Ezanın Toplumsal Barışı Bozması ve Entegrasyona Katkısı
- YAZARLAR
- 1 Mayıs 2022
Tam da seçim arefesinde ve üstelik Müslümanlarla yapılan iftar sonrasında ve Ramazan ayının da tam ortasında, Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst, Köln’de açıktan ezan okunmasına müsaade edilmesi ile ilgili bir eleştiri yaptı.
Armin Laschet’in halefinin böyle bir açıklama yapması siyasal bir acemilik miydi, diye düşünürken, 18 yaşından beri siyasetin içinde olan, partinin eyalet sekreterliğini yapan ve hükümette de bakan olarak görevli olan Hendrik Wüst’ün bu genç yaşına rağmen siyaset acemisi olmadığı ortada. Bu durumda, Hendrik Wüst’ün durup dururken, Köln Belediyesi’nin ezan müsaadesini eleştirmesi, eğer seçilirse, Müslümanlara mesafeli davranacağının işaretlerini verme anlamına mı gelecek?
Zira Wüst’e göre, ezanın açıktan okunması, “ülkede oturmuş olan sosyal barışı bozacağına, bu sosyal barışa bir saldırı” olduğuna göre, bunu başka türlü ifade etmenin mümkünatı yok.
Aynı konuyu Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Henriette Reker’den dinlediğimizde ezanın açıktan okunması başka bir mana ifade ediyor: “Kilise çanlarının yanı sıra minareden ezanı duyduğumuzda, bu durum, bu toplumun çoğulculuğa saygı duyduğunu gösterdiği gibi, çoğulcu yaşamı da gerçekleştirdiğini gösterecek.”
Normal olarak, Müslümanların dini vecibelerinden birisinin “toplumsal barışa saldırı”, “yeni toplumsal çatışma sebebi” olarak değerlendirilmesini, aşırı sağ ve İslam düşmanı birisinden duymadığınıza göre, tam aksine merkez partilerden birisinin eyaletin başbakanının ağzından duyduğunuza göre, büyük tepki toplaması gerekiyordu. Ama olmadı. Müslümanların bu şekilde dışlanması, ne bir ayrımcılık, ne de dışlamacılık olarak görülmüyor.
Derken, aynı başbakan, bir başka açıklama yaparak, ezan konusunda tam olarak ne demek istediğini açıklarken “Müslümanların dinî vecibelerinin problemli olduğuna işaret edercesine, “Bu konunun geniş toplumsal mutabakatla dikkatli şekilde ele alınması” gerektiğini vurgulama ve “Ezan entegrasyona katkı sağlayabilir.” deme ihtiyacı duydu.
Hâlbuki, Köln Belediyesi’nin bu kararı, Köln Belediye Meclisinde bir tartışmaya yer açmamış, birkaç kendini bilmez İslamofob’un “Ezan, siyasal İslam’ı teşvik etmektir.” gibi saçmalıklarından başka her türlü toplumsal mutabakat sağlanmıştı.
Şimdi bu durumda, Wüst ne demek istedi ve toplumsal barışı bozan, ezan nasıl oluyor da Müslümanların topluma entegrasyonuna yardımcı olabiliyor? Cevabı da herhâlde Başbakan Wüst’dedir. Yoksa, sorunun cevabı seçimlerde mi? Aslını sorarsanız bilemiyorum!