Fransa’da İslam karşıtlığı Yasalaşma Yolunda
- FRANSAGündem
- 18 Şubat 2021
Fransa’da Ulusal Mecliste onaylanan “ayrılıkçı” yasa tasarısı, Müslümanlara ve dini derneklere yönelik içerdiği uygulamalarla, İslam karşıtlığı yasal zemin kazanıyor. İslam karşıtı uygulamalarla sık sık gündeme gelen Fransa, bu kez çerçeveyi daha geniş tutarak “siyasal İslam” ve “İslamcı ayrılıkçılıkla” mücadele kisvesi altında ülkedeki Müslümanları daha da baskı altında tutacağı gerekçesiyle eleştiriliyor. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in 11 Şubat’ta televizyon programında aşırı sağcı Marine Le Pen’i yeteri kadar İslam karşıtı olmamakla suçlaması ve “İslam’da mezhepsel sapmaların olduğunu” açıklaması aslında Paris yönetiminin İslam’ı ve Müslümanları sorun olarak gördüğünü gösteriyor. Fransa’nın bu tasarıyla “Müslümanlara karşı baskı politikasını” geliştirirken devletin tüm imkanlarını ve altyapısını kullanılacak olması tasarının en çarpıcı yönlerinden biri olarak öne çıkıyor. nUzmanlar, ülkedeki ekonomik ve sosyal krizlerden popülaritesi oldukça düşen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un gözünü gelecek yıl düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimine çevirdiği, bu bağlamda sağ ve aşırı sağ seçmenin oyları için bu politikayı seçtiğini belirtiyor.
Aşırı solcular karşı çıktı, aşırı sağcılar çekimser kaldı
Mecliste 16 Şubat’ta yapılan oylamada, tasarı 151 “hayır” oyuna karşı 347 “evet” oyuyla kabul edildi. 65 milletvekili ise çekimser oy kullandı. Adı başlarda “İslamcı ayrılıkçı” olan ancak daha sonra tepkiler üzerine “Cumhuriyet Prensiplerini Güçlendiren” olarak değiştirilen tasarı, 30 Mart’tan itibaren Senatoda görüşülecek. Tasarının burada oylaması yapıldıktan sonra tekrar Ulusal Meclise gelmesi bekleniyor. nTasarıya Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kurucusu olduğu iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM), Demokrasi Hareketi (Modem), Agir Partisi ile Demokratlar ve Bağımsızlar Birliği Partisi (UDI) destek verirken, merkez sağ Cumhuriyetçiler (LR) ve aşırı sol Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi (LFI) karşı çıktı. Merkez sol Sosyalist Parti (PS), Fransa Komünist Partisi (PCF) ve aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (RN) ve lideri Marine Le Pen ise çekimser kaldı. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ve Vatandaşlıktan Sorumlu Devlet Bakanı Marlene Schiappa yaptıkları ortak yazılı açıklamada, tasarının devlete “ayrılıkçılıkla” ve “İslamcılıkla” mücadele için yeni imkanlar vereceğini belirtti.
“yumuşak adımlar içeriyor”
Sağ ve aşırı sağcı milletvekilleri, tasarıya “yumuşak adımlar” içerdiği gerekçesiyle destek vermedi. LR Grup Başkanvekili Bruno Retailleau yaptığı açıklamada, Senatoda tasarıya “İslamcı ayrılıkçılığı” ve kamuya açık alanlarda başörtüsü yasağını eklemek istediğini belirtti. Çoğu sağcılardan oluşan Senatoda başörtüsü yasağının tasarıya eklenmesi halinde yürürlüğe girmesi Mecliste yapılacak son oylamaya bağlı olacak. LFI milletvekili Alexis Corbiere ise yaptığı açıklamada, bu tasarının Müslümanlara karşı olduğunu vurgulayarak, “Hayır, ibadethanelerde ve Müslümanlara ait ibadet yerlerinde yarının terör komploları düzenlenmiyor. Bu doğru değil.” dedi.
Tasarı ne içeriyor?
51 maddeden oluşan tasarı ile ele alınan başlıca konular arasında, kamu hizmetinde tarafsızlık ve cumhuriyet değerleri ile prensiplerine uygunluk, çok eşlilik ve zorla evlendirme, uzaktan eğitimin kısıtlanması, özel okulların durumu, derneklerin hem faaliyet hem finansal anlamda denetlenebilir olması yer alıyor. Tasarı herhangi bir kişiye karşı şiddete teşvik eden veya cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapan dini derneklerin kapatılmasını mümkün kılıyor. Kamu görevlilerine dini gerekçeyle tehdit, şiddet ve hakaret edenlerin 5 yıl hapis ve 75 bin avro ile cezalandırılmasına, bu eylemi gerçekleştiren yabancının ise süreli veya süresiz sınır dışı edilmesine imkan veren tasarı, Müslüman dahil dini derneklere yurt dışından 10 bin avro üzerinde bağış yapılması halinde bunun kaynağını açıklanmasını, bu kurala uyulmaması halinde 3 bin 750 avro ceza uygulanmasını öngörüyor.(AA,C)