Bilgiyle Beslenelim
- YAZARLAR
- 18 Mayıs 2020
İnsani yetilerimizi bu yolla geliştirir ve böylece her alanda isabetli kararlar üreterek sorunlarımızı çözer, hayatımızı güzelleştiririz.
“Bilgi iki türlüdür: Biri kalptedir ve bu bilgi yararlıdır. Diğeri dildedir. Dildeki, sözde bilgidir ve Allah’ın Ademoğlu aleyhine delilidir.” (Suyutî, Camiu’s-Sağîr, 5717) Dildeki bilgi, sadece ezberlenmiş malumat kalıplarıdır. Sahibi, onun hamallığını yapar, sadece gerektiğinde tekrar eder. Kur’an, onu “kitaplar taşıyan merkeb”e benzetmiştir (Cuma suresi, 62: 5). Taşıdığı kitaplar, merkebin bünyesinde yer almadığı için onun tutum ve davranışlarını etkilemezler. Ezberden öteye geçmeyen malumat da, kişinin varlık dünyasında yer almadığından onun anlayış ve eylemlerini etkilemez. Tıpkı, acından dermansız düşmüş kişiye, sırtında taşıdığı çeşit çeşit yiyeceklerin, yemedikçe faydası olmadığı gibi. Böylesinin sözüyle özü çeliştiği için, Allah onu muahaze eder.
Kalpteki bilgi ise, kişinin algıladığı malumatları zihinsel işlemlerden geçirerek anlamlandırdığı, kendine özgü ürüne dönüştürüp sahiplendiği bilgidir. Anlamlı öğrenmelerin ürünü olan bilgi, sahibini besleyip geliştirir, düşüncelerini ve eylemlerini etkiler. Tıpkı, sindirim organlarından geçirip bünyesine kattığı yiyeceklerin, kişiyi besleyip geliştirdiği, hareketlendirdiği gibi. Birey bu bilgiyi kullanarak yenilerini üretir, sorunlarını çözer. Bireyin böyle bilgilenmesi/bilmesi, kendi varlığını inşa etme ve geliştirme çabasıdır.
“Biliyor, ama yapmıyor.” sözü, malumat hamallarıyla ilgilidir; bilgiyle beslenenlerle değil. Bilmek, sadece bir yük taşımak, bir gün lazım olur diye mekanik bilgileri hafızamızda tutmak değil; bilakis bilirken anlamaktır, anlayan bir varlık olmaktır. Bireyin, hayatıyla ve sorunlarıyla bağını kurarak anlamlandırdığı bilgi, onda düşünce ve duyguya dönüşüp tutum ve davranışlarını belirler. Özüyle, söz ve eylemleri uyumlulaşır. Kazara bilgileriyle eylemleri çelişirse kahrolur, buna tahammül edemez, hemen bilgileriyle davranışlarını uyumlulaştırmaya çalışır. Kur’an’a göre, muttakiler, çirkin bir iş yaptıklarında hemen pişmanlık duyup bağışlanma dilerler, yanlış davranışı tekrar yapmaya bilgileri engel olur (Âl-i İmran suresii 3:135). Allah, anlamlı öğrenme ürünü bilgilerle beslenerek kendilerini geliştirenleri yükseltir/yüceltir (Mücadile suresi, 58: 11). Günümüz Müslümanlarının böyle bilgiyle donanmaya ihtiyaçları var. Öncelikle evlerimizi bu ihtiyacı karşılama merkezlerine dönüştürmeye, “okuma ayı” ramazanın feyziyle başlayalım.