Gazze Halkına Ölümden Başka Seçenek Sunulmuyor

Refah’ta zaten derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veren milyonlar Refah’a zaman zaman yapılan hava saldırılarının ardından başlatılan kara saldırısı ile “ölümle bir arada yaşıyor.” Güvenli bölge diyerek güneye sürülen halka ve dünyaya aslında Gazze’de hiçbir yerin güvenli bölge olmadığı acı bir şekilde gösteriliyor. Uluslararası kurumlar tarafından alınan ateşkes kararları, yapılan uyarılar, çağrılar maalesef sadece kâğıt üzerinde kalıyor.

Uluslararası Af Örgütü, son raporunda bu duruma dikkat çekiyor. Kurum 155 ülkede insan haklarının durumunu mercek altına aldığı “Dünyada İnsan Haklarının Durumu” başlıklı yıllık raporunda, dünyanın şiddetlenen çatışmalar neticesinde uluslararası hukukun neredeyse topyekûn çöküşünün korkunç sonuçlarıyla baş başa kaldığına dikkat çekiyor. Raporda ABD’nin, ateşkes kararı konusunda BM Güvenlik Konseyi’ni felce uğratmak için aylarca veto yetkisini sorumsuzca kullandığına ve bazı ülkelerin hâlâ İsrail’e, savaş suçları kapsamına giren suçlarda kullanılan mühimmat sağlamayı sürdürdüğüne işaret edildi “anlamsız çifte standartlar” eleştirildi.

Birleşmiş Milletler kurumlarınca hazırlanan yine son bir rapora göre, İsrail’in başlattığı Gazze saldırılarında Filistin’de yoksulluk oranı nüfusun yüzde 58,4’üne yükseldi, Gazze’nin durumunda 40 yıldan fazla bir süre gerileme yaşandı ve yapılan yıkımların telafisi ve bölgenin eski hâle getirebilmesi için on yıllar gerekecek.

AB yetkilileri Gazze’nin kuzeyinde tam anlamıyla yaşanan kıtlığın tün Gazze’ye yayılmış durumda olduğuna dikkat çekiyor.

İsrail’in, BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) “terör bağlantısı” olduğuna ilişkin iddialarını araştırmak üzere kurulan Bağımsız İnceleme Grubu çalışmasını 22 Nisan’da sonuçlandırdı ve İsrail’in iddialarına kanıt sunamadığını sonucuna vardı. UNRWA’ya yapılacak destekler konusunda bu engel de aşılmış oldu. Ancak her ne kadar bu destekler yapılsa da açıklansa da âdeta ölümle baş başa bırakılan Gazze halkının insani bir yaşama kavuşması için en acil bir şekilde barışın sağlanmasından başka çözüm yoktur.

Avrupa Parlamentosu Seçimleri

Avrupa’da 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri gündemde. Almanya’daki seçmenlerin en geç 19 Mayıs’a kadar seçmen kayıtlarına kayıtlarını yaptırmaları gerekiyor. Avrupa’da Müslümanların da sesini duyuracak vekillerin seçilmesi için seçimlere katılım azami önem taşıyor. Almanya’da seçmen kayıtlarını yaptırmamış olanların en kısa sürede kayıtlarını yaptırmalarını ve oy kullanma hakkı olan herkesin mutlaka sandıklara giderek kendine en yakın adayları desteklemelerini yeniden hatırlatmak istiyorum.

Avrupa’da gündemden düşmeyen konulardan biri de mülteciler. Son aktüel verilere göre Avrupa’da son 3 Yılda 50 binden fazla refakatsiz mülteci çocuk kaybolduğunu ortaya koyuyor. Bir şekilde Avrupa’ya ulaşabilmiş bu çocukların akıbeti belirsiz.

Heyecanla 19 Mayıs’ı Bekliyoruz

Geçmişin Mirası, Geleceğin İnşası mottosuyla binlerce gönüldaşımızla yeniden

bir araya geleceğimiz Kardeşlik Ve Dayanışma Günü’müz için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Dünyanın dört bir yanına yayılmış bir dünya teşkilatı olarak kardeşlerimizle Avrupa’nın ortasında, Belçika’da bir araya geleceğimiz bu güzide programı heyecanla bekliyor, tüm gönüldaşlarımızı programa katılmaya davet ediyorum.