“Danimarka’da İnanç Özgürlüğünün Kısıtlanması Endişe Verici”
- GündemMANŞET
- 24 Şubat 2021
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Danimarka’da Dancaya tercüme edilmemiş ve daha sonra onayı alınmamış hutbelerin yasaklanmasını öngören yasa tasarısı münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Avrupa’nın birçok ülkesinde inanç özgürlüğü her geçen gün daha da kısıtlanmakta ve bu kısıtlamalar en çok da Müslümanları etkilemektedir. Kötüye giden bu durumu endişeyle takip ediyoruz.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa’nın birçok ülkesinde inanç özgürlüklerini kısıtlayan, bilhassa da Müslümanları hedef alan uygulamaların yürürlüğe koyulduğunu görüyoruz. Son olarak Danimarka Hükûmeti hutbelerin Dancaya tercüme edilmesi ve onaylanmasını öngören bir düzenlemeyi hayata geçirmeyi planlıyor. Böylelikle bir devlet daha anayasal görev ve sorumluluklarıyla hiçbir şekilde bağdaşmayan bir alana müdahale etmiş oluyor. Bunun inanç özgürlüğüne çok yoğun bir müdahale olduğu açıktır.”
KİŞILER DEĞİL TÜM BİR CEMAAT HEDEFE ALINIYOR
Söz konusu adım ile neyin amaçlandığının ortaya çıktığını belirten IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş, yasa tasarısının gerekçesi olarak nefret içerikli münferit vaazların gösterildiğini, hâlbuki, bu gibi durumlarda tüm bir dinî cemaate değil, ilgili kişiye yönelik tedbirlerin alınması gerektiği söyledi. Altaş, Danimarka’da hiçbir sağlam temele dayandırılmaksızın dinî azınlıkların toptan zan altında bırakıldığını da gündeme getirdi.
IGMG Genel Sekreteri Altaş, Fransa ve Avusturya’da da benzeri kısıtlamalarla Müslümanların inanç özgürlüklerinin yoğun bir şekilde tahrip edildiğini söyledi. “Yakın zaman önce Fransa’da ‘Cumhuriyetçi İlkeleri Güçlendirme Yasası’ çıktı. Avusturya’da da ‘terörle mücadele’ başlığı altında benzer yasa tasarısı sunuldu.” diyen Altaş gelişmeleri şu şekilde yorumladı:
MÜSLÜMANLARIN AVRUPA’DAKİ YAŞAMI ZORLAŞTIRILIYOR
“Avrupa ülkelerinde açık bir şekilde İslam düşmanlığı yapan siyasi partiler yıllardan beri etkinliklerini artırıyor, Müslümanların inanç özgürlüklerini sorunsallaştırıyor, toplumdaki endişe ve ön yargıları körüklüyor, Müslümanların Avrupa’daki yaşamını zorlaştırıyor.
Müslümanların tedirginliği her geçen gün daha da artıyor. Kötüye giden bu durumu endişeyle takip ediyor, ana akım merkez partileri anlayışlı olmaya davet ediyoruz. Bu partiler sağ popülistlerin ve İslam düşmanlarının oyuncağı olmamalıdırlar. İyi siyaset yapmanın yolu mantıklı ve basiretli olmaktan geçer. Bir demokrasinin güçlü olup olmadığı azınlıklara karşı tutumundan anlaşılır.”