüldü.
28 yaşındaki ırkçı sanık Stephan Balliet hakkında savcılık çok sayıda suçtan dava açtı. Cezai ehliyeti tam olan ırkçı sanık, iki kişiyi öldürmek, 68 kişiyi öldürmeye teşebbüs, gasp maksadıyla yaralama, bir halk grubuna yönelik katliam ve ırkçı saikle hırsızlık ve tehditle suçlanıyor. Cinayetleri işlediği tarihten beri cezaevinde tutulan sanık hakkında savcı iddianamede ‘Yahudi karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hisleriyle cinayet işledi’ görüşüne yer verdi.
IGMG Genel Sekreteri Altaş: Bir Hayal Kırıklığını Daha Kaldıramayız
Öte yandan İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Halle saldırısı davasının görülmeye başlaması münasebetiyle bir açıklama yaptı. Halle’deki ırkçı saldırının görüleceği davanın, utanç verici bir saldırının davası olmaktan daha öte anlamlar barındırdığını kaydeden Altaş, “Bu dava süreci ile birlikte hukuk devleti ve yargıya olan güven de yeni bir imtihana tabi olacak. NSU davasındaki gibi bir yargı başarısızlığını daha kaldıramayız.” ifadelerini kullandı.
IGMG Genel Sekreteri şu ifadeleri kullandı: “Halle’de gerçekleştirilen ırkçı saldırının dava süreci, hukuk devletine olan güveni tekrar kazanma adına yargı için bir fırsat sunmaktadır. NSU dava sürecinin aksine yargı bu alçak saldırıyı her yönüyle detaylı bir şekilde ele almalı ve saldırının adını doğru koymalıdır. Saldırganın tek başına hareket etmediği, bilakis internet ortamında kolektif bir biçimde yaşanan, kökleşen ve başkalarına yayılan ırkçı ideolojiden beslendiğinin adı koyulmalıdır. Oslo’dan Christchurch’e, Halle’den Hanau’ya saldırganları harekete geçiren budur. Bu ideolojide antisemitizm, İslam düşmanlığı ve ırkçılık birçok varyasyonuyla birlikte el eledir. Halle saldırganının hedef olarak bir sinagogu seçmesi ve hemen peşinden Türklere ait bir döner lokantasına yönelerek Müslümanları öldürmeye çalışması tesadüf değildir. Ayırt etmeksizin karşısına çıkan insanları öldürmesi de yine tesadüf değildir, zira onun bu insanlık düşmanı ideolojisinde buna da yer vardır.
“Siyasiler İnsanların Güveninin Sarsılmasına Kısmen Katkı Sağladılar”
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’ndeki NSU dava sürecinde yaşadığımız hayal kırıklığına bir yenisinin eklenmesi toplumumuzun büyük bir kesiminde derin yaralar açacaktır. Böyle bir hayal kırıklığı hukuk devletine ve yargıya yönelik zaten kaybolmuş olan güveni bütünüyle yıkacaktır.”
Madalyonun diğer yüzünün de sürekli olarak eksiksiz aydınlatma sözü verip bugüne kadar sözünü bir kez bile tutmamış olan siyaset olduğunu kaydeden Bekir Altaş, sözünü tutmak bir yana, ilgili siyasiler insanların güveninin kaybolmasına kısmen katkı bile sağladıklarını kaydetti. Altaş, Halle saldırısı davasını gören mahkemenin olayı değerlendirirken açık ve net kelimeler kullanması, ihmalleri eğip bükmeden dile getirmesi gerektiğine dikkat çekti.
Halle Saldırısı
Halle şehrinde 27 yaşındaki ırkçı terörist Stephan Balliet Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde iki camiye yönelik terör saldırısından esinlenerek kiralayıp silah ve patlayıcılarla doldurduğu arabayla bir sinagoga silahlı saldırı düzenlemeye çalıştı. Balliet sinagoga giremeyince yolda yürüyen bir kadını öldürdükten sonra bir Türk’ün döner restoranına saldırdı ve orada da bir kişiyi öldürdü.
Olayı kamerayla görüntüleyen Balliet’ın Yahudi karşıtı, ırkçı ve yabancı düşmanlığı nefretini ifade eden bir manifesto yazdığı ortaya çıkmıştı. Balliet olaydan sonra tutuklanmıştı.(c)