Çocuklara Dil Öğretmenin En İyi Yolu Oyun Oynamak
- AİLE
- 28 Kasım 2022
Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Tuncer Can, çocukların özellikle evde yabancı dille zaman geçirmesinin yararına işaret etti. Dilsel etkileşimin yararlarından bahseden Doç. Dr. Can, “Çocuklar, yabancı dilde öyküler, masallar ve çocuk kitapları okuyabilir, yabancı dilde şarkılar öğrenebilir ve ailesiyle söyleyebilir. Çocuklarla yabancı dilde oyunlar oynanabilir, bu oyunlar yabancı dilde bilgisayar oyunları da olabilir. Her gün bir yabancı cümle öğrenip ailesiyle paylaşabilir.” dedi. Can, çocuklara dil öğretmenin en etkili yolu olarak da oyun oynamayı işaret etti.
“İZLENEN FİLMLER YABANCI DİLDE İZLENEBİLİR”
Doç. Dr. Can, çocukların bilhassa tatillerde yabancı dille ilgili neler yapabileceklerine ilişkin şu tavsiyelerde bulundu:
“Çocuklar kendi anadillerinde izledikleri çizgi filmleri, yabancı dilde de izleyebilir. TV’deki dil seçeneği yabancı dile ayarlanabilir. Bilgisayar, tablet ve telefon gibi teknolojik aletler yabancı dilde kullanılabilir. Çocuklar, tatillerinde günlük yabancı dilde video bloglar (vlog) hazırlayabilir, bunlar ailece izlenebilir ve okuldaki öğretmenlerle paylaşılabilir. Üç boyutlu oyun motorlarında/animasyon uygulamalarında senaryolar yazıp avatarlar kullanarak kısa videolar üretebilir. Çocuklara mobil teknolojilerle erişilen yabancı dil uygulamaları önerilebilir, bunlar tatil boyunca her gün kullanılarak belli bir düzeyi atlaması istenebilir.”
Doç. Dr. Can, yabancı dilin sürekli kullanılmadığı takdirde unutulacağını belirtti ve şöyle devam etti: “Yabancı dili akıcı bir biçimde, örnek olabilecek düzeyde ve bunu sürekli yapacak, yabancı dili iyi bilen ve konuşan bir kişi çevresinde bulunmadığı sürece çocuğun yabancı dili edinmesine olanak yoktur.”
Çocuklarla iletişim kurmanın en kalıcı yolunun oyun olduğunu vurgulayan bir başka uzman, Psikolog Selva Arslan, “Toplumumuz oyun oynamayan ebeveynlerle dolu. Kendisiyle oyun oynanmamış bir çocuk da iç dünyasını düzenlemediği için o sıkışıklıklar, o hareketlilik semptom olarak bedeninde başka türlü ortaya çıkıyor. Kimi zaman deri hastalıklarıyla kimi zaman tiklerle kimi zaman hiperaktif gözüken kendini kontrol edemediği şeyler gibi.” dedi.
Oyunla terapiyi ve eğitimi, gelişimsel süreçte her çocuğun büyük problemler yaşamasa bile iç dünyasını düzenlemesi için hayatında bir kere olsun deneyimlemesi gerektiğini belirten Arslan, “Çünkü birçok stresle hayatın bize ne getireceğini çok da öngöremediğimiz bir dünyada, çocukların içsel kaynaklarına erişebilmenin en önemli yolu oyunla terapi. Ebeveynlerin de bu oyun terapisinde kullanılan oyun dilini öğrenmelerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bağlantı kurarken, çocuğumla oynarken, çocuğumun bana söylemeye çalıştığı şeyi oyun yolu ile söylerken anlamları, metaforları okumak çok çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.
ALMANYA Hem Anadili Hem Almancası İyi Olan Öğrenciler Okulda Daha BaşarılıOYUN İLE YABANCI DİL ÖĞRETMEK
“Oyunla İngilizce” eğitimi veren Beyhan Soydan Çörekçi de oyunun yabancı dil öğrenmedeki rolünü anlattı.
Çörekçi, “Neden oyun ile?” sorusuna, “Çocuklar en çok neyi seviyor? Oyun oynamayı seviyor. Bir çocuğu yakalamak için onun anladığı dilden konuşmamız lazım. Bir şeyi öğretebilmek için de çocuğun dilini konuşacağız. İnsan ne zaman başarılı olur? Sevdiği bir şeyi yaptığında başarılı olur. O zaman bizim çocuğu yakalayacağımız yer, oyun. Çocuk kimi sever? Kendisiyle oyun oynayanı sever. O zaman biz ne öğretmek istiyorsak, onu oyun formatına büründürdüğümüzde çok rahat öğretebiliriz.” yanıtını verdi.
İnsanların gramer ağırlıklı eğitimden yakındığını dile getiren Çörekçi, sözlerine şöyle devam etti:
“Çocukluk zamanından başlayıp, vermek istediğimizi oyunla vermemiz lazım. Sevmesi için de oyun oynayarak onları yakalamak gerekiyor.”
“OYUN OYNARKEN ÇOCUK ÖĞRENMEYE HAZIRDIR”
Çocuğa oyunla yabancı dili sevdirmenin yollarından bahseden Çörekçi, bu eğitimin ciddi bir ön hazırlık gerektirdiğinin de altını çizdi. Verilecek dersin çocuğun yaşına ve seviyesine uygun aktivitelerle planlanması gerektiğini belirten Çörekçi, “Çocuk sürekli oturabilecek bir varlık değil. Onun doğal olarak kalkması, hoplaması, zıplaması, büyümesi için hareket etmesi lazım. O yüzden de bu ders planlamasında sürekli görsel, sürekli işitsel, sürekli dokunsal aktivite art arda koyamazsınız. Geçiş yaparak koymak zorundayız. 5 dakikadan fazla sürerse zaten ilgisini kaybettiği için çocuklarda zamanlama da çok önemli. Teknoloji ve çağ ilerliyor. Çocuklar bizden iyi kullanıyor bütün teknolojik aletleri. Onlara kendilerine dar gelen bir elbise giydiremezsiniz. Bizim de eğitimi ileri götürmemiz, onların dilinden konuşmamız lazım. Bu planlamanın içinde ne işliyorsak onu pekiştirici oyunlar yapıyoruz.”
Oyun oynarken çocuğun bütün stresinin gittiğini, beyninin bütün kapılarını açtığını ve öğrenmeye hazır olduğunu belirten Çörekçi, çocukların önce duyduklarını anlamasının sonra karşılık vermesinin, ardından da okuma ve yazmayı öğrenmelerinin doğal ve yavaş ilerlemesi gereken bir metot olarak değerlendirdi.