Erkek İnsan Sayılmıyor Mu?
- YAZARLAR
- 3 Haziran 2022
Bu açık evrensel mesaja rağmen, kimi Müslümanların, zaman içinde çeşitli kültürlerin etkisiyle İslam’ın temel değerleriyle bağdaşmayan cinsiyet kültürü oluşturdukları görülmektedir. O kadar ki, İslam’ın insan için koyduğu hükümleri bile, cinsiyete göre farklı algılayabilmektedirler. Özellikle ahlaki değerler açısından, çok ciddi çelişkiler ortaya konulabilmektedir. Mesela, iffetli, namuslu, hayalı olmak denildiğinde, biyolojik cinsiyete göre çok farklı yaklaşımlar sergilenebilmekte; bu değerler sadece kadınları ilgilendiriyormuş gibi bir algı ortaya konulabilmektedir.
Mesela, klasik ahlakçılar tarafından ifade edilen dört temel faziletten biri, iffettir. İffet temel faziletinin altındaki birinci alt fazilet ise haceldir. Hacel kavramı, şöyle açıklanıyor: “Erkeklerde değil kadın ve çocuklarda övülen mahcubiyet.” Mahcubiyet, utangaçlık, utanma demek. Yaptığı yanlıştan dolayı utanma, insan olmanın gereğidir. Bu temel insani değerin kadın veya erkek olmakla alakası yoktur, insani özle (insan olma gerçeğiyle) alakalıdır. Ama, erkeğe yakıştırılmıyor.
Halid Huseyin, “Bin Muhteşem Güneş” adlı romanında(s.166), Afganistan’da Tarık ile görüşen komşu kızı Leyla’ya annesinin söylediği şu sözleri nakleder: “Tarık, bir delikanlı, biliyorsun, dolayısıyla itibarını düşünmek zorunda değil. Ama sen? Bir kızın, özellikle de senin kadar güzel bir kızın şerefi, itibarı çok hassas bir şeydir, Leyla. Avuçlarında tuttuğun bir sığırcık gibi. Elini azıcık gevşetsen, uçup gider.”
Bu ifadelerin yaslandığı toplumsal zihniyeti iyi analiz etmek gerekir. Bu zihniyet, büyük günahları bile cinsiyete göre çok farklı algılamaktadır. Sözgelimi, zina gibi büyük günahı işleyen kadın ile erkeğe bakış arasında uçurum vardır. Bu eyleminden dolayı kadını öldürmeyi bile gerekli gören zihniyet, erkeğe hiçbir şey yapmamış gibi bakabilmektedir. O kadar ki, erkek olmanın bu tür günahları yapmayı mazur kıldığını ifade eden değerlendirmeler yapılabilmekte, mesele alabildiğine hafife alınmaktadır.
Yüksek ahlaklılık performansı nedense hep kadınlardan bekleniyor. Neden erkeklerin de kadınlar kadar ahlaklı olmaları beklenmiyor? Yoksa onlar, insan sayılmıyorlar mı? İslam adına bunu anlamak mümkün değil.