Fransa’da “Ayrılıkçılık” Yasa Tasarısı Bakanlar Kuruluna Sunuldu

Fransa’da “Ayrılıkçılık” Yasa Tasarısı Bakanlar Kuruluna Sunuldu

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yasa tasarısının detaylarını verdiği 2 Ekim tarihli konuşmasında, ilk başta “ayrılıkçılık” ifadesini çoğul olarak kullanıp tek bir ayrılıkçılık tarzına değinmediğini belirtmeye çalışmış olsa da, konuşmanın devamında Müslümanları hedef aldığı gözlemlenmişti. Bugün ise basın açık açık yasanın “İslamcı ayrılıkçılık”la mücadele kapsamında oluşturulacağını belirtiyor.

Mureaux konuşmasında ayrılıkçılıkla mücadele olarak isimlendirilen tasarı, iki ay sonra cumhuriyetçi ilkeleri birleştiren yasa olarak yeniden adlandırıldı ve bugün Bakanlar Kurulu’nun huzuruna sunuldu. Mureaux konuşmasından sonra ülkeyi sarsan üç terör olayı gerçekleşti. Bu olaylardan sonra yasa tasarısına dair daha sert adımlar atıldığına işaret ediliyor. Hükümet, bu metnin Parlamento’da incelenmesi için acele ederken yürütme de Ulusal Meclis Hukuk Komisyonu huzuruna Ocak ayında sunulmasını temenni ediyor.

Dernek yapısı

Yasa tasarısı, Müslümanların dinî uygulamalarına düzen getirmeyi amaçlıyor. Kültürel ve dinî faaliyetlerini 1901 yasasının kapsamına giren derneklerle yürüten Müslümanlar, 1901 yasasının hükümleri altında kalmaları halinde yeni yükümlülükler alacak. Ama hükümet Müslümanları 1905 yasası hükümlerine göre teşkilatlanmaya zorluyor. İktidar tarafından 1905 yasasının yükümleri altına girmek için “zoraki” bir teşvik söz konusu. Buradaki amaçlardan biri valilerin kendi bölgelerindeki ibadet yerlerinin sayısını daha iyi görebilmeleri şeklinde iddia ediliyor. Muhasebe ve mali şartlarda daha fazla şeffaflık sağlamak için çeşitli hükümler de yer alacak. 10 bin avroyu aşan yabancı bağışlar kaynak beyanına tabi olacak.

Yasaya uyulmadığı takdirde 3.750 avro para cezası öngörülüyor. Buna ek olarak, yasa tasarısına göre “dernek yurt dışından sağlanan faydalardan veya kaynaklardan yararlandığında bir denetçi tarafından yıllık hesaplarının onaylanması sağlanacak”. Ayrıca tehlikeli sapmaları önlemek veya cezalandırmak için çeşitli önlemler alınacak. İbadet yerlerinde veya çevresinde belirli ciddi suçların işlenmesine yönelik tahrikler görüldüğünde cezalar birkaç yıl hapis ve 75 bin avro para cezasına kadar artırılacak. Ayrıca, bir kişinin “terörizm eylemlerine kışkırtma veya ayrımcılığa, nefrete veya şiddete kışkırtma nedeniyle yargıç (…) tarafından mahkûm edilmesi” durumunda, ibadet yerlerinde görünme yasağı ilan edilebilir. Son olarak, terör eylemlerinden suçlu bulunan herhangi bir kişi on yıllık bir süre boyunca dinî bir dernek yönetemeyecek.

Dernek Feshedilme Gerekçeleri Genişletildi

Ayrıca Bakanlar Kurulu’nda derneklerin feshedilme gerekçeleri genişletildi. Kendi üyeleri tarafından işlenen ve derneğin faaliyetleriyle doğrudan bağlantılı eylemleri o derneğe atfetmek de mümkün olacak. Kısacası bir üyenin işlediği suç derneğe mal olabilecek. Acil durumlarda bu derneğin faaliyetleri üç ay süreyle durdurulabilecek.

