Berlin’de Neredeyse Her Gün Bir Irkçı Saldırı Yaşanıyor

Berlin’de Neredeyse Her Gün Bir Irkçı Saldırı Yaşanıyor

Berlin’deki mağdur danışma merkezi Reach Out geçtiğimiz yıl 336 ırkçı saldırı ve tehdit vakası kaydetti. Bir yıl önce ise bu sayı 353’tü. Kayıtlara geçen vakalarda ise en az 490 kişi yaralandı, tehdit edilmiş ya da tükürülmek suretiyle saldırıya uğradı.

Danışma merkezinden Sabine Seyb 4 Mayıs Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Bulgularımıza göre saldırıların çoğunun kamusal alanlarda, toplu taşıma araçlarında ve otobüs duraklarında gerçekleşmesi ürkütücü.” dedi. Araştırma ve mağdurlarla yapılan konuşmalar ise, çoğu zaman kimsenin mağdurların yardımına koşmadığını gösteriyor.

Seyb, “Etraftakilerin kayıtsızlığı, bazen de gizli ya da açık onayı, mağdurlar için en az taşıdıkları fiziksel yaralar kadar incitici ve acı vericidir.” eleştirisinde bulundu.

MAĞDURLARIN ALGISI YASAL SINIFLANDIRMADAN ÖNEMLİ

Analize göre, kayıtlı eylemlerin yarısından fazlası ırkçı motivasyonla gerçekleştirilmiş (yaklaşık yüzde 60, 198 vaka), diğer eylemler ise cinsiyete yönelik oldu (57 eylem). 25 saldırı anti-Semitik olarak sınıflandırılmıştır. Evsizlere ya da sağcı gruplar tarafından düşman olarak algılanabilecek kişilere yönelik saldırılar da kaydedilmiştir.

ReachOut’a göre veriler polis raporları, medya raporları ve tanık ve mağdurlardan alınan raporlardan toplanmaktadır. Buna ek olarak, ilçelerdeki diğer girişimlerden veya parlamentodaki soru önergelerinden gelen bilgiler de var. Bu şekilde polise bildirilmeyen olaylar da kaydediliyor. Kayıt için belirleyici olan ise, şiddet içeren bir suç olarak yasal sınıflandırma değil, mağdurun algısı ve eylemin sonuçları.

BİRÇOK VAKA KAYDA GEÇMİYOR

Seyb, pek çok vakanın kamuya açıklanmayacağını varsayıyor. “Sadece doğrulanabilir bilgilere sahip olduğumuz vakaları belgeleyebiliyoruz.” dedi. Seyb ancak danışmanlık alan kişilerin genellikle sadece belirli bir olaydan değil, geçmişte başlarına gelenlerden de bahsettiklerini fark ettiklerini kaydetti. Seyb, “İnsanlar sadece acı çekme baskısı çok yüksek olduğunda destek istiyorlar.” dedi. Elbette karanlık bir alanın adını koymak zor, ancak Seyb, kamuoyuna açıklanandan en az iki kat daha fazla vaka olduğunu varsaydıklarını da kaydediyor.