Depreme Uyumlu Tepki Vermek

Depreme Uyumlu Tepki Vermek

On bir ilimizde meydana gelen büyük depremin sonrasında ortaya çıkan ağır bilanço, meydana gelen ölümler, yaralanmalar, yıkımlar, zayiatlar, depremin sonuçları değil, bizlerin depreme karşı yanlış tutum takınmamızın ürünleri olduğuna göre neleri nasıl yaptığımızı özenle gözden geçirmek zorundayız. Allah’ın, “yeryüzünü bizim yaşamamıza elverişli hâle getirmiş” olduğu (Mülk suresi,67:15) gerçeğini dikkate alırsak, yeryüzünün doğal yapısının gereği olarak ortaya çıkan deprem gibi olayların doğrudan bize kötülük taşıyor olması düşünülemez. Küçük büyük her yapıp ettiğimizin, Allah’ın varlık dünyasına koyduğu yasalar (sünnetullah) gereğince doğal olarak sonuçlarına maruz kaldığımız gerçeğini bu noktada hatırlamalıyız.

Başımıza gelen iyi veya kötü durumların bizzat bizim eylemlerimizin tabiî sonucu olarak yaratıldığı, asla hiç kimseye zulmedilmediği Kur’an’da sık sık hatırlatılır (Âl-i İmrân suresi,3: 182.; Enfâl suresi,8:51.; Ra’d suresi, 13:31.). Cennet ve cehennemde yer  almamıza da eylemlerimiz sebep oluyor (Secde suresi, 32:19.; Münâfikûn suresi, 63:2) Her kimsenin yaptığı iyi eylem kendi yararına, kötü eylem de kendi zararınadır.”(Bakara suresi,2:286) “İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıkar. Allah da onlara işledikleri (kusurların) bazısının (sonucunu) tattırır. Umulur ki (işledikleri kusurlardan) dönüverirler.” (Rum suresi, 30:41); “Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.” (Şura suresi, 42:30).

Deprem sonrasında yapmamız gerekenler arasında kendimizi hesaba çekmeyi öne almak durumundayız. Depremle ilgili ne tür yanlışlar yaptığımızı tespit edip dersimizi almalıyız. Bunun için, olup bitenler karşısında ciddi özeleştiri yapmaya mecburuz. Bu olay, ne olduğumuzu ortaya koydu, fotoğrafımızı gözler önüne serdi, neler yaptığımıza ayna tuttu. Artık bunları görmeli, kendimize çeki düzen vermeliyiz.

Deprem, Müslümanlar olarak genelde bilime değer vermediğimizi açıkça gösterdi. Kur’an, yaptığımız her şeyi bilgiyle, bilimle ve bilinçle yapmamızı, hakkında ilmimiz/bilgimiz olmayan işleri yapmamamızı emretmesine (İsrâ suresi,17:36) rağmen, bizim depreme cahilce tepki verdiğimiz açığa çıktı. Bu konuda yaptığımız her şeyi cahilce, bilinçsizce yaptığımız oranda yıkıldık, can ve mal kaybına maruz kaldık. “Bilenlerle bilmeyenlerin denk olmadığı” gerçeğiyle yüzleştik (Zümer suresi,39:9). Yer etüdünden tut, nereye kaç katlı bina yapabileceğimize kadar her konuda depremi dikkate alacak bilgi ve bilinç yoksunluğumuzun doğurduğu tutum ve davranışlarımızın acı sonuçlarıyla karşılaştık. Ramazanı “bilgiyle beslenme ibadeti”ni önceleyen bilince kavuşmamıza vesile kılmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.