Çocuğun Kişiliğini Rol Modeli Etkiler

Çocuğun Kişiliğini Rol Modeli Etkiler

Günümüz toplumunda dijital iletişim ağları ve teknoloji araçlı iletişimlerin bireylerin psikolojik, sosyolojik ve politik boyutlarda oldukça önemli dönüşümlerine ve gelişmelerine neden olduğunu kaydeden uzmanlar, bu profildeki insanlardan yola çıkarak “toplumsal çözülme” ve özellikle “toplumsal bilinç tutulması” durumlarının normlaştığına hem de normalleştiğine dikkati çekti.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdinç Öztürk, geleneksel toplumu oluşturan bireyler gündelik hayatta deneyimledikleri sorunlar karşısında suskunluğa ve kendi başlarına çözüm bulabileceklerine dair özgüvene sahipken, modern toplumu oluşturan bireylerde benzer sorunlar için duygusal dışavurumculuğa ve yardım aramaya doğru kültürel bir paradigma değişimi gerçekleştiğini anlattı.

‘‘İYİ BİR İNSAN DİYEBİLMEK ZORLAŞTI”

Öztürk, “Baskı, yanlış çocuk yetiştirme stilleri ve travmatik yaşam deneyimleri olan bazı insanlar bir yandan hayvan hakları adına mücadele ederken diğer yandan mobbing yapan bir idareci veya öfke patlamaları olan bir ebeveyn olabilmektedirler. Artık ‘iyi bir insan’ diyebilmek oldukça zorlaşmıştır ki çoğu insanın tahmin edilemeyen yönleri anlık süreçlerde ortaya çıkabilmektedir. En kötüymüş gibi algılanabilen biri sosyal dayanışma derneklerinde iyi işler yapabilmekte ya da bir mahallede herkese güzel nasihatler veren biri madde bağımlısı olabilmekte hatta bir insanı öldürebilmektedir.” diye konuştu.

AİLE | 13 Haziran 2020 İyi Bir Çocuk Eğitimi Şefkate Dayalı Olmalıdır 13 Haziran 2020

MERHAMETSİZ İNSAN KİTLESİ

Son yıllarda psikiyatrik hastalık oranlarındaki artışın dikkati çekici olduğunu belirten Öztürk, şunları söyledi: “Bu artış daha çok büyüklenmeci, narsistik ve megaloman kişilik yapılanmalarını taşıyan insanlar yönündedir. Günümüz postmodern toplumlarının narsisizm kültürü, hırslı, rekabetçi, teşhirci, nezaketsiz, doyumsuz, yalancı ve merhametsiz bir insan kitlesini oluşturmuştur. Artık büyük oranda bir hayat felsefesi, bir inancı ya da geleneği olmayan insanlar öteki insanları âdeta bir obje gibi algılayarak onları dövebilmekte, yaralayabilmekte hatta öldürebilmektedir. Anne ve babalar özellikle ödül ve ceza sistemlerini kötüye kullanarak hissizleşmiş ve empati yoksunu bireyler yetiştirmişlerdir ki artık ebeveynler kendi çocuklarından şiddet görmeye başlamışlardır. Çocuktan, ergenden ve yetişkinden ebeveyne yöneltilen şiddet aslında şiddet odaklı çocuk yetiştirme stilini kullanan anne ve babaların yarattıkları bir toplumsal patolojidir. Anne ve babalar çocuklarını döverek, aşağılayarak, ihmal ederek ya da şımartarak onları acımasız ve empati yoksunu bireyler hâline getirmişlerdir.”

Öztürk, sosyal medyadaki iletişim ve temasın yüksek uyarı seviyesinin bireylerde dijital ortamdaki uyarılara uyum çabasına yol açtığına değinirken, bireylerin iletişim sırasında sahip oldukları veya yarattıkları dijital kimlikleriyle aktüel kimliklerini birbirine entegre edebildikleri ve ikisi arasındaki etkileşimi yönetebildiklerinde spontanlıkları bozulmadan dijital iletişimden çıkıp tekrar kendi gündelik yaşamlarına devam edebildiğini kaydetti.

