Deprem Aynasında Ahlakımız
- YAZARLAR
- 7 Nisan 2023
Ortaya çıkan fotoğrafta depreme karşı ahlaki bir tutum takınmadığımızı; yıkımların arkasında depremin değil, ahlaken yıkılmışlığımızın yattığını fark ettik.
“AHLAKİ DAVRANMADILAR!”
Yıkılan inşaatların imar alanlarının belirlenmesinden oturma izninin verilmesine kadarki süreçte yer alan bütün ilgili ve yetkililerin genelde ahlaklı davranmadıkları gerçeği ile karşılaştık. Uygun olmayan zemine bina inşa edilmesinin tehlikesini haykıran bilime kulak tıkayıp yasal engelleri delerek istediğini yapan müteahhit, onun bu ahlaki olmayan uygulamasına onay veren kurum yetkilileri, yanlış tasarlanan bina planını kabul eden mimar ve mühendisler, inşaat malzemelerini uygun nitelikte kullanmayan işçi ve ustalar, yapılanları kontrol etmekle yükümlü olup bütün yanlışlara göz yuman yetkililer, oturma izni verenler vs. ahlaktan söz edebilirler mi?
“AHLAK ENKAZ ALTINDA KALMIŞ”
Depreme karşı inşaat boyutunda takınmamız gereken tutumumuzda görülen gayr-i ahlakiliğin ileri boyutlarda oluşu, ahlaken yıkılmış olduğumuzun göstergesi sayılabilir. Enkaz altında kalan meğer sadece canlarımız ve mallarımız değilmiş; ahlakımız da enkaz altında kalmış. Esasen, ahlaklı toplumda kimse kolay kolay ahlaksızlığa teşebbüs edemez. Ahlaki olmayan tutum ve davranışların yaygınlık ve süreklilik kazanmış olması, topyekun toplum olarak ahlakımızın sorgulanmasını gerektirir.
YAZARLAR Hayat Veren Dindarlık
AHLAK EDİNMEYE ODAKLANDIĞIMIZ AY
Deprem sonrasında oluşan maddî yıkımlar, onlara sebep olan ahlaki yıkılmışlık karşısında çok hafif kalır. Ahlakın olmadığı yerde hiçbir iyilik ve güzellik boy atmaz. Ahlak enkaz altında kalmışsa, konumu ve işlevi sebebiyle onunla ilgilenmeyi öncelemek mecburiyetindeyiz. Deprem sonrasında oluşan yaralarımızı sarmaya çalışırken, öncelikle ve tam bir ciddiyetle ahlak meselesine odaklanmamız gerekir. Kendimizle, ahlakımızla yüzleşmeliyiz, hem de cesaretle. Ahlak sorununu çözüme kavuşturmak, öteki bütün alanlardaki sorunların çözümünün ön şartıdır. Ahlaki çöküş çözüme kavuşturulmazsa, şimdiye kadar olduğu gibi, deprem sonrasında olup bitenlerden ders almadan yolumuza devam ederiz, geldiğimiz gibi gideriz. Dahası, ahlak meselesini halledemezsek, sadece deprem değil, her alanda kötülüklerin ve oluşabilecek yıkımların önünü alamayız.
Bu durumda, dindarlığımız da sorgulanır. “Ahlaki iyilik ve güzellikleri tamamlamak için.” gönderilmiş olan Efendimiz(s.a.v.)’in dindarlığın merkezine ahlakı yerleştirdiğini unutmayalım: “Müminlerin iman bakımından en olgunu, ahlakı en güzel olanıdır.” (Buharî, Edeb, 39) Ramazan, ahlak edinmeye odaklandığımız ay olsun.