“Danimarka’da Müslümanlara Karşı Yapılan Ayrımcılık Ve Irkçılık Görmezden Geliniyor.”
- DANİMARKAGündemMANŞET
- 3 Kasım 2021
Danimarka Alternatif Partisinden milletvekili seçilen ve Serbest Yeşiller adında yeni bir parti kuran Müslüman milletvekili Sikandar Siddique, Danimarka’daki Müslümanların durumunu Camia’ya değerlendirdi. Siddique, Müslümanlara karşı yapılan ayrımcılık ve ırkçı saldırıların artmasına rağmen yetkililerin çözüm aramaktan uzak olduğunun altını çizdi.
Siddique “Şu andaki mevcut partilerin aralarında uygulamada ve parti programlarında sanki bir fark yok gibi. Sosyal demokratlar, sol cephe, sağ cephe, liberaller vs. tüm partilerin politikaları birbirine benziyor. Biz zamanla bunu görünce göçmen yanlısı ve mülteci yanlısı bir oluşum için Serbest Yeşiller (Yeni sol cephe) Partisini kurmaya karar verdik. Yani solu gerçek kimliğine dönmesi için çalışacağız. Göçmen politikasının bir paradigma değişimine ihtiyacı var.” dedi.
“HÜKÛMETİN BİR ŞEYLER YAPMASI İÇİN DAHA NE GEREKİYOR?”
Siddique mecliste birkaç defa başörtülü Müslüman bayanlara yapılan fiziksel ve psikolojik saldırıyı dile getirerek ve hükûmeti temsil eden partileri bu konuda tavır almaya ve konuyla ilgili gerekli adımları atmaya davet etmişti. Bu konuda hiçbir girişim olmadığını belirten Siddique şunları söyledi: “Müslüman bayanlara yapılan fiziksel ve psikolojik saldırılar ile ilgili hiçbir adım atılmadı ve ben bu tavra karşı irkildim açıkçası. Biz defalarca bu konuyu gündeme getirdik ve gündemde tuttuk, yapılan bu ırkçılığa karşı bir tavır ve yeni kararlar ve tedbirler alınmasını istedik, fakat hiçbir gelişme olmadı. Kötü olanı da hükûmetin bu hadiseleri ciddiye almaması. Hükûmetin bir şeyler yapması için daha kaç kadının dövülmesi, hakaret edilmesi veya suratına tükürülmesi gerekiyor? Müslüman azınlığın şimdiki durumunu ve umursamazlığı muhafaza etmek, nefret suçuna ve ırkçılığa karşı reaksiyon göstermemektir bu. Bu sorunlara kayıtsız kalınıyor. Nasıl ki diğer azınlıklara bir haksızlık ve saldırı anında kısa sürede harekete geçilip tavır alınıyorsa, Müslüman azınlığa da saldırıldığında harekete geçilmesi ve tavır alınmasını Adalet Bakanı’ndan istedik. Hiçbir adım atılmıyor. Hükûmet diğer azınlık gruplarına karşı yapılan saldırılara hemen müdahale ediyor ve bu gurupların korunması için tedbir alıyor ve harekete geçiyor. Bakın, son zamanlarda birçok defa camilere saldırıldı ve bu saldırılar görmezden gelindi, cılız bir kınama dışında bir şey yapılmadı.”
MÜSLÜMANLAR MUTLAKA POLİTİK ETKİ OLUŞTURMALI
Siddique özellikle yabancı kökenli vatandaşların ülkedeki sayı oranına göre Danimarka meclisinde yeterince temsil edilmediğini söyledi. 34 yaşındaki genç politikacı Müslüman gençlere siyasete katılım çağrısı yaptı. Siddique şöyle konuştu: “Mesela Türkiye kökenliler bu topluma çok şey verdi, çok emek sarf ettiler. Fakat gençleri çeşitli hususlarda geç kaldı. Bunlardan biri de politika. Türk gençlerinin politikada hiç etkisi yok denecek kadar az ve yeni yeni bir hareketlenme var. Çocuklarımıza eğitim al, para kazan, tatil yap dedik, fakat başka şeye karışmadık. Yabancılardan niçin gazeteci yok, niçin politikacı yok, niçin büyük bürokrat yok? Türkiye kökenli gençler artık ilerde, özellikle kızlar. Fakat daha fazla hayal edecekler, vizyon koyacaklar kendilerine ve cesaretli olacaklar. 20-25 yıldır biz hep kötülendik. Yeri geldi biz ‘hırsız’ gösterildik, biz bu topluma âdete ‘yüktük’, ‘tembel’dik. Bu suçlamalar zamanla kendi kendimizi suçlamaya kadar vardı. Ve bizde bu durum kompleks oluşturdu ve çocuklarımıza da yansıdı. Benim iyi işim var, iyi eve sahibim, iyi arabaya biniyorum, başka şey beni ilgilendirmez diyemeyiz. Politik etki oluşturmamız ve çocuklarımıza bunu tavsiye etmeliyiz. Gençlerimizin 5 tane evi de olsa politik yük ve sorumluluk ve yetki alması lazım. Bizim buranın ülkemiz olduğunu kabullenmemiz lazım. Irkçı partinin veya başka bir partilinin buranın kendilerinin ve bizim olmadığını söylemesini kabullenmememiz lazım. Ben bu bağlamda Danimarka İslam Toplumu’na çok teşekkür ediyorum, çünkü çok iyi şeyler yapıyor ve toplumun yararını düşünüyor. Hem iyi organizeli hem de çok kapsayıcı ve çok alanda geniş kitlelere ulaşıyor.”