KONTROL ÇOCUKLARIN ELİNDE Mİ?

Erdinç Öztürk, Kovid-19 pandemisinin bireylerin hayatını dijital platforma yönlendirme sürecini hızlandırdığını dile getirerek, alışveriş, eğitim, sağlık ve benzeri pek çok temel insani hizmetlerin çevrim içi verilmeye başlandığını hatırlattı.

Pandemi sırasında dünyanın neredeyse genelinde evden çalışma, sosyal mesafe, fiziksel mesafe gibi için düzenlemeler getirilmesi sonucunda uzun bir izolasyon sürecine girildiğine değinen Öztürk, tecritin anksiyete, depresyon, stres ve benzeri zihinsel/ruhsal sağlık semptomlarını tetiklemiş olabileceğinin düşünüldüğünü aktardı.

ÇOCUKLARA SINIRLARINI ÖĞRETMEK

Öztürk, teknoloji araçlı iletişimlerin bireylerde önemli psikososyopolitik dönüşüm ve gelişime yol açtığını ve yakın geçmişteki bireylere oranla oldukça farklılaşan yeni insan profillerini ve psikopatolojilerini ortaya çıkardığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Dijital çağ dinamiklerinden dolayı anne ve babalar çocukları üzerindeki kontrollerini kaybetmişler hatta kendi çocukları tarafından kontrol edilen bir konuma gelmişlerdir. Toplumsal çözülmenin etkisiyle kişilik bozukluğu olan büyüklenmeci tavırlı ve megaloman bireyler, kendi kompleks ve yetersizliklerini normal ve masum insanlara yönelterek travmatik hayatlarının intikamını onlardan almaktadırlar. Aileler kendi huzurları kaçmasın diye çocuklarına olması gereken sınırları ve mesafeyi öğretememekte ve onların önemli bir oranı, internet, oyun ve madde bağımlısı olarak hayatlarını devam ettirmektedirler. Bu eksende anormalliğin, normalleştirildiği yeni bir dünya normali yapılanmaya başlamıştır.

HAYAT | 3 Haziran 2022 En Doğru Tebliğ, Rol Model Olarak Yapılandır 3 Haziran 2022

Çoğu masum insan bu patolojik kitle ve bireylerle baş edebilme yeteneğinden maalesef ki yoksundurlar, hatta bu bireylerin hedef kişileri ya da kurbanları hâline gelmektedirler. Toplumsal patoloji yayılım göstermekte ve çoğu insan tarafından model alınmaktadır ki çünkü ortalama bir çocuk gözünden psikopatoloji güç olarak hem algılanmakta hem de benimsenmektedir. Bu nedenle çocuklar küçümsenmeyecek bir oranda psikopatolojik olan ebeveyn ya da yakınlarını ya model alırlar ya da taklit ederek ona dönüşürler. Şiddet odaklı çocuk yetiştirme stili kullanan ve çocuklarını şımartan ebeveynler günümüzün merhametsiz insanlarını maalesef ki yetiştirmeye devam etmektedirler. Üretkenliği olmayan, bir felsefesi bulunmayan ve travmatize edilmiş ya da şımartılmış bir nesle adaleti, insanlığı ve merhameti asla öğretemezsiniz.”

ANNE BABALAR ROL MODEL OLMALI

Günümüz toplumunda anne ve babaların artık çocukları adına rol model olmaktan çıktığını kaydeden Öztürk, “Çocukların anne ve babalarını model alabilmeleri için onlardan bir şeyler öğrenmeye devam etmeleri şarttır. Dünyanın her toplumunda model alınan anne ve babalar, çocuklarına rehber olmayı başarmış ve kendilerini geliştirebilmiş anne ve babalardır. Evlatlarına dürüstlüğü, adaleti, nezaketi, üretmeyi, güveni ve kendini geliştirebilmeyi öğretebilen ebeveynler şüphesiz ki iyi bir nesil yetiştirirler.” ifadesini kullandı. (AA)