Ehl-i Cennetin Ortak Vasıfları: Merhamet

Ehl-i Cennetin Ortak Vasıfları: Merhamet

Iyâz b. Hımâr el-Mücâşiî’den (r.a) rivayet edildiğine göre bir gün Resûlullah (s.a.v.), şöyle buyurdu:  “Ehl-i cennet üçtür: Adil, sadaka-zekât veren (yardım elini uzatan) ve başarılı bir yönetici, bütün yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametli ve ince kalpli kimse, iffet ve namusuna düşkün, bakmakla yükümlü ve sorumlu olduğu kimseler olmakla birlikte istemekten çekinen  kişi.”1

Bu hadisiyle Resûl-i Ekrem cennete girmeye namzet üç grup insanın övgüye değer özelliklerini adalet, merhamet ve iffet olarak sayar.

Merhamet ve rikkat-i kalp

Resûl-i Ekrem’in ümmetine düşkünlüğünü, merhamet ve şefkatini gösteren şu hadis ibretâmizdir: “Benim ve sizin durumunuz, ateş yakıp da oraya kelebek ve cırcır böcekleri düşmeye başladığında onları engelleyen bir adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten engellemek için kuşaklarınızdan/ kemerlerinizden tutuyorum, siz ise elimden kurtulup ateşe atılıveriyorsunuz.”2

Ebu’d-Derdâ (r.a.) anlatıyor: Bir adam Peygamber’e (s.a.v.) gelerek katı yürekli oluşundan şikâyet ediyordu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) adama şu nasihatta bulundu: “Kalbinin yumuşamasını ve ihtiyaç duyduğun şeyi öğrenmek mi istiyorsun? Yetime merhametli ol, onun başını sıvazla ve yemeğinden ona yedir ki kalbin yumuşasın ve arzu ettiğin şeyi elde edesin!”3

Yahya b. Muâz er-Râzî (v. 258/872)’nin, âlimlerin fazileti hakkında söylediği şu sözün ilham kaynağı da bu hadis olmalıdır: “Ümmet-i Muhammed’e karşı âlimler, ana babalardan daha merhametlidirler.” Ona, neden öyle diye sorulduğunda, “Çünkü ana babalar evladını dünya ateşinden, âlimler ise onları âhiret ateşinden korurlar.” diye cevap vermiştir.4

Yine Resûl-i Ekrem “Büyüklerimize hürmette bulunmayan, küçüklerimize merhamet etmeyen ve âlimlerimizin değerini bilmeyen kimse, benim ümmetimden değildir.”5 buyurarak, özellikle yaşlılara saygısız davranan, küçüklere sevgi, merhamet ve şefkat göstermeyen kimseleri ağır bir dille uyarır.

Bu itibarla Müslüman, bilhassa yakınlarına duyduğu sevgi ve saygıyı ifade ederek, hiçbir ayırım yapmadan bütün müminlere şefkat göstererek ve hangi milletten olursa olsun herkese merhametli davranarak, Allah’a kul ve Resûlü’ne ümmet olma şuurunu zedelemeden hayatını sürdürmelidir.

  1. Müslim, Cennet, 63; Ahmed b. Hanbel, II, 425, IV, 162, 266 (Müsned’in son iki yerinde hadisin sonundaki cümle “iffetli, sadaka veren fakir kişi” şeklinde geçer).
  2. Müslim, Fezâil, 19.
  3. Taberânî’nin rivâyet ettiği bu hadis sahihtir (bkz. Münâvî, Feydu’l-Kadîr, I, 108).
  4. Gazzâlî, İhyâ, I, 23.
  5. Tirmizî, Birr, 73; Ahmed b. Hanbel, V, 323.

Benzer Haberler