Evde eğitim izne tabi

Yasa tasarısının 18. maddesi evde eğitim sağlayan aileleri yakından ilgilendiriyor. Bu konu ayrıca anayasal sorunları da beraberinde getiriyor. Maddeye göre 3-16 yaşındakilere, zorunlu eğitim ilkesine tabi olacak ve sadece çocuğun veya ailesinin durumuyla ilgili çok sınırlı gerekçeler temelinde evde eğitim verebilecek. Millî Eğitim Bakanı geçen haftalarda bu istisnaları açıkladı: ailelerde eğitim gören 62.000 çocuğun yarısını temsil eden hasta ve engelli çocuklar; spor veya sanat projesi çerçevesinde faaliyetleri olan çocuklar ve ebeveynleri sürekli yer değiştiren çocuklar. Ancak Yüksek mahkeme, olası bir anayasal engele işaret ediyor: zorunlu olan okullaşma değil eğitimdir. Ayrıca orantılılık sorunu da söz konusu: evde eğitim öğrencilerin % 0,5’ini ilgilendiriyor. Bu nedenle hükümet daha genel bir istisna eklemeyi planlıyor: “Çocuğun yüksek yararına” dayalı bir eğitim projesine sahip aileler evde eğitim uygulayabilecek.
Evde eğitime ilişkin ailelerin şimdiye dek sadece basit bir açıklama yapmaları yeterliydi. Yasayla birlikte hükümetin hedeflediği şey, çocuklarını evde eğitmek isteyen ailelerin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almak için başvurmaları ve bu seçimi gerekçelendirmelerini sağlamak. Bu, hükümetin doğrudan hedeflediği dini veya siyasi nedenlerle bazılarının bu seçimi yapmasını engelleyecek mi? Bakanlığa göre Kuran kurslarına giden çocukların % 50’si resmi olarak evde eğitim alıyor.

Bunun yanı sıra şimdiye dek sadece devlet okullarında ilkokuldan itibaren her öğrencinin bir numarası vardı. Bu yasayla beraber özel, kontrat dışı okullar da dâhil, tüm öğrencilerin anasınıfından itibaren takiplerini kolaylaştırmak için birer numaraya sahip olması sağlanacak.

Zoraki evliliklere son

Hükümet, Fransa’da zorla evliliklerle mücadele etmek istiyor. Vatandaşlık İşlerinden sorumlu Devlet Bakanı Marlene Schiappa’ya göre 200 bin zorunlu evlilik yapıldığı iddia ediliyor. Tasarının 17. Maddesine göre nikah memuru taraflardan birinin rızası konusunda şüphe gördüğünde müstakbel eşlerle ayrı ayrı görüşmesi gerekecek. Bu görüşmelerin sonunda şüpheler devam ederse, memur evliliğe olası itiraz amacıyla savcıya başvurabilecek. Ayrıca yasa tasarısı, sağlık personeli tarafından verilen bekâret sertifikalarını resmi olarak yasaklıyor ve bu uygulamayı cezalandırıyor: bu belgeyi düzenleyen kişi bir yıl hapis ve 15 bin Euro para cezasına çarptırılacak. Ayrıca çok eşliliğe karşı mücadele kapsamında çok eşli olarak Fransa’da yaşayan kişilere oturum verilmeyecek. Çok eşlilik durumu aynı zamanda Fransız topraklarından sınır dışı edilme gerekçesi de olabilecek. Son olarak, kadın veya çocukların, Fransa topraklarında kendilerine kalan mirası Fransız hukukuna göre almaları için bir mekanizma kurulacak.

Yeni Bir Suç

Sosyal ağlarda, mesajlaşma ağı da dâhil olmak üzere, bir kişinin hayatını riske atmak amacıyla kimliği veya konumunu başkasıyla paylaşılması da suç kapsamında değerlendirilecek. Bu 20. Madde, Samuel Paty cinayetinden sonra tasarıya eklendi.(gy)